ABDULLAH OĞUZ: ASMALI KONAK'I YAKALAYAMADILAR

Yapımcı Abdullah Oğuz, yeni projelerini, Hande Ataizi, Nurgül Yeşilçay ve Özcan Deniz'den niçin ayrıldığını Vatan Pazar'a anlattı. Kurtlar Vadisi dizisinin de Asmalı Konak'ı geçemediğinin altını çizdi.

Google Haberlere Abone ol
ABDULLAH OĞUZ: ASMALI KONAK'I YAKALAYAMADILAR

"Üzerlerine titriyorsun, sonradan bakıyorsun riyakarlık söz konusu" 
 
* Hande Ataizi ve Nurgül Yeşilçay ile artık çalışmıyoruz. İkisini de anlaşma koşullarını ihlâl etmekten mahkemeye verdim.
* Özcan Deniz bir gün de "Bu bir ekip işidir" demedi. Apo ile çalışıyoruz, projeler yapıyoruz deseydi... Baktım rahatsız oluyor, ayrıldık.
* Nurgül Yeşilçay'ın üç dört sene önce konuşabilecek bir dili bile yoktu, o mecburen bizim dilimizi konuşuyordu.


Uzun süredir sessizdiniz, şimdi yeni projeler için kollan sıvadınız, ilk işiniz Reha Muhtar, Metin Uca, Hülya Avşar ve Demet Akbağ ile "Pişti" adlı bir aktüel eğlence programı yapmak oldu.
Pişti, Almanya'da ayda bir yayınlanıyor. Ayın en çok konuşulan olayları programın formatını oluşturuyor. Biz bunu haftalık yapacağız. Onlarda dört komedyen bu olayları ti'ye alıyor. Bizde, yan yana koyabileceğimiz dört komedyen bulamadığımız için insanların ne söyleyeceklerini merak ettiği isimlerden bir kadro oluşturduk.
Siz tek işle yetinmezsiniz, ufukta neler var?
Burhan Öçal ile bir reklam filmi, bir de dizi projemiz var. Çok matrak bir dizi olacak ismi, Maçolar. Nisan sonu motor diyeceğiz. Zülfü Livaneli'nin "Mutiuluk" romanını sinemaya uyarlayacağım. Bu proje çok heyecanlandırıyor beni. Bir töre hikâyesi var, bir de istanbul'da çok mutsuz bir profesör. Oyuncu olarak Timuçin Esen ve Tarık Akan'ı düşünüyorum. Bir de 18 yaşlarında çok güzel gözleri olan bir kız bulmam lâzım, o çok önemli. Bunun için bizimle www.apo-oguz.com adlı sitemizden de bağlantıya geçebilirler. Yine yaz sonunda Zuhal Olcay, Hülya Avşar ve Demet Akbağ'ın başrollerinde oynayacağı, bir film çekeceğim.
Ajansınızdaki sanatçılarınızın bir kısmıyla yollarınızı ayırdınız. Neden?
Nurgül Yeşilçay ve Hande Ataizi ile artik çalışmıyoruz, ikisini de anlaşma koşullarını ihlâl etmekten mahkemeye verdim. Hatta mahkeme onların lehine sonuçlanmış, ben de bir üst mahkemeye başvurdum. Sonucu merakla bekliyorum çünkü haklı olduğumu düşünüyorum. Özcan ile uzun bir süre çalıştık Sonrasında Özcan kendi ayaklarının üzerinde durmak istedi, biz de yollarımızı ayırdık
Nurgül Yeşilçay ve Özcan Deniz'in yıldızı Aşmalı Konak ile parladı. Neden böyle bir şey oldu? Sorun neydi?
Özcan'a üç sene boyunca mikrofon tutuluyor, "Sizdeki bu değişikliğin sebebi nedir" diye soruluyor. Özcan bu sorulunca rahatsız oluyor, sıkılıyor ve "Ben zaten hep böyleydim, 15 yıldır böyleyim" diyor. Bir gün de çıkıp, "Bu bir ekip işidir" demedi. O laf ağzından bir türlü çıkamadı. Ama insanlar bu soruyu sorarken gerçeğin ne olduğunu biliyordu, işte bazı insanlar yaşadıkları değişimi, gördükleri ilgiyi kaldırabiliyor; bazdan ise kaldıramıyor. Özcan insanların gerçekleri görmesinden rahatsızlık duyuyor. Halbuki," Apo ile çalışıyoruz kaç senedir bir sürü değişiklikler, projeler yapıyoruz" deseydi. Yiğidi öldür ama hakkını ver demişler. O bunu bir türlü diyemedi. Baktim rahatsız oluyor, biz de yollarımızı ayırdık. Özcan'ı severim, hatta en son eşim Selay Oğuz Tozkoparanın yapımcılığını üstlendiği Keloğlan Karaprens'e Karşıda oynadı. İleride bir gün yine bir projede kendisiyle çalışabilirim, çalışmam diye bir derdim yok


Peki ya diğerleri? ipek Tuzcuoğlu, Deniz Akkaya...
ipek Tuzcuoğlu ile kendi isteğimle ayrılmıştım zaten. Deniz Akkaya'yı ise manken olarak görmedik onu başka bir kulvarda değerlendirdik Manken iken misal 5 lira alıyorsa bizimle çalışmaya başladıktan sonra 50 lira almaya başladı. Bu da kurumsallıktı. Deniz, bir gün geldi bana dedi ki; "İki senedir birlikte çalışıyoruz bir gün bile öğle yemeği yemedin benimle." Ügi bekliyordu benden. "Çok istiyorsan arkadaşın olarak da yemek yerim seninle ama bence bunu dert etmemelisin" dedim. Mesela Osman Yağmurdereli bu işi çok iyi yapıyor. Çalışma anında sette, proje üretilirken çok iyi bir ekip ruhum var ama onun dışında yapamıyorum, öyle bir yanım yok Aynı dili konuşamadığımızı anladığımda ise ipleri koparıyorum.
Deniz Akkaya'nın oyunculuğu çok eleştirildi. Kendisine kapıyı aralayan sizsiniz, oyunculuğu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Enteresan bir şekilde Deniz'in çok iyi oynayabileceğini düşünüyorum. Bir tek sesini kontrol etmeli, ince bir ses tonu var. Çalışarak halledebilir. Bence oynarken kendini role verebiliyor. Oynamayı, başarılı olmayı çok istiyor. O yüzden yolun yansını kat etti bile.
Yani bu sanatçılarla aynı dili konuşamamaya başladığınız için mi yollarınızı ayırdınız?
Diyebilirsiniz ki üç yıl önce aynı dili konuşuyordunuz da üç yıl sonra mı konuşamamaya başladınız. Evet maalesef öyle. Nurgül Yeşilçay'ın üç dört sene önce konuşabilecek bir dili bile yoktu zaten, o mecburen bizim dilimizi konuşuyordu. Şöhreti geç yakalamak diye bir şey vardır. Panik olursunuz, her şey bir anda olsun istersiniz, çok kolay hatalar yaparsınız. Ya da alt yapınız yoktur ve bu Türkiye'de en büyük tehlikedir. O zaman da çok çabuk elde ettiğiniz şeyleri taşıyamazsınız, kaldıramazsınız, işte bu saydığımız isimler de bu durumlara örnektir.
Peki emeğinizin karşılığını alabildiniz mi?
NurgüTde çok emeğimiz var. Ancak Hande için aynı şeyi söyleyemem. Profesyonel anlamda yıllardır zaten menajeri gibiydim. Birçok projede beraber çalıştık, benim sanatçımdı. Nurgül için yapılanları anlatsam hayretler içinde kalırsınız. Neticede ben de duygusal bir adamım. Ben de sanatçıyım. Çocuğunuz gibi titriyorsunuz üzerlerine, sonradan bakıyorsunuz yanlışlar oluyor ve neden bu kadar uğraştım diyorsunuz. Kısacası ciddi bir riyakârlık ve vefasızlık söz konusu. Bana sanatçıda aradığınız ilk özellik nedir deseniz refleks olarak vefa derim. Profesyonel anlamda düşününce en son akla gelecek şeydir belki ama o kadar çok dilim yandı ki kaldıramamışım.
Bir süredir futbol ve basketbol camiasından özelikle yabancı oyuncuların menajerliğini yapıyorsunuz. Sanatçılarla sporcular arasında nasıl bir farklılık var?


Bizim çalıştığımız sporculara baktığınızda Hooijdonk, Anelka, Appiah, Hidayet gibi isimler. Bu adamlar dünyayı o kadar iyi biliyorlar ki onlara anlatmanıza gerek yok zaten, işte alt yapı meselesi dediğim şey bu. Adamlar adlarını nasıl kullanacaklarını biliyorlar. Bu adamlarla gerçekten zevkle çalışıyorsunuz. Çok enteresandır onlar gelip sizi buluyor bir de. Yeni bir ülkeye gittikleri zaman yalnız hissediyorlar kendilerini ve bir adaptasyon sorunu yaşıyorlar zaten. Bir de isimlerini nasıl paraya çevireceklerini çok iyi öğrenmişler. Burada ise beş futbolcu gider arkadaşlarının hatırı için Ümraniye'de dükkan açılışına katılırlar. Gitmesinler demiyorum ama kendilerini bu kadar da malzeme yapmasınlar.
Sizce Türkiye'deki bu durum ne zaman düzelir?
Bence yavaş yavaş düzelecek, çünkü iyi bir genç jenerasyon geliyor. Şimdiki gençler birkaç lisan konuşuyorlar, üniversite eğitimi almışlar, yurt dışında okumuşlar, donanımlı ve özgüvenli iyi aile çocukları. Oyuncu, şarkıcı olmak istiyorlar ve aileleri de onaylıyor.


