Ahmet Eşref Fakıbaba İYİ Parti'ye katıldı. Fakıbaba İYİ Parti TBMM Grup Toplantısı'nda ilk konuşmasını yaptı

AK Parti'den istifa eden ve istifa açıklamasıyla çok konuşulan Ahmet Eşref Fakıbaba İYİ Parti'ye katıldı. İYİ Parti'nin TBMM Grup Toplantısı'nda ilk konuşmasını yapan Fakıbaba, "Öylesine coşkulu, heyecanlı, davası, vatan millet sevdası olan sizlerle beraber olmaktan ve aranızda bulunmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum" ifadelerini kullandı.

Google Haberlere Abone ol
Ahmet Eşref Fakıbaba İYİ Parti'ye katıldı. Fakıbaba İYİ Parti TBMM Grup Toplantısı'nda ilk konuşmasını yaptı

AK Parti'den istifa eden ve istifa açıklamasıyla çok konuşulan Ahmet Eşref Fakıbaba İYİ Parti'ye katıldı. İYİ Parti'nin TBMM Grup Toplantısı'nda ilk konuşmasını yapan Fakıbaba, "Öylesine coşkulu, heyecanlı, davası, vatan millet sevdası olan sizlerle beraber olmaktan ve aranızda bulunmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum" ifadelerini kullandı. Fakıbaba, İYİ Parti'ye katıldı. Partinin TBMM Grup Toplantısı'na katılan Fakıbaba, burada ilk konuşmasını yaptı.

İşte Fakıbaba'nın konuşmasından öne çıkan detaylar: 

"İLK KEZ BAŞLIYOR GİBİ..."

"Öncelikle böylesine coşkulu, heyecanlı, davası, vatan millet sevdası olan sizlerle beraber olmaktan ve aranızda bulunmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. 20 yıllık bir siyasetçi olarak samimiyetle söylüyorum. Siyasete ilk kez başlıyor gibi heyecanlı hissediyorum. Uzun yıllarını Anadolu'nun çeşitli yerlerinde hekimlik ve yöneticilik yaparak insanlığa hizmet için kendini adamış, siyaseti halka hizmet olarak gören bir kardeşiniz olarak bugün burada olmamın tek sebebi milletime duyduğum hizmet aşkıdır. Bu aşkın sizlerin de yüreğinde olduğunu görmek beni mutlu etmiştir. Sansür yerine demokratik hak ve özgürlüklerin yaşandığı, gelirin belirli bir zümre yerine tüm milletimize adil bir şekilde dağıtıldığı, kişiye veya menfaatlere uygun uyarlanan değil, herkese eşit davranan, kimsenin kayırılmadığı hukuk ve adalet sisteminin olduğu, en önemlisi ayrışan bir toplum yerine kimsenin etnik kökenine ve inancına bakılmaksızın birlik içerisinde bir Türkiye hayal ediyorum.

HAK VE ADALETİN İŞLEYECEĞİ GÜNLER GELECEKTİR

Şimdi artık bu hayalleri gerçekleştirmenin, her şeyi iyi, hatta çok iyi yapmanın zamanı gelmiştir. Bugün bana İYİ Parti'de siyasete devam etme fırsatı veren, sayın genel başkanım Meral Akşener hanımefendiye şükranlarımı arz ediyorum. Hep birlikte ülkemizin hak ettiği refah seviyesini yakalayacağımıza can-ı gönülden inanıyorum. Bizim inancımız bize şunu söylüyor: Bir yerde yanlışlık eksiklik eğrilik kötülük varsa, önce elinizle düzeltin. Yapamıyorsanız dilinizle düzeltin. Bunu da yapamıyorsanız, hiç olmazsa kötülüğe taraf olmayın ve kalbinizle buz edin. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk Kürt Arap Laz Çerkez Zaza Müslüman Sünni Alevi ayırt etmeksizin, insan ve vatan sevgisiyle kurduğu bu eşsiz cumhuriyette kardeşlik içerisinde yaşayacağımız, hak ve adaletin işleyeceği günler inanıyorum çok yakında gelecektir. Sayın genel başkanımızın liderliğinde, siz İYİ Partili yol arkadaşlarım ve milletimizle birlikte bunun gerçekleşeceğine inancım sonsuzdur.

MERAL AKŞENER KONUŞTU 

Akşener, ülkede yaşanan krizler sarmalının her geçen gün, büyümeye devam ettiğini belirterek, "Derinleşen yoksulluk, insanımızı içine çekmeye devam ediyor. Maaşlar kuşa dönmeye, cepler boşalmaya devam ediyor. Çünkü büyük ekonomi gurusu bay kriz ve üstün yetenekli ekonomi ekibinin 'Yeni Ekonomi Modeli' diyerek pazarladıkları ucube model yüzünden, ekonomimiz can çekişiyor. Ülkemizi, yap boz tahtasına çeviren, milletimizi de kobay olarak gören bu akılsız, şuursuz ve kuralsız ekonomi yönetimi, her hafta, yeni bir zihni sinir deneyi, Türkiye’ye dayatıyor" diye konuştu.

'MERKEZ BANKASI YOK HÜKMÜNDEDİR'

Akşener, bu deneyler zincirinin son halkasının adının 'Merkez Bankası Olmayan Bir Ülke Deneyi' olduğunu vurgulayarak, "Son zamanlarda, varlığı zaten meçhul olan Merkez Bankası, geçtiğimiz günlerde 150 baz puanlık faiz indirimine gitti. Politika faizi, yüzde 12’den, yüzde 10,5'e indi. Ancak faizlerin düşüşü, sadece kağıt üzerinde kaldı. Çünkü artık piyasalar bile, Merkez Bankası kararlarını 'satın almıyor.' Şirketlerin hiçbiri, Merkez Bankası’nın açıkladığı rakamlar üzerinden, ticari krediye ulaşamıyor. Yani bay krizin maharetli yönetimi sayesinde, artık üfürme rakamlarla yapılan, algı yönetiminin, oyuncağı haline gelmiş bir Merkez Bankamız var. Piyasanın bile itibar etmediği bir Merkez Bankası, aslında yok hükmündedir" ifadelerini kullandı.  

'SANDIK SIKIŞTIRMAYA BAŞLADI'

Akşener, sandık yaklaştıkça, Ak Parti'yi panik hali almaya başladığını savunarak, "Yani bu arkadaşları artık, sandık sıkıştırmaya başladı. Bu durum, artık ayan beyan ortada. İktidarlarının sonuna yaklaştıklarını, artık onlar da enselerinde hissetmeye başladılar. Bu yüzden de kirli zihniyetlerini, apaçık ortaya döker oldular. Her hafta, yaptıkları abuk sabuk çıkışlarla, imza attıkları yepyeni rezaletlerle, artık siyasetin çivisini çıkardılar. Nitekim, bu durumun yansımalarına, Sayın Erdoğan’ın son haftalardaki nefret dolu hezeyan ataklarında da şahit oluyoruz. Hadi biz zaten her haftanın olağan şüphelisiyiz de, çiftçiler, kadınlar, gençler derken, geçen haftanın talihli nefret objesi de Kürtler oldu. Tuttu, bu ülkenin eşit ve şerefli vatandaşları olan Kürtleri, PKK'lı ilan etti" dedi.

'BAZILARINDA CUMHURİYET NEFRETİ VAR'

Akşener, AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal'ın Cumhuriyet ile ilgili sözlerine ilişkin de, "Bu arkadaşların bazılarında, biliyorsunuz bir Cumhuriyet nefreti var. Bu memleketin temel değerlerine, kurucu iradesine ve Cumhuriyetimize dair her şeye, bastıramadıkları bir düşmanlık hissediyorlar. Fıtratları böyle. Bunun son örneğini de, Cumhuriyet bayramını idrak ettiğimiz bu hafta, AK Parti’nin bir grup başkanvekilinin ağzından çıkan ibretlik sözlerle gördük. Bu arkadaş, her bir cümlesi, ayrı bir patolojik vaka olan bir açıklama yaptı. Şu rezalete bakar mısınız? Tarihi, fesli meczuplardan öğrenmiş, bir sözde entelektüelin, hezeyan dolu şu analizine bakar mısınız? Neymiş? Bu fevkalade aydın arkadaşımız, çığır açıcı düşüncelerini, Türkçe dilinde üretemiyormuş. Sadece konuşabiliyormuş ve bundan da çok müzdaripmiş. İşte size, 'keşke Yunan kazansaydı.' diyen ucube bir zihniyetin, Kahramanmaraş şubesi. Milli mücadelede, destan yazan Kahramanmaraşlıların şanına ve Arslan Bey’in aziz hatırasına dil uzatan bu arkadaşa buradan hatırlatmak istiyorum; Biz, ezelden beri Türkçe konuşuyoruz. Yani Cumhuriyet ile birlikte, bizim dilimiz değişmedi, sadece alfabemiz değişti. Bu değişim de Türkçe düşünen ve Türkçe konuşan milletimizin, yeni Türk harfleriyle, Türkçe yazmayı da öğrenmesi ile birlikte kültürümüzün gelişimindeki en önemli adımlardan biri oldu" ifadelerini kullandı.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin