Sosyal antropolog ve yazar Prof. Dr. Tayfun Atay, ‘Görünüyorum O Halde Varım/Meşhuriyet Çağı’nda Kültür ve İnsan’ kitabını, Hürriyet'ten Çınar Oskay'la konuştu.
Çınar OSKAY / HÜRRİYET
Acun Ilıcalı, bizim ‘meşhuriyet çağı’mızın gerçekleşmiş rüyasıdır
Meşhuriyet dünyasının inişi çok acımasız oluyor.
Kitabınızda buna örnek olarak Vatan Şaşmaz cinayetini vermişsiniz.
Cinayeti işleyen, eski ünlü bir model, Filiz Aker... Hem şöhretini,
hem gençliğini kaybetmiş bir isim...
- Ne diyeyim, ne söyleyeyim... Hülya Avşar’la aynı yaşta. Aynı
dönemde yarışmalara katılmış, seçilmiş, çok güzel bir kadın. 80’li
yıllarda idealleri, yükselme hedefi var. Hiçbiri gerçekleşmiyor.
Şöhret elinden kaçıp gidiyor. Bir Hülya çıkar, bin Hülya kalır!
Böyle bir durumda yıkım çok büyük oluyor. Yeğenine “Öyle bir şey
yapacağım ki herkes beni konuşacak” diyor. Yaptığı şey, bir otel
odasında Vatan Şaşmaz’ı öldürmek oluyor...
Şöhretin altın vuruşu...
- Evet... Ölümün bile şova dönüştüğü; acıların, intiharın bile
endüstrinin, işleyişin sürmesine katkıda bulunduğu bir durum. Filiz
Aker, 80’li yıllarda Hülya Avşar gibi adı herkes tarafından
bilinen, konuşulan bir figürdü. 2017 yılında adını hatırlamıyorduk.
Ama bundan sonra Filiz Aker adını hiç unutmayacaksın. Şöhreti bu
şekilde yakaladı. Ölümüyle!
Bir de ünlüler, yani ‘başaranlar’ var. Mesleğimiz gereği
birçoğunu görüyoruz, tanıyoruz. Onların da omuzlarında ağır bir yük
var gibi görünüyor.
- Bu çok önemli bir nokta: ‘Meşhuriyet çağı’nda sen şöhrete sahip
olamazsın, şöhret sana sahip! Senin sözünü ettiğin ağır yük, stres,
baskı budur. O şöhret her an gidebilir kaygısıyla bulundukları yeri
yeniden üretmek için devamlı bir çaba içindeler. Dikkat et,
‘Survivor’da ‘Ünlüler’ ve ‘Gönüllüler’ takımları var. O ünlülerin
hiçbiri ‘yürürlükte ünlü’ değil şu anda. Ya unutulmak üzere ünlü ya
da çoktan unutulmuş olan ünlü. Bunu Acun’la tartıştık, ben
“‘Survivor’, düşmüş ünlüler için bir rehabilitasyon yeridir”
demiştim.
Yazının devamını okumak için TIKLAYIN