Amasra ilçesinde, geçen yıl 14 Ekim'de 43 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasına ilişkin 7'si tutuklu 23 sanığın yargılandığı davanın 5'inci duruşması Bartın Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.
Aralarında Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekçi, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu, Başmühendis Mehmet Tural, Emniyet Mühendisi Şahan Kahraman, maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş tutuklu, 15 kişinin de adli kontrol şartı yargılandığı davanın bugünkü duruşmasına 42 tanık madenci ile patlama gecesinde maden ocağında arama-kurtarma çalışmasına katılan Türkiye Taşkömürü Kurumu Tahlisiye ekibinden 13 kişi, tanık olarak dinleniyor.
Kurtarma çalışmalarına katılan tahlisiye ekiplerinin de yer aldığı toplam 60 madenci tanık sıfatı ile olay gecesi ve sonrasında yaşananları anlattı.
''GAZ ORANI YÜKSELİNCE MADEN OCAĞINDAN ÇIKTIK''
Tahlisiye ekibinde görevli olan ve Maden Mühendisi Abdullah Sekme, 'Daire başkanının haber verilmesiyle 19.30 gibi Amasra'ya geçtik. İçeride ekipler olduğu için 23.00 gibi ocağa girdik. Gazın yükselmesiyle 03.00 gibi ocaktan çıktık. Aşağıdan gelenler yoğun gazlı ve yangınlı bir ortam olduğunu söylüyorlardı. 1992 yılındaki patlamada da görevdeydim ama aşağı inmedim'' dedi.
''BARAJ ÇALIŞMASINA VE NUMUNE ALIM ÇALIŞMASINA KATILDIM''
Türkiye Taşkömürü Kurumu Merkez Tahlisiye ekibinde yer alan ve Endüstri Mühendisi Alaattin Arslan ise beyanında, ''Cihaz bakım işleriyle ilgilenmekteyim. İlk 2 gün merkezde nöbetteydik, 3. gün baraj çalışmasına katıldım. Barajcıların solunum ekipmanlarına yardımcı olduk. -100 kotu barajı için aşağı indim. Daha sonra numune çalışmalarına da katıldım. Biz ölçümleri yapıp üst amirlerimize bildiririz'' ifadelerini kullandı.
''ALDIĞIMIZ CENAZENİN ÜSTÜNDE ELBİSESİ KALMAMIŞTI''
TTK Üzülmez Müessesi'nde 14 yıldır üretim işçisi olarak çalışan ve Amasra'daki kurtarma çalışmalarına katılan Hakan Er, ''Üretim işçisiyim ve tahlisiye ekibindeyim. Ekip ayrılmıştı, ben şahsi aracımla ve inisiyatifimle gittim. Saat 00.00 gibi oradaydım. Ertesi sabah son cenaze için içeri girdim. 5-6 kişi ekipman kuşanarak ayak dibine indik. Hafif bir duman vardı. Aldığımız cenazede yanık yoktu, ama üstünde elbise kalmamıştı. Bant boyunda devrilmeler vardı. Ayak içine girmedik, cenazeyi aldık çıktık. Cenazeye gittikçe duman arttı, sensörlerimiz sinyal veriyordu. Bize gösterilen yere göre ilerledik'' şeklinde konuştu.
''YANGIN VE YOĞUN DUMAN NEDENİYLE İLERLEYEMEDİK''
Tahlisiye ekibinde görev yapan madencilerden Mehmet Alptuğ Özen, ''22.30 gibi ocağa indik. -320'ye doğru ilerlediğimizde yüksek gaz ve açık alev olduğu söylenince kuyu dibine çıktık. Ertesi sabah bir kişi daha olduğu söylenince içeri girdik. Temiz havada bekledik, cenazeyi alıp çıktık. Bir kısım bantlar yan dönmüştü ama cenazeyi yine bantlarla çıkardık. Ben Soma ve Ermenek'te de arama kurtarmaya katıldım' şeklinde beyanda bulundu. TTK Kozlu'da Müessese Müdürlüğü'nde 14 yıllık Pano-Ayak Üretim işçisi Tarkan Aydın ise 'Merkezde nöbetteyken 20.30 gibi ocağa vardık. Yangın ve yoğun duman nedeniyle ilerleyemedik. Ertesi gün son cenaze için içeri girdik. Ocak boşaltma kararına kim karar verdi bilemiyorum. Ayak içinin tersten temiz hava bağlantısı var, oradan girmeye çalıştık ama oradan da ilerleyemedik'' dedi.
Kozlu Müessese Müdürlüğü'nde hazırlık işçisi olarak görev yapan ve arama, kurtarma çalışmalarına katılan Emrah Önerbay ise ''Olay günü merkezde nöbetçiydim. Madene girdik. Kavşak gibi bir yere kadar indik, açık alev var denilerek durdurulduk ve dumandan ilerleyemedik. Dinlenirken diğer ekip geldi. Ocak yüksek gaz ve açık alev nedeniyle boşaltıldı. Ben daha sonra girmedim. Vareger diye tabir ettiğim başyukarının oraya geldik. Açık alevden orada bahsedildi. Biz ekibin gerisindeydik'' ifadelerine yer verdi.
İGD BAŞKANI BURHAN ARIK, DURUŞMAYA KATILMADI
İş Güvenliği Daire Başkanı tanık Burhan Arık, duruşmaya katılmazken, mahkemeye beyan dilekçesi sundu. Arık'ın beyan dilekçesi duruşmada okundu. İş Güvenliği Daire Başkanlığı'nda maden teknikeri olarak görev yapan İsmail Çetin ise Soma Maden Faciası dahil olmak üzere Türkiye'nin farklı bölgelerinde meydana gelen maden kazalarında arama kurtarma çalışmaları katıldığını kaydederek, ''TTK İş Güvenliği Daire Başkanlığında maden teknikeriyim. 36 yıldır çalışmaktayım. Soma dahil birçok tahlisiyeye katıldım. O dönemki müdürümüz ve şu anki daire başkanı Burhan Arık talimatıyla Amasra'ya gittik. Biz gittiğimizde yaralılar çıkmıştı, cenazeler çıkıyordu. Yangın başladığında müdahaleye çalıştık ancak mümkün değildi, geri döndük. Burhan Arık talimatıyla ocak boşaltıldı'' ifadelerini kullandı.
Tahlisiye ekibinde Maden Mühendisi olarak görev yapan Coşkun Aydın, ''İlk gün 21.00 sıralarında geldik. İnmeden gaz değerleri yüksek olduğu için -250'de bekledik. -250 barajına dahil olmadık. 3 gün sonra -100 barajı çalışması organizasyonuna katıldım. Ocağa giden havanın kesilmesi için baraj çalışması yaptık, önce taş tozuyla sonra betonla baraj çalışması yaptık'' dedi.
''BURHAN ARIK TÜM EKİBİN BAŞINDAYDI''
Tahlisiye ekiplerinden Recep Okumuş ise ''Usta işçiyim, aynı zamanda tahlisiye görevlisiyim. 2006'dan beri çalışmaktayım. 20.30 gibi olay yerine geldik. Madene indik, açık alev ve duman nedeniyle geri döndük. Amir ve müdürlerin talimatıyla içeri girildi. Biz yolu bilmiyorduk ama amirlerimiz bilirdi. Burhan Arık tüm ekibin başındaydı'' ifadelerini kullandı.
"METAN SEVİYESİ PATLAMA SEVİYESİNDEYDİ''
TTK Kozlu Müessesinde Maden teknikeri olarak görev yaptığını belirten ve kurtarma çalışmalarına katılan Cenk Çeliker, ''Kozlu'da maden teknikeriyim. O gün tahlisiye ekibindeyim. Olay yerine ilk gelip inen ekipteyim. -250'ye kadar indik. Görüş mesafesi sıfırdı, -350'ye indik. Hasan isimli nezaretçiyle birlikte girdik. Kapalı devre solunum sistemine geçtik. Sağ ve solda iki cenaze gördük, açık alevli yangın vardı. Metan seviyesi patlama seviyesindeydi. Kurtarma tehlikeye gireceği için geri döndük. Tahlisiye istasyonunu bant sonrasına kurduk. Solda bir cenaze vardı. Sağda solda kullanılmış maskeler vardı'' şeklinde beyanda bulundu.
''İŞÇİLER MUHTEMELEN GAZDAN ZEHİRLENMİŞLER''
Kozlu Tahlisiye ekibinde görev yaptığını anlatan Adem Alacalı ise ''Madene geldik ve cihazları kuşanarak içeri girdik. 20-30 metre aşağıda açık yangın gördük. Cenazelerin yüzleri simsiyahtı. Ateşi görünce geri çekildik. Nakliyat şefi ile birlikte maden içinde devam ettik. Tahliyesi ekibinin başı Cenk Bey idi. Sabah 7 gibi Amasra'dan ayrıldık. Daha önce Ermenek'e de katılmıştım'' dedi.
Tahlisiye ekibinde görev alan madencilerden Tuncay Ciğer ise ''ATİM’e gelir gelmez ilk olarak nefes tarafına doğru indik 300 kotu filandı sanırım, oradan yangın olan 350 kotuna doğru cihazlarımızı kuşanarak indik. Patlamanın 350 kotunda olup olmadığını tahmin edemem ama yangın oradaydı. Yüzde 4-5 arası metan gösteriyordu, oksijen de mevcuttu. Biz madenden sabah 7 gibi ayrıldık. Cenazelerin yüzü siyahtı ama vücutlarında çok deforme yoktu. Cenazeler muhtemelen basınç etkisiyle savrulup sonrada gazdan etkilenmişlerdi'' ifadelerine yer verdi.
''CENAZELERİN ÜZERİNDE PUL PUL DÖKÜLMELER VARDI''
Madencilerden İlyas Açıkgöz de, ''8-9 gibi Amasra'daydık. Orada çalışan nezaretçi arkadaşımız bize eşlik etti. 4.5 metan oranı görüldüğü için madenden çıktık. Biz girdiğimizde 350 kotunda bir iki tane cenaze gördük. Uzaktan açık alevi gördük. Cenazelerden birini açık alana getirip patlama riski olduğu için biz dışarı çıktık. Cenazelerin vücutlarında pul pul, öbek öbek dökülmeler, deformeler vardı'' diye konuştu.
Öğlen ara verilen duruşmanın ilk günkü oturumu, tahlisiye ekipleri ve Amasra İşletmesi'nde görev yapan madencilerin dinlenmesi ile devam ediyor.
HER MADENCİ İÇİN 25 YILA KADAR HAPİS
116 müştekinin yer aldığı iddianamede; tutuklu Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural hakkında yaşamını yitiren her madenci için 'olası kast ile öldürme' suçundan 25 yıla kadar hapis istendi. Yöneticiler hakkında ayrıca 'olası kast ile kişinin yaşamını tehlikeye sokacak şekilde kasten yaralama' suçundan da ağır yaralanan 4 kişiden her biri için 4 yıla kadar hapis talep edildi. Diğer 19 sanığın ise 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapsi istendi.