Tüm Türkiye'nin dikkat kesildiği ve katılım taleplerinin çokluğu nedeniyle dün saat 10:00'da başlayamayan duruşma akşam 21:00 saatlerinde sona erdi.
Duruşmanın ilk gününde yalnızca tutuklu sanık Hakan Doğukan Taşçı'nın dinlendiği kaydedildi.
Yenidoğan Çetesi bugün 10:30 itibariyle tekrar hakim karşısına çıktı. Bu doğrultuda 22'si tutuklu 47 sanık dinlenmeye başladı.
Duruşma yoklamanın ardından hemşire Hasan Basri Gök'ün savunmasıyla devam etti.
Hemşire Hasan Basri Gök, Mahkeme Başkanı'nın "Savunma yapacak mısın?" sorusuna "Savcılıkta ve emniyette anlattım. Tekrar anlatmaya gerek yok." yanıtını verdi.
İŞTE DURUŞMADAKİ SON DURUM...
AMBULANS ŞOFÖRÜ HÜSEYİN GÜNDÜZ'E SORULDU
Ambulans şoförü ilacı kaça alıp kaça sattıklarını açıklarken, 1000 TL'ye satıp 600 TL'ye aldıklarını açıkladı.
SANIK HÜSEYİN GÜNERHAN'A SORULDU
Sözlerine "Örgüt yok, kabul etmiyorum. Hepimiz farklı hastanelerde çalışıyoruz" diye başlayan Günerhan, "İnsanların hayata adım attığı yerden son noktasına kadar" çalıştığını söyledi. Reyap Hastanesi’ndeyken Fırat Sarı ile çalıştığını söyleyen Günerhan "Günlük paraya ihtiyacımız olunca sigortasız başka hastanelere gidip nöbet tutarız. Reyap Hastanesi’nde yenidoğan ünitesinde çalıştım. Kimseyi korumayacağım ama normalde birçok hastanede bulunmayan doktorların olduğunu gördüm. Bu nedenle bu hastaneye başladım. dedi.
Mahkeme başkanının "İlker Gönen ile konuşmuşsun, her yere baskın yapıldığını konuşmuşsunuz" diye sorması üzerine Günerhan, "Benim cevabımı söyler misiniz?" dedi. Mahkeme başkanı "Ben sana soruyorum" diyerek Günerhan'a sert çıktı. Günerhan "Orada usulüne uygun olduğunu söyledim" dedi. Mahkeme başkanı "Bana akıl vermeyin, ben sana soruyorum." yanıtını verdi.
"KAYA BEBEKLE ALAKALI HİÇBİR BİLGİM YOK"
Mahkeme Başkanı Günerhan'a "Kaya bebeğin ölümüyle ilgili bir bilgin var mı?" diye sordu. Günerhan, "Kaya bebekle alakalı hiçbir bilgim yok. Beni arayan Doğukan’dı. Saat 03.00 gibi aradı. Bebek ölümüyle ilgili bir dahilim yok." dedi.
"BANA BEBEK KATİLİ DENDİ BAŞIMA BİR ŞEY GELEBİLİRDİ"
3 ay boyunca cinayet koğuşunda yattığını söyleyen Günerhan, "2 ay sonra savcılık ifadesine çağrıldım. Daha sonra bana “Pardon” dendi ve koğuşum değiştirildi. Bir “Pardon” ile mi? Bebek katili olarak lanse edildim. İçeride bana bir şey yapabilirlerdi." dedi.
"BUNUN SORUMLUSU BAŞHEKİMDİR"
Günerhan, "Orada çalışan bir arkadaşımız anlatmıştır, duymuşuzdur. Güney Hastanesi’nde çalıştım. Reyap’taki olayları nereden bilebilirim?" dedi Mahkeme başkanı "Şu an kayıt var, çelişki var. Bunu sormak zorundayım." dedi. Mahkeme başkanı, Kaya Bebek’le ilgili soru sorunca Günerhan, "Hastanede nöbetçi hekim yoksa bunun sorumlusu başhekimdir dedim." dedi.
HASTANEDEN NEDEN AYRILDIĞINI AÇIKLADI
Günerhan’a "Doğukan ile bir konuşmanız var. Doğukan seni arıyor ve bir doktor size 'örgüt müsünüz?' diye sormuş. Sen de cevap olarak 'Aynen öyle' demişsin. Buradaki kastın nedir?" diye soruldu. Günerhan, "Yani şöyle, bizim daha önce Doğukan ile bir konuşmamız vardı. Fırat Sarı’nın PKK ile ilgili eski dosyasını söylüyorum. 'Bizi de riske atarlar' diyorum." dedi.
