Şırnak'ta AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta başkanlığında sivil toplum kuruluşları ile istişare toplantısı yapıldı. Toplantıda konuşan Şahin, AK Parti'nin demokratik yürüyüşünü sekteye uğratmak isteyenlerin her fırsata saldırdığını belirterek, "Demokrasi yürüyüşümüzü sekteye uğratmak isteyenler her fırsatta birliğimizi, kardeşliğimizi hedef almaktadır. 7 yıl önce Diyarbakır'da tüm dünyanın gözleri önünde birliğimize kastedilmiştir. Yasin Börü ve arkadaşları Ahmet Dakak, Riyat Güneş, Hasan Gökguz kurban eti dağıtırken hain terör örgütü YPG/PKK yandaşları tarafından vahşice katledilmişlerdir. 6-8 Ekim olaylarının üzerinden yıllar geçse de vahşice şehit edilen Yasin ve arkadaşlarının görüntüleri hafızalarımızdaki tazeliğini korumaktadır. Terör örgütü militanlarını, aldıkları karar ile sokağa davet eden HDP, bugün CHP ve ortakları tarafından etrafı çevrelenmiş sözde bir masumiyet abidesi olarak durmaktadır. Katillerin sözcülerini bu denli koruyanları, kollayanları aziz milletimiz unutmayacaktır" dedi.
'EN BÜYÜK ZARARI PKK VE HDP VERİYOR'
Türkiye'nin Kürt sorunu olmadığını söyleyen Şahin, şöyle konuştu:
"Terör örgütü PKK ve taşeronu HDP'nin, Diyarbakır’da masum çocuklarımızı hedef alarak dağa kaçırması üzerine Hacire ananın feryadı, herkesi ayağa kaldırmıştır. Analar, babalar, aileler çocuklarını dağa kaçıran PKK ve siyasi ayağına karşı harekete geçmiş, HDP önünde eyleme başlamışlardır. Hamdolsun ailelerimizin kararlılığı meyvesini vermiş hem içeride hem de dışarıda sıkışan terör örgütünün elinden çocuklarımız kaçmaya, aileler evlatlarına kavuşmaya, örgütün insan kaynağı azalmaya başlamıştır. İşte tüm bunlar çerçevesinde Kürt kökenli vatandaşlarımıza en büyük zararı; PKK ve taşeronu HDP vermektedir. Bugün ülkemizde bir Kürt sorunu yoktur, Kürt sorunu varmışçasına siyaset güden bir muhalefet sorunu vardır. Terörle arasına mesafe koyamayan siyasi figürlerin bu ülkede demokrasi, hak, hukuk havariliğine soyunması ne kadar tezattır. Bugün Şırnak’ta, kararlı mücadelemiz neticesinde yeniden imar edilmiş, güvenlik sorununun olmadığı, insanların gönlünce yaşayabildiği, çocukların sokaklarda oynayabildiği, esnafımızın kepenklerini rahatça açabildiği bir şehir görüyoruz. Artık bölgemiz huzurla yaşanılan ve anılan bir bölge haline gelmiştir. Dünya, savaşlar ve dramlar ile boğuşurken üzerimize düşen ve insan olduğumuz için bize yüklenen görevlerimizin bilincinde olarak insanlığın umudu olmaya, mazlum, mağdur kim varsa yardımına koşmaya devam edeceğiz. Kimsesiz kalmış dünyada, insanlığın kimsesi olmak adına Allah bizlerin, devletimizin ve hükümetimizin yardımcısı olsun."
