AGİT Türkiye seçimleri için raporunu açıkladı: Kutuplaştırıcı ve sert bir dil var, ifade özgürlüğü engelleniyor

14 Mayıs seçimleri için Türkiye'de çalışmalarına başlayan AGİT Seçim Gözlem Heyeti ara raporunu açıkladı. Raporda "Mevzuat; demokratik seçimlerin yürütülmesi için temel hak ve özgürlükleri kısıtlamaya devam etmektedir" ifadelerine yer verildi. Seçim dilinin sert ve kutuplaştırıcı olduğunun altı çizilen raporda, medya ve basın özgürlüğü konusunda endişeler de ifade edildi. Raporda barajın düşürülmesi gibi olumlu gelişmeler de sıralandı.

Google Haberlere Abone ol
AGİT Türkiye seçimleri için raporunu açıkladı: Kutuplaştırıcı ve sert bir dil var, ifade özgürlüğü engelleniyor

AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu’nun 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 28.dönem milletvekili genel seçimi kapsamında görevlendirdiği Seçim Gözlem Heyeti’nin ara raporu bugün yayınlandı. Norveç'ten Büyükelçi Jan Petersen’in başkanlık ettiği heyet, 29 Nisan 2023 tarihinde göreve başlamıştı.  

Seçime 16 gün kala yayınlanan raporda, heyetin gözlemlerine, güncel gelişmelere, demokratik seçimler için önerilere ve daha önce yapılan önerilerin ne ölçüde hayata geçirilip geçirilmediğine ilişkin değerlendirmelere yer verildi. Rapordan öne çıkan başlıklar şöyle: 

"Adaylar, karşılıklı olarak kışkırtıcı mesajlar vermekte ve sert bir dil kullanmaktadırlar"
- Siyasi partiler, ülke genelinde aktif olarak kampanya yürütmektedirler ve deprem sonrası iyileşme, milli savunma ve ekonominin durumu gibi kampanya mesajlarını duyurmak için sosyal ağları kullanmaktadırlar. Siyasi yelpazenin dört bir tarafından seçime katılan adaylar, çevrimiçi de dahil olmak üzere, karşılıklı olarak kışkırtıcı mesajlar vermekte ve sert bir dil kullanmaktadırlar.

"İfade özgürlüğüne yasal kısıtlamalar var"

- Mevzuat, ifade ve medya özgürlüğü getirmekte ve seçime katılan adayların seçim kampanyalarının tarafsız bir şekilde yayınlanmasını sağlamaktadır. Ancak, DKİHB SGH’nin görüştüğü pek çok muhatap, web sitelerinin sık sık engellendiğine, içerik kaldırma taleplerine ve ifade özgürlüğüne ilişkin yasal kısıtlamaların kullanıldığına dikkat çekmiştir. DKİHB'nin daha önceki bir tavsiyesine rağmen hakaret ceza gerektiren bir suç olmaya devam etmektedir ve çoğunlukla terörle ilgili suçlamalarla bağlantılılandırılarak eleştirel gazetecilere karşı sıklıkla kullanılmaktadır. DKİHB SGH’nin görüştüğü pek çok muhatap, son yıllarda ağırlıklı olarak muhalefetle bağlantılı medya kuruluşlarına yönelik orantısız ve seçici yaptırımların uygulandığını iddia ederek, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) bağımsızlığı ve tarafsızlığıyla ilgili endişelerini dile getirmişlerdir.

- DKİHB'nin daha önce paylaştığı tavsiyesine rağmen, mevzuat, demokratik seçimlerin yürütülmesi için temel hak ve özgürlükleri kısıtlamaya devam etmektedir ve mevzuatın ek kısıtlamalar getirmesine izin verilmektedir. 

"Seçim barajı düşürüldü"

- Mart 2022'de AK Parti ve MHP'nin teklifi üzerine TBMM'de 7393 sayılı Kanun kabul edilmiş olup söz konusu Kanun, seçimlerin yasal çerçevesinde bazı önemli değişiklikler getirmiştir. Yapılan bu değişiklikler DKİHB’nin daha önce paylaştığı Meclis’e girme barajının düşürülmesi ve görme engelli seçmenlerin katılımını kolaylaştırmaya ilişkin tavsiyelerini dikkate almıştır. Ancak, seçim çevreleri arasındaki koltuk dağılımı, seçmen ve aday hakları, kampanya finansmanı düzenlemesi, partizan olmayan gözlem ve seçim uyuşmazlıklarının çözümü ile ilgili DKİHB’nin tavsiyeleri de dahil olmak üzere, Büronun verdiği ve uzun zamandır bekleyen tavsiyelerinin çoğu dikkate alınmamıştır. 

