Dilipak’ın yargılandığı davanın duruşması bugün, Ankara 35. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Mahkemede Dilipak’ın avukatı “Ceza davası ile bağlı kalınması yerleşik içtihatlar gereği gerekmektedir. Bu nedenle mahkemenin ara karardan dönmesini talep ediyoruz” dedi.
Dilipak ise savunmasında şunları söyledi:
“Ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep ediyorum çünkü bu yazıların yazılmasından önce istişare toplantılarında bulundum. Hatta İsrafil Kışla ve Yalçın Koçak, Erman Tuncer ve Sırrı Çağlar’ın da konuya ilişkin tanık olarak dinlenmesini talep ediyorum. Çünkü bu kişiler ceza dosyasına dayanak soruşturma aşamasında tanıklıklarına başvurulmuştur. İlgili ceza dosyasındaki yargılamada matufiyet konusundaki tüm itirazlar değerlendirilecektir bu sebeple mahkemenizdeki yargılamada bu hususun tespiti şart olduğundan bekletici mesele yapılmalıdır.”
Savunmaların arından verilen süre içinde şahitlerin belirtilmediği için talepleri reddeden hakim, kararını açıkladı ve Abdurrahman Dilipak’a 100 bin liralık manevi tazminat cezası verdi.
NE OLMUŞTU?
Abdurrahman Dilipak, Yeni Akit’te, İstanbul Sözleşmesi'ni konu aldığı "AKP'nin papatyaları" başlıklı yazısında “AK Parti içindeki AKP’liler, FETÖ’nün zihniyet ikizi gibi davranıyorlar. Hem uluslararası fonlarla destekleniyorlar hem de kamu fonlarını kullanıyorlar. Malum ‘Yeşil Sermaye’ de bunlara sponsor olabiliyor. Koç kadar, Sabancı kadar, Eczacıbaşı kadar bizim ‘Yeşil sermaye’ davasına sadakat gösterip, bu fahişelere ve onların türevlerine karşı seslerini yükseltebilecekler mi? Konfeksiyoncu, gıda zinciri, finans kuruluşu, ses ver Türkiye! Ne bekliyorsunuz!" demişti.