30 bin Samuray Arı üretiliyor. Fındıkta istilacı böceğe karşı harekete geçildi: Çin'den ithal edilen 30 bin samuray arı fındığın kökünü kurutan 'kahverengi kokarca'yı yok edecek

Dadandığı fındık bahçelerine büyük zarar veren, suyunu emdiği bitkilerin kökünü kurutan 'kahverengi kokarca' isimli böcek için biyolojik mücadele başladı. Çin'den ithal edilen "Samuray Arı"ların üretimine başlandı. 30 bine yakın Samuray Arı istilacı böceğin larvalarını yok edecek.

Google Haberlere Abone ol
30 bin Samuray Arı üretiliyor. Fındıkta istilacı böceğe karşı harekete geçildi: Çin'den ithal edilen 30 bin samuray arı fındığın kökünü kurutan 'kahverengi kokarca'yı yok edecek

Dadandığı fındık bahçelerine büyük zarar veren, suyunu emdiği bitkilerin kökünü kurutan 'kahverengi kokarca' isimli böcek için biyolojik mücadele başladı. Çin'den ithal edilen "Samuray Arı"ların üretimine başlandı. 30 bine yakın Samuray Arı istilacı böceğin larvalarını yok edecek.

Dünya fındık üretimi ve pazarının büyük kısmını elinde bulunduran, 'Türkiye'nin fındık ambarı' Karadeniz Bölgesi'nde bitkilere dadanan 'kahverengi kokarca' adlı böcek türü, başta fındık olmak üzere birçok bitki türü için de tehdit oluşturuyor. Gürcistan'dan bölgeye geldiği saptanan ve Türkiye’de yayılımını hızlandıran böcek, günde 30 kilometre yol katediyor.

Dadandığı fındık bahçelerinde yapraklarını yiyip, suyunu emdiği bitkilerin kökünü kurutan 'kahverengi kokarca' adlı böcek türü için başlatılan biyolojik mücadele kapsamında etkin rol oynayacak, Çin’den ithal edilen ‘samuray arı’lar, Samsun'da Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nde laboratuvar ortamında çoğaltılıyor. Bölge illerinde haziranda belirlenen alanlarda kontrollü salınım sürecine geçilecek 30 bini aşkın ‘samuray arı’ ile tarımda yıllık 5 milyar liralık zarara yol açtığı da saptanan istilacı böceğin yok edilmesi hedefleniyor. Ana vatanı Çin olan, ‘Japonika arı’ olarak da adlandırılan ‘samuray arı’ların, salındığı alanlarda larvaları yiyerek kokarcaların yayılımını durdurması hedefleniyor.

DOĞAYA SALACAKLAR

Son aşamaya gelinen çalışmalara ilişkin bilgi veren Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitü Müdürü Doç. Dr. Kibar Ak, "Kahverengi kokarca ile ilgili en etkili mücadele yöntemi biyolojik mücadele. Zararlılar doğadan toplanarak burada yetiştiriliyor. Kokarcaların yumurtaları laboratuvar ortamında uygun şartlarda saklanıyor. Bu stoklanan yumurtalar da doğal düşman dediğimiz arının üretimi yapılıp doğaya salınacak. Haziran sonu ile ağustos sonu arası kahverengi ve yeşil kokarcanın yumurtasını bıraktığı dönemde laboratuvarda çoğaltılan bu arı türünü doğaya salacağız. Bu şekilde zararlının doğada yumurtalarını parazitleyip, zararlının popülasyonunu kontrol altında tutacağız" diye konuştu.

TARIMDA YILLIK ZARAR 5 MİLYAR TL

Kahverengi kokarcanın fındığa verdiği zararın yıllık 5 milyar lira olduğuna dikkat çeken UFK Yönetim Kurulu Üyesi Sebahattin Arslantürk, “Kokarca bölgede fındık yetiştirilen alanlara ciddi zarar verdi. Sadece fındık değil fındık dışında yaklaşık 35 sebze ve meyveye de zarar veren bir canlı bu. Fındıktaki yaptığımız hesaplara göre yıllık verdiği zarar yüzde 10'un üzerinde. Geçen yıl kahverengi kokarcanın parazitörü olan 'samuray arı' ithalatı yapıldı; üreme sürüyor. Hedefimiz, gerek kahverengi gerekse de yeşil kokarcada miktarı azaltarak fındıktaki kaybın ortadan kaldırılması olacak. İstilacı tür, tarımda yaklaşık 5 milyar liralık zararı söz konusu. Bu da ciddi bir rakam” dedi.

İstilacı böceğin yayılımının Türkiye’de devam ettiğini kaydeden Arslantürk, “Biyolojik mücadele fındıkla alakalı bütün bölgelerde yapılacak ama burada özellikle Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin ağırlıklı olacak çünkü en çok görüldüğü bölgeler buralar ama son yıllarda Batı Karadeniz'de de görülmeye başlandı. Haziran ayı başından itibaren 30 bin 'samuray arı', sahaya sürülecek. Umarım başarılı olur. Şu anda zaten gözlemleme devam ediyor. Bir hareketlilik varsa o harekete karşı farklı tedbirler alınıyor. Dünyada gidişata bakarsanız artık bundan sonraki dönemlerde biyolojik mücadele çok önem kazandı. Gerek insan sağlığı için gerekse doğadaki değişime bağlı olarak. Bu açıdan bakınca son derece yerinde alınmış doğru bir karar olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.

Kaynak: DHA
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin