Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, RSF’nin
gazetecilere yönelik şiddete dair 2014 bilançosuna tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı, örgütü, kendisine yönelik bir siyasi 'kampanya'
çerçevesinde, Türkiye’yi haksızca eleştirmekle suçluyor.
Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF)
örgütü, 'Cemaat' medyasına yönelik operasyona gösterdiği tepki ve
2014 bilançosu nedeniyle tepki gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’a yanıt verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20 Aralık’ta yaptığı uzun açıklamada,
Fethullah Gülen cemaatine yakın kişilere karşı düzenlenen
operasyonu eleştiren uluslararası toplumu sözlü olarak hedef aldı.
Erdoğan, RSF'yi, özellikle de örgütün 16 Aralık'ta yayımladığı,
Türkiye'yi gazetecilere yönelik en çok saldırı ve tehdidin
yaşandığı ülkeler arasında gösteren 2014 bilançosunu sert şekilde
eleştirdi.
Cumhurbaşkanı, Paris merkezli örgütü, kendisine karşı 'kampanya'
yürütmekle suçluyor. Erdoğan, raporda Türkiye'ye yüklenilirken
İsrail, Mısır ve Avrupa Birliği'ne üye ülke yönetimlerinin işlediği
ihlallerin görmezden gelindiğini iddia ediyor ve örgütü bu yolla
çifte standart uygulamakla suçluyor.
RSF'nin raporunda yer verdiği 117 saldırı ve tehdit vakasıyla
ilgili ayrıntıları Erdoğan'la paylaşmaya hazır olduğunu bildiren
RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire, yaptığı
yazılı açıklamada, "Sınır Tanımayan Gazeteciler, geliştirdiği
sonuçlar belirgin bir metodolojiye ve destekleyebileceği olgulara
dayanan bağımsız ve tarafsız bir örgüttür. Cumhurbaşkanının RSF'ye
yönelik sözleri, Sayın Erdoğan'ın her eleştirinin arkasında bir
komplo aradığını bir kez daha gösteriyor. RSF'ye yönelik
suçlamalar, devlet başkanının, hoşuna gitmeyen Türkiyeli
gazetecilere karşı takındığı çoğulculuk düşmanı tutumunun bir
benzerini oluşturuyor" dedi.
RSF, Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarına aşağıdaki
gibi yanıt verdi:
- Recep Tayyip Erdoğan yıllık bilançoda 'İsrail'in sorumluluğunun
altı çizilmeden yedi gazetecinin Filistin'de öldürüldüğünün
belirtilmesini' eleştiriyor. İsrail’in 16 gazetecinin
ölümünden sorumlu olduğunu ileri süren Cumhurbaşkanı, RSF’nin
İsrail Ordusu’nun sorumluluğundan söz etmeyerek ve mağdur sayısını
az göstererek Tsahal’ı korumaya çalıştığını ileri sürüyor.
YANLIŞ.
Kuruluş, İsrail'in Temmuz-Ağustos 2014 döneminde Gazze'ye yönelik
askeri operasyonları sırasında Tsahal’ın 15 gazeteci ve medya
çalışanının ölümünden sorumlu olduğunu çok açık şekilde belirten
birçok basın açıklaması yayınladı. Bu açıklamalarda hedef
gözetilerek veya ayrım gözetilmeden yapılan bombalı saldırılar
sonucu gazetecilerin öldürülmesi kınanıyor, sorumlular hakkında
işlem yapılması talep ediliyordu. Sınır Tanımayan Gazeteciler,
başvurduğu olağan yönteme uygun olarak, 15 kişiden 7 gazeteci ve 2
medya çalışanının görevlerini yerine getirirken öldürüldüğünü
tespit etti. Açıkça belirtildiği üzere, 'Basın özgürlüğü
barometresi' ve yıllık bilançoda gözükenler de bu
gazetecilerdir.
Her iki belge de, daima gazetecilerin öldürüldükleri ülkeyi veri
kabul edilerek hazırlanıyor. Bu toprakların denetim altında tutan
yetkililerin sorumluluğu hiçbir biçimde bu çalışmada dikkate
alınmıyor. Bununla birlikte, yedi gazeteci ve iki medya çalışanının
Gazze'de görev başında, yani Filistin toprağında öldürüldüğü bir
gerçektir. Ancak RSF hiçbir zaman Filistinli yetkililerin
ölümlerinden sorumlu olduklarını iddia etmedi.
- Recep Tayyip Erdoğan şaşırmışçasına, 'Mısır'da, içinde Türkiyeli
gazeteciler de olmak üzere onlarca gazeteci gözaltına alındı,
Anadolu Ajansı mensubu da baskıya, şiddete maruz kaldı. Neden
sesinizi çıkarmadınız?' dedi. YANLIŞ.
Cumhurbaşkanının tepkisine yol açan RSF'nin yıllık bilançosu,
Mısır'ı 2014 yılında en çok gazetecinin gözaltına alındığı ikinci
ülke olarak yansıttı. Bu yıl RSF, Sayın Sisi’nin rejiminin haber
profesyonellerine karşı işlediği ihlallerle ilgili 18 basın
açıklaması yayımladı.
RSF, Müslüman Kardeşler'le mücadele adına Mısır'da tutuklanan El
Cezire muhabirlerinin serbest bırakılması için başlatılan küresel
kampanyada aktif şekilde yer aldı. Örgüt, bunun yanı medyanın daha
az görünür kıldığı başkaca tutukluların akıbeti konusunda kamuoyunu
düzenli şekilde bilgilendiriyor.
RSF'nin, Kahire'nin Türkiye yetkilileriyle bir tuttuğu Anadolu
Ajansı muhabirlerine yönelik baskılar konusunda da sessiz kaldığı
dair sözler de gerçeği yansıtmıyor. Kez örgütümüz, Türkiye'deki
güvenlik güçlerinin eylemleri sert şekilde bastırırken Anadolu
Ajansı'na bağlı gazetecilere saldırmasını da kınamıştı. Bu
saldırılarla ilgili Sayın Erdoğan’ın bir açıklama yaptığına tanık
olmamıştık.
- "Türkiye'de polis katiline, bekçi katiline, insanların
hürriyetlerine kasteden örgüt üyelerine gazeteci diyerek sahip
çıkacaksın, ama AB içinde olanı başka ülkelerde olanı
görmeyeceksin. Hiç kimse kusura
bakmasın..." YANLIŞ.
Sayın Erdoğan kime atıf yapıyor? Söz konusu olan 14 Aralık'ta
gözaltına alınan Fethullah Gülen camiasına yakın gazeteciler ve
medya patronu ise, Anayasa’nın koruyucusu Cumhurbaşkanı'nın
masumiyet karinesine dair kendisine özgü bir anlayışı var
demektir.
Avrupa Birliği'nde medya özgürlüğüne yönelik ihlallerin düzenli
şekilde kınandığını fark etmek için RSF'nin İnternet sitesini
ziyaret etmek yeterli olacaktır. Kasım ve Aralık 2014'te RSF,
İtalya, Yunanistan, Fransa, Bulgaristan, Britanya, Polonya,
İzlanda, Portekiz ve İspanya ile ilgili basın bildirileri
yayımladı.
Sınır Tanımayan Gazeteciler, askeri yönetimlerden Adalet ve
Kalkınma Partisi'ne (AKP) kadar, Türkiye'de hangi iktidar iş başına
gelirse gelsin, istikrarlı bir şekilde iletişim özgürlüğünü
savundu. Örgütümüz, Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olarak görev
geldiği ilk dönemlerde düzenli olarak hükümetin reform iradesini
memnuniyetle karşılayan açıklamalar yaptı. Son yıllarda da RSF,
çeşitli 'yargı reform paketleri'ni ve tutuklu gazetecilerin büyük
çoğunluğunun şartlı şekilde tahliye edilmesini dikkate aldı. Ancak
belirtmez zorundayız ki, bu hamlelere karşın, haberleşme özgürlüğü
durumu belirgin şekilde kötüleşme gösteren Türkiye, Dünya Basın
Özgürlüğü Sıralaması’nda 180 ülke içerisinde 154. sırada yer
aldı.
2014 bilançosu Erdoğan'ın tepkisini çekti, Sınır Tanımayan Gazeteciler cevap verdi!
RSF, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın suçlamalarına ne cevap verdi?
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin