14 Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri'ne kısa bir süre kala AK Parti, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nde Büyük İstanbul Mitingi'ni gerçekleştirdi.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar:
15 Mayıs'ta birilerini emekliye sevk edeceğiz.
Sadece bir semtini bile sevmenin ömre bedel olduğu İstanbul'u doğumdan bu yana aşkla sevdik.
Mitinge kaç kişi katıldı?
Resmi rakamı getirdiler bize 1 milyon 700 bin...
Buranın hizmetkarı olduk. İstanbul Balkanlar'dan Kafkaslar'a, Kırım'dan Kerkük'e özbeöz kardeşlerimizin şehridir.
Bütün dünya önümüze serilse, nerede yaşayacaksınız diye sorsalar vereceğimiz cevap her zaman sadece İstanbul'dur.
Aldığımız her nefesinde tarifsiz huzur bulduğumuz tek yer İstanbul'dur. Burası tarih boyunca insanlığın hep göz bebeği olarak kalmayı başarmıştır.
Burası, inancına, meşrebine hiçbir farklılığına bakmadan herkesi kucaklayıp bağrına basan şehir. İstanbul'un bu farklılığı zaten bizi bu şehre farklı bir şekilde hizmetkar olmaya sevk ediyor.
Bizlerle birlikte olduğunuz için her birinize şükranlarımı sunuyorum.
'Bunların bu ülkede dikili taşı yok'
Atatürk Havalimanı bizim için sadece eskiden gelip geçtiğimiz, seyahatlarimizi gerçekleştirdiğimiz bir yer değil.
Bunların bu ülkede dikili taşı yok. Dikili ağacı yok. Benim milletim 14 Mayıs'ta bunlara gereken cevabı sandıkta verecektir. Kardeşlerim biz vatanımızı böldürtmeyeceğiz. Bu terör örgütleriyle beraber gezen Kılıçdaroğlu'na bu vatanı böldürtmeyeceğiz.
Atatürk Havalimanı'na şimdi de TEKNOFEST'i gömmek istiyorlar. İHA'ları, SİHA'ları AKINCI'ları bunlara gömdürmeyeceğiz. Savunma Sanayiimizi hep birlikte ayağa kaldıracağız.
'Milletimizle yol yürüyoruz'
Millli iradenin şahlanışı olan 15 Temmuz destanından rahatsızlık duyanlar buradan her geçtiklerinde aynı hezimeti tekrar yaşıyor. Niye mitingini burada yapamadı? Maltepe'de yaptı. Neden? Çünkü bu iş farklı bir şey. İnşallah onların bu kabuslarını da hiç bitirmeyeceğiz.
Biz bugüne kadar sadece milletimizle yol yürüdük. Bugün de milletimizle yol yürüyoruz. Eğer siz tamam derseniz bu iş bitmiştir. Tamam mı?
Bay Kemal boş sözü reis son sözü söyler diyor. İşte benim milletim böyle. Zeka fışkırıyor her yerden. İnşallah Türkiye Yüzyılı'nı da sizlerle beraber kuracağız.
Avrupa'nın gazeteleri şimdi burayı izliyor. İşte cevabı siz vereceksiniz. Bu ülkenin üzerinde karanlık hesaplar yapanların yüzü düşsün.
Mersin ve Kayseri mitinglerine değindi
Dün Kayseri'deydik. 135 bin kişi vardı. Mersin'de 80 bin kişi vardı. Heyecan muhteşemdi, hepsi kararı vermişti. Caddelerdeki meydanlardaki bu tablo bize 21 yıldır hizmet verdiğimiz milletimizle aramızdaki bağın ne kadar güçlü olduğunu gösterdi. Bir önceki gün Erzurum'daydık. Dadaşlar otobüsümüzün önün ükesti, yürütmüyorlardı. Alanda 130 bin kişi vardı. Dadaş bu Dadaş. Onlarla beraber alana yürüdük.
