AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti MYK Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
Kanada'nın Toronto şehrinde teraviden çıkan müslamanlara ateş açılması ile ilgili Çelik, "Kanada makamlarının gerekli önlemleri almasını bekliyoruz. Bu saldırganlıkları şiddetle kınadığımızı bildiriyoruz." dedi.
"Mescid-i Aksa ve Kudüs kırmızı çizgimizdir." diyen Çelik İsrail'in saldırılarıyla ilgili, "1'i çocuk olmak üzere 7 Filistinlinin hayatını kaybettiği bu olaylar, asla kabul edilemez. Mescid-i Aksa'nın ve oradaki müslümanların korunması için elimizden gelen çabayı göstermeye devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Çelik, "Pandemide normalleşmeye kademeli olarak geçmeye çalışıyoruz. Birçok pandemi hastanesinin boşalması ve vaka sayısının 5 binin altına inmesi çok önemli. Bu konuda sağlık çalışanlarımıza teşekkürlerimizi iletiyoruz. Gelinen noktada gerekli yeni adımların atılacağını söyleyebiliriz" dedi.
"Bütün NATO müttefikleri aynı anda güvende değilse hiçbir NATO ülkesi güvende değildir" diyen Çelik'in açıklamalarından satır başları şöyle:
Diyarbakır anneleri, inşallah bayramda evlatlarına kavuşmanın mutluluğunu yaşarlar.
MESCİD-İ AKSA'DAKİ İSRAİL SALDIRILARI
Mescid-i Aksa, Kudüs'ün kırmızı çizgimiz olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Mescid-i Aksa dokunulmazdır. Bu saygı çerçevesinde davranıldığı zaman tüm bayramları kardeşçe ve barış içerisinde kutlamak mümkündür. Bu derece şiddet, elini kaldırıp hiçbir hareket yapmayan insanlara fiziken saldırmak... Bunlar kabul edilemez. Bütün bu şiddet eylemlerini kınadığımızı ifade ediyorum.
Cumhurbaşkanımız, sayın Abbas ile görüştü. Hassasiyetini bir kez daha ifade etti.
KUZEY IRAK'TA PENÇE-KİLİT OPERASYONU
Bugün sabah itibariyle Türkiye, meşru müdafaa hakkını kullanarak Pençe Kilit Operasyonu'nu başlattı. Terör örgütünün hazırlıklarını tespit ettikten sonra düzenlenen bir operasyon.
KORONAVİRÜS TEDBİRLERİNDE NORMALLEŞME DÖNEMİ
Pandemi uzun müddet birçok çalışmalarla güçlü şekilde yönetilmeye çalışıldı. Tabii ki eski halimize tam dönmedik ama oraya doğru ilerliyoruz. Hem tedbirlerimizi alarak hem de normalleşmeye dönük kademeli geçiş yapmayı planlıyoruz. Vaka sayısının 5 binin altına inmesi son derece önemli. Bugünlere gelmişken o zor günlerde uğraşan sağlık çalışanlarımıza bir kez daha müteşekkir olduğumuzu ifade etmek isterim. Müthiş bir vatanseverlik destanı yazarak tüm dünyadaki sağlık çalışanlarına örnek olup bugünlere gelmemizi sağladılar. Sağlık çalışanların gayretlerini hiçbir zaman unutmayacağız.
2053 LOJİSTİK ANA EYLEM PLANI
Dünya yeni bir kritik dönemi girmişken birçok tedarik zincirinin aksamaya başladığı bir dönemde Türkiye güçlü bir şekilde kendi ajandasını uygulamaya devam ediyor. Cumhurbaşkanımız, 2053 Lojistik Ana Eylem Planı'nı açıkladı. Bu kapsamda 189 milyar dolar bütçe ayrılacak.
Cumhurbaşkanımız, şehirleşme ve vatandaşlarımızın konut edinmesi gibi konularla yakından ilgileniyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 81 ide sosyal konut projesi için çalışıyoruz. Haziran ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan müjdeyi duyuracak.