Savcının sormaya devam ederken, sanık avukatının araya girerek sorulara itiraz ettiği belirtildi. Savcı, "Güney Hastanesi’nden neden ayrıldın?" diye sorunca Günerhan, "Açıkladım zaten" dedi. "Şu açıdan soruyorum, Fırat Sarı Güney Hastanesi ile irtibatını kesiyor ve sen de ayrılıyorsun. Sen kendin mi ayrıldın?" dedi. Günerhan ise "Evet, kendim ayrıldım." dedi.
SANIK HEMŞİR DENİZ KORKMAZ'A SORULDU
“CIMER’E BEN ŞİKAYET ETTİM, BEN TUTUKLANDIM”
Mahkeme başkanı hemşirelerden biri olan Deniz Korkmaz’a soru yöneltmeye başladı.
Mahkeme Başkanı, Korkmaz’a "Kendini tanıt." dedi. Korkmaz, "7 yıldır bebek yoğun bakımda çalışıyorum, kusura bakmayın, biraz heyecanlıyım." dedi. Mahkeme Başkanı, "2022, 2023 ve 2024’te nerede çalışıyordun?" diye sorunca "Reyap Hastanesi" yanıtını verdi. Ayrıca TRG Hastanesi’nde de çalıştığını kabul etti.
Mahkeme Başkanının "Hakkındaki iddialara ne diyeceksin?" sorusuna "Hakkımda somut delil yok. Bu davayla ilgili CİMER’e şikayeti ben yaptım, ama şimdi tutuklanan da ben oldum." dedi.
KENDİNİ KURTLAR VADİSİ REPLİĞİYLE SAVUNDU
Sanık Korkmaz kendini Kurtlar Vadisi'nde geçen, “Devleti soymak milleti soymaktan şereflidir” repliğiyle savundu.
'PARA PEŞİN ALINACAK DEMİŞSİN' HATIRLIYOR MUSUN?
Mahkeme başkanı sanık Korkmaz’a "587. sayfada Gıyasettin ile bir görüşmen var. 'Bir tane bebek alacak' demişsin. Esenler Ensar Hastanesi, günlük 2500 TL, peşin alınacak demişsin. Hatırlıyor musun?" diye sorunca Korkmaz, "Yoğun bakıma bebek geleceği zaman bana bilgisi gelirdi, hazırlık yapardım. Parayı alan ben değilim. Yoğun bakımda verdiğim sağlık hizmeti dışında benim bir dahlim yok. Hastaya ben bakacağım için konuşmuşuz." yanıtını verdi.
YÜZDE 40 KAR DETAYI
"Duyduğum, gördüğüm, bildiğim her şeyi anlattım." diyerek kendini savunan Korkmaz'a mahkeme başkanı, "Fırat Sarı’nın kurduğu sistemde yüzde 40 kar aldığını söylemişsin." sorusuna "Evet, doğrudur." yanıtını verdi.
"KAYA BEBEKLE İLGİN VAR MI?" SORUSUNA CEVAP VERDİ
Sanık Korkmaz'a "Kanka, 'Denetime gelmişler' demişsin, Doğukan ile konuşmuşsun. Kaya Bebek ile ilgili bilgin var mı?" diye sorulduğunda "Sağdan soldan konuşmuşlar, bilgim yok." yanıtını verdi.
"PARA İŞLERİYLE SÜMEYYE İLGİLENİRDİ"
"GMZ şirketi üzerine bir bilgin var mı?" sorusuna Korkmaz, "Fırat Sarı, şirketi benim üzerime yapacağını söyledi. 'Sen de şirket sahibi olursun' dedi. Ben de maalesef kabul ettim." yanıtını verdi. Mahkeme başkanı "Şirketi kim yönetiyordu?" diye sorunca Sümeyye Nur Arslan'ın yönettiğini söyleyerek, Hasan Basri Gök’e vekâlet verdiğini söyledi. "Kendisi ilgileniyor muydu?" sorusuna ise "Genelde para işleriyle Sümeyye ilgileniyordu." yanıtını verdi.
