Büyükşehir Belediyesi'nin bu sene 5.sini düzenlediği Kocaeli Kitap Fuarı'nda kitapseverlerle bir araya gelen yazar Ahmet Ümit söyleşisinde edebiyat ile sır arasındaki ilişkiyi ilginç örneklerle ortaya koydu. Küçükken babasının kendisini marangozda çalıştırdığını söyleyen Ahmet Ümit, "Ustam ayna ile cam arasında fark nedir diye sordu. Bilemedim. 'Sırdır' dedi bana. Yazıyı edebiyat yapan da işte bu sırdır" dedi.
Eleştirmenlerin beş noktaya çok önem verdiklerini ifade eden Ahmet Ümit, "Hikayeyi değerlendirirken dil nasıl diye bakarlar eleştirmenler. Bazıları süslü bir dili tercih ederler. Bence edebiyatta şairanelik çok kötüdür. Neyse onu anlatmak en doğru olandır bence. İkincisi karakterlerdir. Üçüncüsü hikaye güzel olmalıdır. Dördüncüsü kurgu ve beşincisi ise arka plandaki derinlikler. Fakat bunların hepsi de olsa yine olmayabilir" diye konuştu.
Her şeyin tamam olmasının eserin iyi yapamamasını ise kendi hayatından açıklayan Ümit, "Annem kuru fasulyeyi çok iyi yapar. Eşim de annemden tarifleri alır. Malzemeler en iyisinden seçilir. Her şey tamamdır. Ama maalesef aynı lezzeti yakalamayı hiçbir zaman başaramadı. İşte iyi romanda bu sır vardır. Herkes farklı bir tarif yapar. Fakat bu sırrı yakalayanlar en iyiyi yapar" şeklinde konuştu
"İyi romanın sırrı hayattır" diyen Ümit, "Hayat nedir? Sözcükleri roman çevirmenin en önemli faktörü hayatı nasıl anlamamızdan doğar. Hiç bir zaman hayatın anlamını elbette bilmiyoruz. Biliyorum diyenler iyi niyetliyse cahil, kötü niyetliyse şarlatandır.
"Biz yazarlar sadece şunu söylüyoruz. Bunu yapın bunu yapmayın demiyoruz. İyi edebiyatçılar bunu söylemez. Ey okur sen seç der, ben bilmiyorum çünkü. 53 yaşındayım ne yanlış ne doğru bilmiyorum. Bir çocuk gibi her şeyi merak ediyorum. Hayatı öğrenmeye çalışıyorum. Bugünü anlayacaksan sırrını çoğaltacaksan daha çok kitap okuyacaksın" diyerek sözlerine son verdi. (İHA)