Türkiye'nin sahte suni birtakım yanlışlarla demokrasisini sakatlayan bütün bu vesayet dinamiklerinden kurtulmasının başladığı, o günden bugüne demokratikleşme, adalet reformu konusunda güçlü adımların atıldığı süreci yaşıyoruz. Seçimden galip çıkmış, AK Parti'nin genel başkanını bütün dünya liderleri davet ederken, sayın Cumhurbaşkanımız kendi ülkesinde başbakan olamıyordu. O yasaklı dönemde dünyanın büyük demokrasileri, devletleri kendisini davet ediyorlardı. İtalya'dan, ABD'ye kadar. Seçim başarısını kutluyorlardı. Ama kendisi Başbakanlık makamına gelemiyordu. Bu sistemin bütün hücrelerine sirayet etmiş ucube sistemin temizliğinin başlaması 9 Mart'taki Siirt seçimleriyle olmuştu. 14 Mart'ta Başbakanlığı gelmesiyle bu süreç başladı.
Diyarbakır annelerine sevgilerimize saygılarımızı iletiyoruz. Tam 917 gün oldu. Anneler yavaş yavaş evlatlarına kavuşuyor, kavuşamayan annelerimizin evlat hasreti bitmiyor. Van, Muş, Hakkari, İzmir'de diğer yerlerde evlat nöbetlerini sürdürüyorlar. Bu haklı mücadeleyi desteklemeye devam ediyoruz. Ne hazindir ki, her konuya paragraf ayıran uluslararası insan hakları raporunda, insan hakları örgütlerinin ilgi alanlarına bir türlü Diyarbakır anneleri girmiyor. Bu konuda nasıl bir iki yüzlülüğün olduğunu göstermesi bakımından ibretlik bir durumdur.
Bu direniş, bu bekleyiş, bu eylem Türkiye'nin içinde bütün siyasi partilerin destek vermesi gerekirken bu konularda da seçici ve siyasi hesaplarla davrananlar var. Diyarbakır annelerin yüzüne bakamayacaklar var.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün arefesinde bugün MYK'mızda kapsamlı şekilde adalet reformu paylaşılmıştır. Bunun başka alanda da gündemleri var. Geniş şekilde kadına şiddetin önlenmesi için yapılacaklar var. Bunun genel çerçevesini sayın Cumhurbaşkanımız KADEM'in Olağan 4. Genel Kurulu'nda yapmış olduğu konuşmada net ortaya koydu. Cezaların arttırılacağını, faillerin hiçbir davranışının indirim nedeni olarak kabul edilmeyeceğini söyledi. Mahkeme sürecinde uysal davrandı, pişmanım dedi, kravat taktı diye indirimden yararlanıyor. Eğer somut bir emare yoksa bu yaklaşımlar makul bulunmaycaktır.
Taciz eylemleriyle ilgili düzenlemeler yapılacağını sayın Cumhurbaşkanımız ifade etti. Israrlı takip eylemlerinin cezası 6 aydan 2 yıla kadar uygulanacak demişti sayın Cumhurbaşkanımız. Birisi çıkıyor, maalesef burada ifade edemeyeceğim, şu kadar bıçaklandı diyor, maalesef mahkeme serbest bırakılıyor. Bunların tabii ki önüne geçilecek. Kasten öldürme, yaralama, işkence gibi cezaların daha da arttırılacağını sayın Cumhurbaşkanımız ifade etti. Şiddet mağduru kadınlarımızın talep etmeleri halinde baro tarafından kendilerine ücretsiz avukat görevlendirilmesi gibi hususlar ve çok daha kapsamlı MYK'mızda adalet reformunun parçası olarak, arkadaşlarımızın önerilerini, kamuoyunda gelen önerileri değerlendirilmiştir. Adalet reformu karara bağlandığında, hayata geçtiğinde birçok yaranın iyileşmesine, nefret eyleminin önlenmesine dönük güçlü bir mekanizma olacaktır.
Bir yandan demokratikleşme bir yanda eser siyasetine AK Parti devam ediyor. 18 Mart Şehitleri Anma günü ve Çanakkale Zaferi'nin 100. yıldönümünde dünyanın en büyük orta açıklıklı asma köprüsü olan 1915 Çanakkale Köprüsü için geri sayım başladı. 18 Mart günü bütün vatandaşlarımızı sayın Cumhurbaşkanımızın açacağı tarihi güne şahitlik etmelerini bekliyoruz.
Bütün dünyanın gündemi bizim MYK'mızın da kapsamlı şekilde ele aldığı gündem Ukrayna meselesidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü diplomatik faaliyetler, olayı nasıl değerlendirdiğiyle ilgili MYK'mıza kapsamlı değerlendirilmesi olmuştur. Diplomasi yolunun açılmasıyla ilgili muhataplarıyla yaptığı görüşmeleri ve gelinen son noktayı ifade etti. Tabii biz ateşkesin hayata geçmesinden memnuniyet duyuyoruz. Kalıcı barışın sağlanması için Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu yol haritası açıktır. Bunun İstanbul ve Ankara'da gerçekleştirilecek bir toplantıyla sayın Putin ve sayın Zeleneskiy'i davet ederek kabul etmesi durumunda dünyaya buradan barış iradesi sunmaya hazırdır.
Sahadaki arkadaşlarımız A Haber ekibindeki Orhan Sarı, kameraman Taha Hazar, CNNTÜRK'te Samet Güner, Caner Enver Kınacı, Habertürk'ten Yeni Şafak'tan Adem Metan, Çetiner Çetin savaşın ortasında kaldılar. Hepsine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Silahsızlanmış Almanya'nın silahlanacağını söylemesi, Kore'nin Japoınya'ya böyle bir karar alması, İsviçre'nin tarafsızlığının sona ermesi bir bakıma mevcut düzenin dikişlerinin söküldüğünü, daha kapsayıcı bir düzey arayışının oluşturulması gerektiğini gösteriyor. İnsani değerlere dayanan, herhangi devleti dışlamayan kapsayıcılığın ortaya koyulamaması halinde maalesef kuralsızlık hakim olacaktır. Bir yandan NATO bir yandan Rusya'nın askeri temelde açıklamaları var. Bir diplomasi hattına, üçüncü yola ihtiyaç vardır. Türkiye güçlü bir NATO ülkesidir. Türkiye'nin Türkiye'nin NATO içinde sorgulanamaz bir gerçeklik olduğu görülmüştür. Cumhurbaşkanımızın girişimleri, ürettiği çok yönlü diplomasi Avrupa, Amerika, NATO, Rusya ekseninde ortaya çıkan tek diplomatik zemin olarak önümüze geliyor. Kimin kazanıp kaybettiğiyle ilgili çok sayıda analiz yapılıyor ama sonuçta insanlar ölüyor.
Sayın Cumhurbaşkanımızın diplomatik hattı artan bir şekilde kıymetini koruyor. Türkiye'nin ürettiği diplomasinin AB değerleri açısından kıymetli, kendine has bir diplomasi olduğunu da kaydetmek gerekir. AB'de görmediğimiz diplomasiyi bugün tek başına Türkiye üretmektedir. Bu da AB'nin Türkiyesiz düşünülemeyeceğini, Türkiyesiz AB değerlerinin hiçbir zaman korunamayacağını net bir şekilde gösteriyor.
Nitekim Türkiye'nin AB üyeliğini sorgulayanlardan birisi de Macron'du. 'NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti' diye garip bir açıklama yaptı. Şimdi 'NATO'nun doğu kanadını güçlendireceğiz' diye bir açıklama yapıyor. Ancak bir kriz ortamı çıktığında bunun kıymetini bilindiğini gösteren bir tavır ortaya koyuyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın 'Türkiye'ye karşı mükellefiyetlerini kriz durumunda mı yerine getireceksiniz?' sorusunu herkesin dikkate alması gerekir.
HERZOG'UN ZİYARETİ
(Herzog - Erdoğan görüşmesi) İsrail Cumhurbaşkanı'nın bu seyahati kritik bir sürece işaret ediyor. İsrail Başbakanı da Moskova'daydı. Onların da yürüttüğü diplomasi var. Bu mesele ayrıntılı konuşulacaktır. İkili ilişkilerde bir ara var. Hangi adımların atılacağının da netleşeceğini düşünüyorum.
(CHP Sözcüsü Öztrak'ın enflasyon açıklaması) Bu toplantı sırasında siyasi partilerin yaptıkları açıklamalar bana geliyor. Bunu gönderdiği zaman arkadaşlar yanlış göndermiş olabilirler emin misiniz dedim, sonra kendim baktım. O kadar absürd bir açıklama ki, emin olmak istedim. Ne kadar yanlış bir açıklama, çirkin bir açıklama. Bir eleştiriniz varsa söylersiniz. CHP'nin görüşü budur. Söylersiniz. Başka devletlerin yapıp ettiğinden, ambargodan referans alarak, işgal durumunu bu şekilde ucuz polemik konusu yaparak buradan argüman üretmenin siyasi basiretle alakası yok.
AYÇİÇEK YAĞI TARTIŞMALARI
(Ayçiçek yağı stoku tartışmaları) Bu meseleleri düzenli olarak ele alıyoruz. Sahadan gelen verileri değerlendiriyoruz. Dünyada gıda tedarik zinciri ile ilgili sıkıntılı dönemdeyiz. Bu konuda Cumhurbaşkanımız gelen en küçük haberi bile en ayrıntılı şekilde incelettiriyor. Zaman zaman sıkıntılar olabilir ama Ticaret Bakanlığımız, Tarım Bakanlığımız, Hazine ve Maliye Bakanlığımız net açıklama yapıyorlar. Bunun gıda sıkıntısı olmadığını ifade ediyorlar. Stokçuluk konusunda da hassas çalışma yürütülüyor. Sosyal medya kontrolsüz alan. Vatandaşlarımızdan istirhamımız, her an sürekli olarak ilgilenmeye mecburuz, burada esas olan vatandaşlarımızın Bakanlıkların açıklamalarını takip etmeleridir. Cumhurbaşkanımız talimatlarını vermiştir, gereken adımları atıyoruz.