tv100'ün ses getiren programlarından Özgür İfade programına konuk olan AK Parti Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Cansu Canan Özgen'in sorularını yanıtladı, gündemi değerlendirdi.
Dağ, "İkinci tura baktığımızda biz bir değişiklik yapmadık. Birinci tura nasıl çalışmışsak, birinci turda ne söylemişsek birinci turda neleri vaat ettiysek o şekilde devam ediyoruz." dedi.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun SMS ile vatandaşlara gönderdiği 'kredi kartı borçlarının faizleri silinecek' vaadi hakkında Dağ şunları söyledi:
Kılıçdaroğlu ikinci kampanyada o vaatlerin çoğunu unuttu. Direkt milliyetçi bir söylem içerisine girdi. Milliyetçi söylemden bir netice alacağını düşünmeye başladı. Burada bizim vaatleri ile bizim çok fazla vaktimiz yok. Bunlarla uğraşacak durum yok.
Ben iki yıldırı Tanıtım medya Başkanlığı yapıyorum; dolayısıyla gündemi birebir takip ve ortaya çıkan bir takım iddiaları, yalanları takip, doğrusunu ortaya çıkarmak, doğrusunu yaymak bana ait. Ben iki senedir Kılıçdaroğlu'nun haftada en az 3-4 tane yalanı ve afaki birtakım sözlerini takipten işin doğrusu biraz yoruldum.
Asıl üzerinde durulması gereken mesele oradaki söylenenlerden ziyade bir Cumhurbaşkanı adayının ve Cumhurbaşkanı olacağını düşünen birinin Türkiye'deki bu kadar insanın bilgilerine ulaşıp, bunu kullanıyor olması. Asıl mesele burada. Ben birçok vatandaşımızın suç duyurusunda bulunduğunu biliyorum. Biz KVK diye kanun çıkardık. Siz bizim kişisel bilgilerimizi nereden öğrendiniz kardeşim?.
Aynı şey dün İzmir'de yaşandı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı İzmir'deki bütün seçmenlerin telefonlarına bilgisayardan kendi sesini kaydedip onlara ses kaydı ile seslenme gereği hissetti. Benim gördüğüm her yerde CHP'liler çok tepkiliydi, herkes tepkiliydi. Siz bu bilgileri nereden edindiniz ve böyel bir şeye neden gerek duyuyorsunuz?
Yıllardır seçim yapıyoruz, seçim kampanyası yürütüyoruz bu tamamen bir siyasi parti gerideyse böyle işler yapar.
Hamza Dağ'ın açıklamalarından satır başları:
"BİZİM İLK TUR VE İKİNCİ TUR ARASINDAKİ SÖYLEMDE BİR FARKIMIZ OLMADI"
Bizim ilk tur ve ikinci tur arasındaki söylemde bir farkımız olmadı. Kampanyamızı kurgulamış olduğumuz sistem aynı şekilde devam etti. 'Türkiye Yüzyılı başlıyor' söylemi ile başlattık ve doğruluk üzerine kurguladık. 'Doğru adam, doğru zaman', 'doğru adımlarla yola devam' sloganları üzerine yoğunlaştık. Doğruluk üzerine kurguladığımız bir kampanya süreci ortaya koyduk.
"İKİNCİ TURUN ÖZELLİĞİ, İLK TURDA YALAN YANLIŞ ANKETLER YAYINLAYAN FİRMALAR BURADA SESSİZLİĞE BÜRÜNDÜ"
Cumhur İttifakı ezici bir çoğunlukla TBMM'de çoğunluk elde etti. Rakibimiz partilerin bir çoğu milletvekili kaybetti. Bizim de milletvekilinde düşüş oldu ama Cumhur İttifakı açısından çoğunluğu aldığımız bir süreç oldu. Karşımızda 7-8 partiye karşı yapmış olduğumuz mücadeele 5 puan farkıyla ilk turu bitirdik. 50+1 sebebiyle seçimler ikinci tura kalmış oldu. 2 hafta boyunca ilk turdaki gibi çalıştık. Maç baştan başlıyor dedik. İkinci turun özelliği, ilk turda yalan yanlış anketler yayınlayan firmalar burada sessizliğe büründü. Bir takım şeyleri muhalefet görünür kılmamıştı. Bunlar açığa çıktı. Kendilerinin 5-6 puan önde olduğunu ortaya koydukları hususların böyle olmadığı ortaya çıktı.
"İTTİFAK İÇİNDE BİR TAKIM GEÇİŞLERİN OLDUĞUNU GÖREBİLİYORUZ"
Cumhur İttifakı'nın aldığı oy oranı bir önceki seçime göre 3 puan düşüşte görünüyor. İl il nasıl bir durum ortaya çıktı yönünde bir analize tabi tutmak gerekli. Anketlerden ziyade saha yoklamaları, ayrıntılı araştırma dediğimiz çalışmalar yapacağız. İttifak içinde bir takım geçişlerin olduğunu görebiliyoruz. Bunların sebeplerini il il çıkartacağız. Esas uğraşımız 28 Mayıs'ta Erdoğan'ı cumhurbaşkanı seçtirmemiz.
"BU ÜLKE BUNU HAK ETMİYOR"
Sinan Bey, cumhurbaşkanımızla yaptığı görüşmede, açıklamalarında ilkesel noktada olduğunu çok net bir şekilde ortaya koydu. Türk Devletleri Teşkilatı, Karabağ, Doğu Akdeniz, Mavi Vatan konularında ortaya koymuş olduğumuz politikanın bu kararın verilmesinde esas nokta oluşturması itibariyle kıymetlidir. Bir tarafta ilkeler üzerinden yürütülen bir ittifak, ne yazık ki 'ne vereyim abime' dönüşen bir durum var. Bu ülke bunu hak etmiyor.
"MİLLET BUNLARLA DALGA GEÇMEYE BAŞLADI"
(Kılıçdaroğlu'nun vatandaşlara gönderdiği SMS) Muhalefetin vaatlerinin rasyonel bir tarafının olmadığı belli. SMS ile atılan bir takım vaatler. Millet bunlarla dalga geçmeye başladı. Siyasetin seviyesini bu kadar düşürmeye kimsenin hakkı yok. Pazar günü biz kazandığımızda kimse kaybetmeyecek. Türkiye siyaseti Kılıçdaroğlu'ndan kurtulmuş olacak.
"SİYASİ PARTİ, ADAY GERİDEYSE BÖYLE İŞLER YAPAR"
(Kılıçdaroğlu'nun kredi kartı vaadi) Kılıçdaroğlu 2. turda vaatlerinin bir çoğunu unuttu. Direkt milliyetçi bir söylem içine girdi. Buradan bir netice alacağını düşünmeye başladı. Vaatleriyle uğraşacak vaktimiz yok. Ben Kılıçdaroğlu'nun 2 senedir, yalan, afaki sözlerini takip etmekten yoruldum. Yaptığım paylaşımda Kılıçdaroğlu'nun vaadi üzerine böyle bir ironi yapmak istedim. Cumhurbaşkanı adayının bu kadar insanın bilgilerine ulaşıp bunu kullanıyor olması asıl mesele. Vatandaşlarımızın Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulunduğunu biliyoruz. Biz KVKK diye kanun çıkarttık. Özgürler konusunda şeyler söylüyorlar ama insanların kişisel bilgilerine nasıl ulaştılar? Aynısı İzmir'de yaşandı. Tunç Soyer kendi sesini kaydedip insanlara seslendi. Gördüğüm herkes buna tepkiliydi. Siyasi parti, aday gerideyse böyle işler yapar.
Birçok yerde 'terör bitecek' diye pankart asmışlar ama FETÖ, PKK terörü bitecek diyemiyorlar. Bunlar 14 Mayıs'ta bunun siyasal bedelini ödediler, 28 Mayıs'ta da ödeyecekler. Tarihte onların peşini bırakmayacak.
(Kılıçdaroğlu'nun videoları) Bunların sandıkta etkisi olmayacak. Siyaset tutarlılık gerektirir. Bu işlerin tamamı dostlar alışverişte görsün şeklinde...
Depremin yaralarının sarılmasına devam edilecek. Hastane ve konutların yapımı devam ediyor. Önümüzdeki dönemde enerjide dışa bağımlılığımızı bitireceğimiz bir dönem olacak.
"SADECE SÖZ SÖYLÜYORLAR"
Zafer Partisi 7 ay önce 8 milyon mülteci diyor, bugün 13 milyon diyor. Aklına ne geliyorsa söylediği bir durum var. Göç İdaresi Başkanlığı hepsinin sayılarını açıkladı. Diğer siyasi partiler sadece söz söylüyor. Biz nasıl bir politika izleyeceğimizi söylüyoruz. Güvenli bölgede yaptığımız briket evlerle sürecin yürütüleceğini söylüyoruz.