ABDULLAH OĞUZ SON İKİ YILDIR NE YAPTI?


" Yapımcı olarak, evet duraklama dönemiydi ama kurumsal menajerlik şirketim olan Ajans'taki çalışmalarım aslında daha yoğun bir şekilde devam etti. Bu arada Doğan Grubu ile yollarımızı ayırdık. Kanal D ile ANS Prodüksiyon olarak 5 yıldır ortaklaşa işler yapıyorduk. Yollarımızı ayırınca ANS'nin isim ve marka hakları bende kaldı. Şimdi ANS olarak yola tek başıma devam edeceğim. Geçen iki yıl içerisinde bir sürü proje inceledim. Yerli yabancı çok sayıda senarist ve yönetmenle görüştüm. Bu bir arayış ve daha iyisini yapabilmek için hazırlık süreciydi. Aslında o kadar zor ki, Aşmalı Konak ile gidişatı öyle bir yerde bırakmışsınız ki, geriye dönüp yaptığınız diğer işlere de baktığınızda sürekli kendinizle yarıştığınızı görüyorsunuz. Türkiye'de 10 yılda 5 bin saat prodüksiyon yapmış biri olarak biraz daha dikkatli davranıyorsunuz."


"ASMALI KONAK'I YAKALAYAMADILAR"


Son dönemde yapılan filmler için ne söyleyeceksiniz?
Organize İşler bence Yılmaz Erdoğan'ın sinema anlamındaki en iyi filmi. Çok güleceğim diye değil sadece bir film seyredeceğim diye gittim. Başarılı da buldum. Yalnız, İstanbul görüntülerini çok beğenmeme rağmen lüzumsuz kullanıldığını düşünüyorum. Biraz daha dozunda olabilirdi. Yönetmenin en büyük zaafi kıyıp atamamaktır. Hababam'ı seyretmedim. Babam ve Oğlum'u beğendim hatta bir yerinde benim de gözümden yaş geldi. Ama insanların filmin başından sonuna kadar ağlamasını anlayamıyorum. Derli toplu, hikâyesi çok iyi anlatılmış bir film. Bu biraz da şans. Şükrü Avşar'ın şansı. Biz film çektik 800 bin dolar zarar ettik, Avşar 5 milyon dolar para kazandı. Bizim sektörde böyle şeyler oluyor aradan hiç ummadığınız şekilde sıyrılabilen filmler oluyor. Ama ne kadar çok bunalımlı ve baba oğul problemi yaşayan insan varmış. Çünkü bu filme giden her insan bir bağlantı kuruyor kendisiyle.
Eşiniz Selay Hanım'm yapımcılığını üstlendiği Keloğlan filmini nasıl buldunuz?
Keloğlan Karaprens'e Karşı eşim Selay Oğuz'un yapımcılığını üstlendiği bir proje olmasına rağmen hiç karışmadım. Benim çekmemi istedi yapmadım. Tabii ki çok beğenmedim. Beklediğim gibi olmuş. Çekmek isterdim ama benim film sıralamamda şu anda böyle bir film yapmamam gerekiyordu. Son yaptığım O Şimdi Mahkum filmimi çok beğeniyorum, çok da iyi övgüler aldım. Burnundan kıl aldırmayan eleştirmenler bile çok iyi şeyler yazdı. Çok da kızamıyorum dünyanın her yerinde Keloğlan gibi filmler var. Bunlar tatil filmleri, çocuklar sömestir tatilinde gitsin diye yapıyorlar. Ama Keloğlan çok daha f arklı stilize edilerek son derece masalsı bir şekilde çekilebilirdi. Ben çeksem öyle çekerdim.
Kurtlar Vadisi'ni izlediniz ne düşünüyorsunuz?
Bence iyi bir başlangıç. Büyük bütçeli bir film. Dolayısıyla o paralar bombalara, patlamalara gitmiş. Oralarda görüyorsunuz para doğru yerlere gitmiş ama bir şey eksik. Bana filmin ruhu, duygusu eksik geldi. Bazı yerleri fazla didaktik ve zorlama bence. Çok fazla yanlı çekilmiş. Yine de destekliyorum ve kutluyorum. 8-10 milyon dolar para harcamak yürek ister.
Sizce Kurtlar Vadisi, Aşmalı Konak'ın yakaladığı izleyici kitlesini yakalayabildi mi?
Bence henüz böyle bir şey olmadı. Hiçbir dizi Asmalı Konak'ın yakaladığı reytingi yakalayamadı. Kurtlar Vadisi çok başka bir kulvarda. Kurtlar Vadisi herkesi ekran başına kilitleyemedi. Ama Aşmalı öyle değil. Her yaştan kadın erkek herkesi ekran başına kilitledi. Reytinglere de bakacak olursanız rekorunun kınlamadığını da göreceksiniz. Neslihan AKBAYDAR-VATAN PAZAR
 

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin