tv100.com yazarı Barış Yarkadaş'ın "Bu gerçeği Akşener de biliyor: Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Yavaş’a göre neden daha şanslı?" başlıklı yazısı
Türkiye, salı gecesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in yapacağı görüşmeye kilitlendi. Saat 19.30’da başlayıp 22.30’a kadar süren görüşmede ne konuşulduğu ise tam bir sır…
Bu da sadece bizim demokrasimize özgü sanırım…
Milyonlarca insanın kaderini ilgilendiren görüşme sonrası ne yazılı ne de sözlü bir açıklama var…
Toplantıda ne olduğuna ilişkin sızan bilgiler ise doyurucu değil.
NE KONUŞTULAR?
Toplantı sonrası biraz CHP biraz da İYİ Parti kulislerinde dolaştım.
Edindiğim ilk izlenimi sıcağı sıcağına tweette yazdım. Bu yazı için masaya oturduğumda, tweetimin ilk 12 saatteki okunma sayısı 1 milyonu çoktan aşmıştı.
Bu da kamuoyunun görüşmeye ilişkin bilgileri merak ettiğinin önemli bir göstergesiydi.
O tweette, “Bay Kemal, bu gece adaylığa bir adım daha yaklaştı’’ diye yazmıştım.
Zira; "Bay Kemal"in, Akşener’e kendi adaylığına ilişkin çok güçlü bir mesaj vereceği ve adaylık konusunda kararlı olduğunun altını çizeceği net bir bilgiydi.
MASA İÇİ İLETİŞİM GÜÇLENECEK
Toplantıda konuşulan bir diğer konunun ise “tarafların medya önünde tartışmaması, masa içi iletişimin güçlendirilmesi’’ olduğunu öğrendim.
Her iki lider de bu konuda uzlaşmış…
Masayı oluşturan diğer genel başkanların da katkısıyla gerçekleşen görüşmede Akşener’in sık sık dile getirdiği “Kazanacak Aday’’ sözünün masanın olası adayına zarar verdiği de gündeme gelmiş.
Masanın bir diğer konusu ise şu imiş:
“Partilerde resmi görevleri olmayan ancak Altılı Masa’yı destekleyen gazeteci, akademisyen ve araştırmacıların yaptığı yorumların hiçbir partiyi bağlamayacağı…”
Bu konuda da bir görüş birliğine varılmış…
Meral Hanım, bu konuyu gündeminde fazlasıyla tutuyor.
GAZETECİLER MASANIN KONUSU
Örneğin, benim CHP’de hiçbir görevim olmadığı halde, dile getirdiğim tüm sözler CHP Genel Merkezi’ne şikâyet ediliyor.
Oysa ki; benim sözlerim sadece beni bağlar.
Keza; diğer gazeteci ve yazarlarınki de öyle…
Aralarında benim de olduğum 16 gazeteci–yazar ve akademisyen bu bağlamda mercek altında…
Bunun son kanıtı Meral Akşener’in görüşme sonrası verdiği röportajda da ortaya çıktı.
Akşener, Murat Yetkin’e “İmamoğlu’nun kellesi giderken, tartışmanın Meral Akşener’in rol çalmasına nasıl evrildiğini anlayamıyorum, şaşırdım kaldım” diyor.
BİR DAHA OKUYUN…
Akşener’in ‘’rol çalma hevesi’’ni ve ‘’selden kütük kapma’’ telaşını bu köşede ve tv100’de ben dile getirmiştim.
Akşener, eleştirimden duyduğu rahatsızlığı dile getirdikten sonra o yazımı belki bir kez daha okumalı…
O eleştiri sadece benim değil, milyonlarca seçmenin duygusunu yansıtıyordu.
KILIÇDAROĞLU KARARLI…
Neyse; gelelim esas konumuza…
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Akşener ve bazı kurmaylarının haksız ve yersiz itirazlarına rağmen cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda kararlı.
AKP iktidarı seçimleri 9 Nisan’da yapmayı tartışırken, vekil adayı olacak il başkanlarını genel merkeze çağırıp görüşmeye başladı bile…
Akşener ve bazı kurmayları ise masaya zaman kaybettirmeye ve adayın açıklanmasını geciktirmeye devam ediyor.
Akşener belli ki; bu tutumunu devam ettirecek. Zira; o geceki görüşmeden gergin ayrılması, kurmaylarına bilgi vermemesi ve İstanbul’da 1 Ocak’ta yapılacak olan İBB’nin açılışına katılma planını iptal etmesi de bunun göstergesi.
AKŞENER’İN İTİRAZININ SEBEBİ NE?
Akşener, CHP liderinin aday olmasını hiçbir koşulda istemiyor.
Çünkü; Kılıçdaroğlu aday olursa, CHP’nin ‘’muhalefetin çekim merkezi olacağı’’nı görüyor.
2018 yılında yapılan seçimlerde Muharrem İnce’nin CHP’ye oy taşıdığı gerçeğini bilen Akşener, benzer bir durumun 2023’te de yaşanacağını görüyor.
Kılıçdaroğlu’nun aday olması halinde, İYİ Parti’nin beklenenden az vekil çıkaracak olması Akşener’i rahatsız ediyor.
Akşener, bu düşüncesini eski bir medya patronu olan siyasetçiye de anlatmış…
Akşener’in bu rahatsızlığı yersiz değil kuşkusuz…
Neden mi?
CHP LİDERİNE VERİLEN BRİFİNG
Kılıçdaroğlu, görüşme öncesi Çağdaş Araştırma Merkezi (ÇAM) Başkanı Reşat Şahin Öztürk’ten tam 2,5 saat boyunca detaylı bir seçim – seçmen analizi brifingi aldı.
Öztürk’ün Kılıçdaroğlu ile görüştüğünü öğrenince kendisini aradım.
Araştırmayı bana da göndermesini rica ettim.
Reşat Şahin Öztürk’ün sayfalar tutan ve 62 bin kişi ile yapılan dev araştırması birbirinden ilginç sonuçlar veriyor.
ÇAM’ın araştırmasına göre, Kılıçdaroğlu ve Erdoğan’ın yarıştığı seçim, kesinlikle 2. tura kalıyor.
Aynı sonuç Mansur Yavaş ve İmamoğlu için de geçerli.
Erdoğan bu isimlerle de yarışsa; HDP aday çıkardığı takdirde seçim kesinlikle 2. tura kalıyor.
KILIÇDAROĞLU NEDEN ŞANSLI?
Araştırmanın en ilginç ve vurucu kısmı ise şu:
Muhalefete oy verecek seçmenler, iktidarın Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’na yönelik manipülasyonları karşısında kolay etkileniyor.
Ancak bu durum Kılıçdaroğlu için geçerli değil.
Muhalif seçmen, AKP – MHP iktidarının Kılıçdaroğlu’na yönelik hiçbir manipülasyonuna prim vermiyor.
HDP de dahil neredeyse tüm muhalif partilerin seçmenleri hem ilk hem de ikinci turda Kılıçdaroğlu’nun etrafında kenetleniyor.
Kılıçdaroğlu aleyhine yapılan belediye kaynaklı algı çalışmalarına, sözde akademik değerlendirmelere ve manipülasyonlara aldırmayın…
İŞTE SONUÇ
Reşat Şahin Öztürk’ün araştırmasına göre, Kılıçdaroğlu yukarıda dile getirdiğim siyasi avantajı kullanacağı için seçimi yüzde 51,2 ile 2. turda kazanıyor.
Erdoğan ise 48.8’de kalıyor.
Akşener de bu gerçeği görüyor ve CHP’nin çekim merkezi olmasını istemiyor.
Çünkü; CHP büyüdükçe ve çekim merkezi oldukça İYİ Parti’nin vekil sayısı artmıyor.
İYİ Parti’nin yüzde 11 bandına takılı kalması ve bir türlü sıçrama yapamaması da Akşener’in canını sıkıyor. "Rol çalma’’ girişiminin ters sonuç verdiği görüldüğü için fatura gazeteci ve akademisyenlere çıkarılıyor.