Tabii bugün İstanbul hepsinden bir başka güzel. İstanbul bugün kendine yakışanı, kendi evladını, ona hizmetkar olanı çok iyi tanıdığı için biliyor.
'Ümraniye'de çöp dağları patladı'
İstanbul'u bu kardeşiniz kurtardı mı? İstanbul'u susuzluktan, çöp dağlarından kurtrardık mı? Ümraniye'de çöp dağları patladı. 39 kardeşimiz öldü. Ey Bay Bay Kemal sen bunların hesabını nasıl vereceksin? Sizin geçmişiniz bozuk. Biz orayı spor tesisleriyle donattık. Niye? Biz bu millete efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Şimdi oralar spor tesisleriyle donatıldı. İstanubl'u doğal gazı 50 bin eve girmişti biz 1 milyon 250 bin eve çıkardık. Bizim farkımız bu.
Türkiye'nin her kazanımından rahatsızlık duydular. Bunu açıkça söylemekten çekinmediler. Ne diyorlar? 'Bu hükümet dünyanın en doğru şeyini de yapsa biz yine karşı çıkacağız.' O yüzden biz sözümüzü milletimize söylüyoruz.
'Yürümekle bu yol bitmez'
Yürümekle bu yol bitmez. Yapacağımız çok şey olur. Tabii ki sorunlar da var. Ama önce nereden nereye geldiğimizi görmemiz lazım. Bir yönetici düşünün hizmet üretmek için engel üstüne engel aşmak zorunda kalıyor. Bizi hizmetten alıkoymak için neler yaptılar neler... İstanbul'u sadece CHP'nin sadece çöpünden çamurundan kurtarmakla kalmadık. Bu şehrin sahip olduğu avantajları zenginleştirerek dünyanın gıptayla baktığı bir hale getirdik.
Ekrem İmamoğlu'na seslendi
Nereden nereye... Boğazın suyunu Haliç'e bağladık. Neyle? Tünel sistemi ile. Bu suyla birlikte Haliç'teki o kirli su temizlendi. Bizden sonra da İstanbul'un başındaki adam maalesef rezil etti. Şimdi de İstanbul'u sel bastığı zaman bunun gittiği yer belli. Ya yurt dışı ya Bodrum. O da yetmiyor. Bay Bay Kemal ona bir talimat vermiş. 'Sen niye İstanbul'da duruyosun çık Van'a git'. Orada da PKK'lılarla anlaşmışlar, onların işaretini yapıyorlar.
Ya Ekrem sen Trabzonlusun. Türkiye bunlardan çok çekti. İstanbul'a hizmetkar olmak varken oralarda ne işin var? 2024'te ona da dersini vermeye var mısınız?
'İstanbul 'evet' derse bu iş biter'
İstanbul 'evet' derse bu iş biter, İstanbul 'birilerini emekli edeceğiz' derse bu iş biter. Ben size güveniyorum. Eğer siz 'tamam' derseniz bu iş bitmiştir.
Montaj olduğunu bildiği halde 17-25'te FETÖ ihanet çetesinin kaset kumpasına sarılanların mesajı açık değil mi?
Bunların ülkemizin bütünlüğü, milletimizin birliği ve beraberlkiği gibi bir gayesi olabilir mi? Kendi ülkesini dışarıya şikayet edenden bu ülkenin hayrına bir şey olur mı?
Konut ve gıda fiyatları başta olmak üzere hayat pahalılığını boşa saymıyoruz. Yakından takip ediyoruz. Zamanla bunların hal yoluna girdiğini göreceğiz. Bunların da üstesinden biz geleceğiz.
21 yıldır sadece eser ve hizmet siyaseti yaptık. Bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz.
'Camiye bira şişeleri ile girdiler'
Zulüm 1453 yazdılar duvarlara. Başbakanlık ofisimin karşısına rahmetli anneciğime hakaretler ettiler.
Bunlar Dolmabahçe Camii'ne bira şişeleriyle girip bizim mabedimizi kirletip, loderlerle tüneller açmaya kalktılar. Bay Bay Kemal istediğin kadar fıçı dolusu iç, benim milletim ayyaşa sarhoşa meydanı bırakmaz.
Zulüm 1453'te başladı yazanların mesajı açık değil mi? Kumpas kasetlerine sarılanların mesajı açık değil mi? 15 Temmuz'da tankların arasından kaçıp gidenlerin mesajı açık değil mi? Ekonomik tetikçilerin tuzaklarına tüketmeyin ülke batsın diyenlerin mesajı açık değil mi?
Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi
Amerika'da kimlerle görüştün Bay Bay Kemal açıklasana. 21 yılda ülkemize eser ve hizmetleri kazandırdık. Milli geliri 3 kat artırdık. 21 milyona iş ve aş sağladık. 13 buçuk milyon yeni konut yaparak ailelerimizi yeni yuvaya kavuşturduk. Açtığımız okullarla, hastanelerle, tünellerle milletimizin tamamının hayat kalitesini yükselttik.
Ekonomik mesajlar
Ülkemizdeki sıkıntıları da biliyoruz. Hepsini yakından takipteyiz, zamanla yola girecek. Deprem felaketi ile sıkıntıların arttığını biliyoruz. Zamanla hal yoluna girdiğini muhakkak göreceğiz. Her sıkıntıyı nasıl çözdüysek bunların da üstesinden biz geleceğiz. Seçim beyannamemizde yüzlerce binlerce başlıkta ifade ettiğimiz projelerin tamamını hayata geçireceğiz.
14 Mayıs'ı milat yapmaya hazır mıyız. Eserlerimizle, her şeyimizle bu yoldayız. Bizde laf yok, icraat var. Emniyetten bilgileri alıyorum. Hala gelmeye çalışan vatandaşlarımız var. Atatürk Havalimanı yetmiyor. Türkiye tarihinde en büyük yıkıma yol açan deprem ile karşı karşıya kaldı. Yıkıntıları kaldırdık, yeni konutların inşasına başladık. Bay Kemal sen İzmir milletvekili olarak İzmir'deki afetlerde ne yaptın? İzmir'de konutları yine biz yaptık.
Bu depremin ülkemize maliyeti 100 milyar doların üzerinde. Deprem yükünü de omuzladık. Ekonomimizi yıkma tehditleri savuranları da unutmadık. Biz çareyi küresel tefecilerden borç dilenmede değil ülkemizin kendi insanında arıyoruz.
Seçim sonrası düzenleme sinyali
Açılan her yeni tesis istihdam olarak, ihracat olarak bizim kazanç hanemize yazılıyor.
Eskiden 66 lira olan en düşük emekli maaşını 7 bin 500 liraya yükselttik. İnşallah 7 bin 500 liranın üzerindeki emekli maaşlarını düzeltmek için bir çalışma yapacağız. Memurlarımızın maaşına Temmuz'da sadece enflasyon farkı eklemekle kalmayıp refah payı artışı da yapacağız. Kamu işçileri için zammı da salı günü açıklayacağız.
'Bu LGBT'cileri sandığa gömmeye var mıyız?'
Masanın üstünde kimler var altında kimler var hepsi birbirine karışmış. Ne diyorlar, Tayyip Erdoğan gitmeli. Türkiye'de yönetim gitmeli manşetleri atanlar kendini milli görüşçü olarak pazarlayanlarla LGBT'cileri aynı safta buluşturanlardır. Bu LGBT'cileri sandığa gömmeye var mıyız? Bunlar kapalı kapılar ardında görüşüyor. Tabanlarının hassasiyetini umursamıyorlar. Türkiye'nin yönetimine talip olsun diye kurulan masanın nereye vardığına eminim.