"YSK depremden etkilenen illerde seçimlerin önünde büyük bir engel olmadığı sonucuna varmıştır"
- Şu ana kadar seçim idaresi uyulması gereken yasal sürelerin çoğuna sadık kalmış olup yalnız seçmen listelerinin kesinleştirilmesi ve oy kullanma yerlerinin belirlenmesi konularında belirlenen sürelere uyulmamıştır. Mart ve Nisan aylarında YSK depremden etkilenen illerde altyapının aldığı hasarı tespit etmek için denetim yapmış ve seçimlerin yürütülmesinin önünde büyük bir engel olmadığı sonucuna varmıştır. Ancak seçim idarelerine ait tesislerin 15 ilçede yerinin değiştirilmesi gerekmiş ve pek çok oy kullanma yeri için alternatif lokasyonlar belirlenmeye çalışılmıştır. Yasal yükümlülüğüne rağmen YSK aldığı tüm kararları kamuoyu ile paylaşmamıştır.  

"Aday listelerinde 372 (yüzde 20) kadın aday bulunmaktadır"
- 31 Mart olarak tayin edilen son tarih itibari ile YSK dört adet cumhurbaşkanını adayı kayıt altına almıştır. Kayıt altına alınan adaylardan hiçbiri kadın değildir. Milletvekili genel seçimleri için 24 siyasi partiden gelen 1.849 aday ile 151 bağımsız aday YSK tarafından kayıt altına alınmıştır. Adaylık için kayıt niteliklerine haiz olmadıkları gerekçesiyle YSK yedi cumhurbaşkanlığı aday adayı ile sekiz bağımsız milletvekili adayının kayıt başvurularını reddetmiş; dokuz cumhurbaşkanlığı adayının ise gerekli destek imza sayısına ulaşamaması gerekçesi ile reddetmiştir. 13.037 milletvekili adayının içinden yüzde 25 kadarı kadındır. Aday listelerinde 372 (yüzde 20) kadın aday bulunmaktadır. 

"Seçim kapmpanyaları kutuplaştırıcı ve sert bir dil kullanılıyor"

- Tüm büyük siyasi partiler, depremde hayatını kaybedenlere saygı göstermek amacıyla daha sakin bir kampanya yürütme niyetlerini ifade etmişlerdir. Ancak, hüküm süren kutuplaşmayı yansıtan kampanyanın tonu, çevrimiçi olanlar da dahil olmak üzere, genellikle çatışmacı olmuştur. Siyasi yelpazeden çeşitli adaylar karşılıklı olarak kışkırtıcı ve sert bir dil kullanmışlar, görevdeki Cumhurbaşkanı diğer adaylara ve muhalefet partilerine defalarca terör destekçisi olarak atıfta bulunmuş ve bazı muhalif politikacılar mevcut hükümeti ‘faşist’ olarak yaftalamışlardır.

- Mevzuat devlet ve yerel yönetimin kaynaklarını kampanya amacıyla kullanmasını yasaklarken, görevdeki Cumhurbaşkanı önemli kamu ve altyapı projelerinin açılışında kampanya unsurlarını içeren çeşitli konuşmalar yapmış ve CHP'li Ankara Belediye Başkanı da kampanya için kamu altyapı açılışlarını kullanmıştır.

"Medya ortamı kutuplaşmıştır"
- Medya ortamı çeşitlilik gösteriyor olsa da kutuplaşmıştır. DKİHB SGH’nin görüştüğü pek çok muhatap, yayın, basılı ve çevrimiçi kuruluşların ezici çoğunluğunun iktidardaki nizamı kayırdığına dair endişelerini dile getirmiştir. Çevrimiçi medya ve sosyal ağlar, DKİHB SGH muhatapları tarafından geleneksel medyaya kıyasla daha bağımsız olarak algılanmakla birlikte, birçoğu web sitelerini ve tek tek sayfaları engellemeye yönelik uygulama ve ayrıca seçim idaresi de dahil olmak üzere 25’in üzerinde idari ve yargı birimi tarafından verilen web sitelerinden ve sosyal ağlardan içeriğin kaldırılmasına yönelik resmi talepler hakkında endişelerini dile getirmiştir.

- DKİHB SGH’nin görüştüğü pek çok muhatap, son yıllarda ağırlıklı olarak muhalif medya kuruluşlarını hedef alan orantısız ve seçici yaptırımlar olduğunu iddia ederek, kurumun bağımsızlığı ve tarafsızlığına ilişkin endişelerini dile getirmiştir. Yetkililere göre, RTÜK kararlarını tarafsız bir şekilde ve yasalara uygun olarak almaktadır. ... 14 Nisan'da CHP, TRT'yi partiye taraflı haber yapmak ve eşit olmayan muamelede bulunmakla suçlayarak savcılığa suç duyurusunda bulunmuştur. 

"Yargı yolu açık değil"

- DKİHB'nin uzun süredir tekrar ettiği tavsiyesine rağmen, anayasal olarak korunan haklar ve kesinleşmiş seçim sonuçlarıyla ilgili olanlar da dahil olmak üzere, Anayasa uyarınca YSK kararlarına karşı yargıya gitme yolu açık değildir. Yasal çerçeve, kampanyayla ilgili şikayetlerin yapılabilmesi için bir sistem oluşturmamaktadır. Uygulamada, bu tür başvuru dilekçeleri seçim organlarına, Valiliklere, kolluk kuvvetlerine ve mahkemelere sunulabilmektedir.”

Kaynak: ANKA
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin