2023 seçimleri ertelenecek mi? Bomba iddia Yeniçağ yazarı Orhan Uğuroğlu'ndan geldi

28 Ekim 2021 12:30 Güncelleme: 28 Ekim 2021 13:06

Yeniçağ yazarı Orhan Uğuroğlu'nun yazısı

26 Ekim Tezkeresi Meclis'te AKP, MHP, BBP ve İYİ Parti milletvekillerinin oylarıyla kabul edilirken CHP ve diğer muhalefet partileri "Ret" oyu verdiler.

Bu tezkere 1 Mart'ta olduğu gibi çok önemli şöyle bir yetki taşıyor:

- "Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde sınır ötesi harekât ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara matuf olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması, bu kuvvetlerin Cumhurbaşkanının belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilebilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkân sağlayacak düzenlemelerin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için 30 Ekim 2021'den itibaren iki yıl uzatılması hususunda gereğini Anayasa'nın 92'nci maddesi uyarınca bilgilerinize sunarım."

Birinci ve ana temel sorun şudur:

Tezkeredeki yetki 30 Ekim 2021 - 30 Ekim 2023 tarihlerini kapsıyor.

Peki, Haziran 2023'de Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimi yok mu? Var…

O halde yanıtlanması gereken en önemli soru şudur:

- Haziran 2023'de seçim yapılmayacak mı?

Daha açık ve net sorayım:

- Erdoğan hedefi 2023'de seçimleri ertelemek mi?

Bu erteleme için anayasa hükmü şöyle:

- Madde 78 - Savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkan görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir.

Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir.

Erdoğan ve AKP'liler demeçlerinde iktidarın muhalefete bırakmayacaklarını açıklıyorlar ki gizli ajandalarında;

- Erdoğan ve Bahçeli'nin hedefi demokrasiyi askıya almak mı?

Erdoğan yabancı ülke ordusu çağırıyor, Bahçeli sessiz kalıyor ki bu tezkere;

- Planlanan bir savaş hazırlığı mı?

- Türkiye hangi yabancı ülke ordusu ile hangi ülkeye savaş ilan edecek?

Tüm bu soruları Erdoğan ve Bahçeli yanıtlamak zorundadır.

Değerli okurlarım,

Hatırlayalım:

2003 yılında Amerika Saddam Hüseyin'i devirmek için Irak'a topyekûn askeri müdahaleye karar verince iktidardaki AKP'ye başvurup Türkiye'ye askeri birlik konuşlandırmak için izin istedi.

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yasaklı olması nedeniyle milletvekili bile değildi ki başbakan da Abdullah Gül idi.

AKP iktidarının hazırladığı tezkereye göre;

- En fazla 62 bin yabancı askeri personel,

- 6 ay süreyle Türkiye'de bulunacak,

- Yabancı kuvvetlerin hava unsurları 255 uçak ve 65 helikopteri aşamayacak şekilde Türkiye'de konuşlanacaktı.

CHP tezkereye karşıydı.

Ancak, Beşir Atalay, Mehmet Aydın, Ertuğrul Yalçınbayır, Bülent Arınç, Zeki Ergezen, Azmi Ateş ve Kemalettin Göktaş gibi önemli isimler tezkereye karşı çıkarak AKP grubu içinde kulis yaptılar.

Cüneyt Zapsu, Ömer Çelik ve Egemen Bağış ise Erdoğan'ın sözcüsü olmayı bırakın adeta Amerika'nın temsilcisi olarak tezkerenin kabulü için çırpınıyorlardı.

Yapılan oylamaya 533 milletvekili katıldı.

- 250 ret, 264 kabul, 19 çekimser oyu kullanıldı.

Ancak, Anayasa'nın 96. maddesinde öngörülen 267 salt çoğunluğa ulaşılamadı.

Bu durumda, tezkere kabul edilmemiş sayıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2016'da dedi ki;

- "Ben 1 Mart tezkeresinin yanındaydım, karşı olanlar bunu açıkça söylemediler. Birileri de gizli kulisler attılar…"

Sonuçta ne oldu biliyorsunuz.

4 Temmuz 2003 günü Kuzey Irak'ın Süleymaniye kentinde bulunan bir binbaşı komutasındaki 11 Türk Silahlı Kuvvetleri mensubunun bulunduğu karargahımız basıldı.

Amerikan askerleri başlarına çuval geçirerek 11 Türk askerini derdest edip 60 saat süresince alıkonularak sorguya çektiler.

Erdoğan muhalefetin "Amerika'ya nota verilsin, tepki gösterilsin" çağrısına şu yanıtı verdi:

- "Ne notası? Müzik notası mı?"