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI
Buça ve İprin'den gelen görüntülerden sonra ve Donbas bölgesindeki hareketlilikten sonra barış umudunun azaldığı bir tablo ortaya çıktı. Savaşın ne kadar mantıksız olduğu ve yıkım olduğu tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşiyor. Atatürk'ün, "Savaş zorunlu değilse cinayettir" ifadesinin ne kadar doğru olduğu bir kez daha görülmüş oldu. İstanbul'daki müzakere sürecinin desteklenmesi çok önemlidir. Putin ile görüşen Avusturya Cumhurbaşkanı, "Beni iyimser yapan tek şey Putin'in Türkiye'deki müzakerelere sıcak bakmasıdır" dedi. Türkiye'nin barış için yürüttüğü müzakere süreci çok önemlidir.
Donbas'ta çok daha can yakıcı günlerin gelebileceği görülmektedir. Rusya- Ukrayna arasındaki savaşı bitirse bile bu süreç pasif bir barış oluşturacaktır. Türkiye'nin şimdiden yürüttüğü müzakere süreci son derece kritik olacaktır. Rusya, ABD, AB tüm sürecin nasıl yönetileceğiyle ilgili.. Türkiye'nin çabası daha iyi anlaşılacaktır.
TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİ VE ABD'NİN PKK DESTEĞİ
ABD'nin, PKK'ya verdiği destek büyük bir sorun teşkil etmektedir. Bir NATO müttefikinin tehdit olarak gördüğü bir terör örgütünün hiçbir şekilde bir başka NATO ülkesinin destek vermemesi gerekir. Hem NATO'da olup hem de birbirinizi zayıflatmaya yönelik eylemler içerisinde olmanız kabul edilemez. Türkiye'ye silah doğrultan terör örgütlerine kim destek verirse versin, sonuçta verilen silahlarla birlikte o terör örgütleri imha edilmeye devam ediyor.
F-16'LARLA İLGİLİ SON DURUM
30 Ekim 2021'de Roma'da Biden-Erdoğan görüşmesinde kararlaştırılan Türkiye-ABD Stratejik Mekanizması resmen hayata geçti. Bir de F-16 meselesi var. Bakanlığımız 40 adet yeni F-16 uçak alınması ve 79 tanesinin seviyesinin yükseltilmesi için talepte bulundu. Heyet, bazı bazı incelemelerde bulundu. NATO müttefikleri arasında adı koyulmamış birtakım ambargoların olması mantıksızdır. Birtakım sonuçların alınması yakın zamanda mümkün olacaktır. Herkes güvende değilse hiç kimse güvende değildir. Bütün NATO müttefikleri aynı anda güvende değilse hiçbir NATO ülkesi güvende değildir.
FRANSA'DAKİ SEÇİMLER
Yakından takipteyiz. İç meseleleri bununla ilgili yorum yapmayacağım ama Müslüman ve göçmen düşmanlığının Avrupa'da bu kadar normalleşmiş olması Avrupa demokrasisini zehirleyen bir durum. bu aşırı sağın söylemlerine normal zamanlarda tavır alınmadığı için bunlar ortaya çıkıyor. Avrupa'nın çeşitli yerlerinde yapılan seçimlerde merkez sağ ve aşırı sağdan gelen adayların arasındaki oy farkının bu kadar azalmış olması herkesin düşünmesi gereken bir mevzudur. Bu durum bütün dünya için kötüdür. Bunu dünyanın daha çok düşünmesi gerekiyor.
Kimlik siyaseti demokrasileri zehirleyen bir şey. Türkiye'de sanat alanında kimlik siyasetinde aşırı bir doz var. Ne zaman bu tip bir şey gündeme gelse entelektüel bir tartışmadan çıkıp siyaset tartışmasına dönüşüyor. Erdoğan, toplumun hemen hemen her kesimiyle iftar sofralarında bir araya gelmeye çalışıyor. Cumhurbaşkanımızın eskiden beri üzerinde durduğu eski bir gelenek bu.
İkinci, üçüncü, dördüncü ittifak şeklinde gidiyor bu iş. Bunu takip etmek AK Parti açısından herhangi bir şekilde tercih edilen ya da üzerinde durulan bir konu değil. Sürekli ayrı sesler çıkıyor. Bu giderek Türkiye'deki siyasi gündemlerle ilgili farklı siyasetlerin değerlendirileceği bir gündemden çıkıp bu 6'lı mekanizmanın kendi iç sorunlarına dönülüyor. Bu bizim için enerji verilmesi gereken bir durum değil.