"HASTA İYİLEŞSE BİLE TABURCU EDİLMİYORDU"
Birinci Hastanesi'nde hastanın iyileşirse bile taburcu edilmediğini söyleyen Korkmaz, Doktor Şeyhmuz'un hastalarla ilgilenmediğini tüm yükü Hakan Doğukan Taşçı'ya yüklediğini ve kendisinin de bu durumu 3-4 kez gördüğünü ifade etti.
"KENDİ KAŞESİNİ ORADA BURADA KULLANIRDI"
Mahkeme başkanı Korkmaz’a "Doktor Dursun Eryılmaz’ı tanıyor musun?" diye sorunca "Fırat Sarı, kendi kaşesini orada burada kullandırdı" yanıtını verdi. Ayrıca "'Dursun Eryılmaz telefonları bile açmaz' demişsin." ifadesine de Deniz Korkmaz "Böyle duyardım, kendisiyle ilgili." yanıtını verdi.
CİMER'E NEDEN ŞİKAYETTE BULUNDUĞUNU AÇIKLADI
Sanık Korkmaz, CİMER'e neden şikayette bulunduğunu "Benim CİMER şikayeti yapmamın asıl sebebi, insanları para olarak görenlere karşıdır. Vicdanım rahat. Kimsenin canına kast etmedim, zaten mahkemenin de bana yönelik böyle bir iddiası yoktur." sözleriyle açıkladı.
"ORTADA BİR ÖRGÜT YOK" SAVUNMASI YAPTI
Duruşmada avukatlar arasında örgüt tartışması yaşandığı ve Erhan Karaduman’ın avukatının, Korkmaz’a soru yönelttiği belirtildi. Hatice Ceren Kırım’ın avukatının da araya girerek "Ortada bir örgüt yok. Davanın sonucunda karar vereceğiz." dediğinin duyulduğu belirtildi. Mahkeme başkanının ise uyarıda bulunarak "Araya girmeyelim." diye uyardığı belirtildi.
'DUYUM İŞTE, DEDİKODU'
Murat Mantuş’un avukatının Korkmaz’a "TRG Hastanesi’nde 1 ay çalışmışsınız. Neden ayrıldınız?" diye sorması üzerine "Çok yoğun bir hastaneydi." dedi. Avukatı "Epikriz değiştirildiği yönünde duyumlarım var" demişsiniz." sorusuna ise "Duyum işte, dedikodu" yanıtını verdi.
"TAŞ MI YİYELİM"
Sanık Deniz Korkmaz'a avukatlar “Çalıştığınız hastanelerde neden çalıştınız?” diye sorunca "Taş mı yiyelim?" yanıtını verdi.
"DENİZ GELİYOR, KONUŞMA"
Deniz Korkmaz’ın avukatı, Deniz'in sevilmediğini söyleyerek "Konuşmalara bakınca 'Deniz geliyor, konuşma; Deniz gidince konuşuruz' gibi ifadeler var. Böyle bir olayın ortaya çıkmasına katkısı olmuşken, müvekkilimin salıverilmesini talep ediyoruz." dedi.
***************
ARA BİTTİ
45 dk. ara verilen duruşmanın devam ettiği ve sanıkların odaya getirilip, kelepçelerinin açıldığı belirtildi.
****************
SANIK HASAN BASRİ GÖK’E SORULDU
Mahkeme Başkanı: Epikriz değiştirmeyi anlatır mısın?
Sanık: Bir şablon sistemi vardı. Hastane sorumluları bebeklerin değerlerini atardı, biz de bu değerleri girerdik.
Mahkeme Başkanı: Normal değerler mi?
Sanık: Karşıdaki sorumlunun gönderdiği değerler.
Mahkeme Başkanı: Kim?
Sanık: Mesela Avcılar’da bir kişi...
Mahkeme Başkanı: Sen nerede çalıştın?
Sanık: Reyap Hastanesi’nde çalıştım.
Mahkeme Başkanı: Ne olarak?
Sanık: Fırat Sarı’nın hemşiresiydim.
Mahkeme Başkanı: Bir işletme konusu var, nedir bu?
Sanık: Fırat Sarı kendi personelini işletmeye gönderiyordu.
Mahkeme Başkanı: Hangi hastaneler?
Sanık: Avcılar, Doğa, Birinci, Silivri Kolon, Duygu, Bağcılar Şafak, GOP Şafak, TRG Hastanesi.
Mahkeme Başkanı ve Sanık Hasan Basri Gök arasındaki diyalog:
Mahkeme Başkanı: Bebek sevklerinden para kim kazanıyordu?
Sanık: Gözümle gördüğüm bir şey yok, ama kimse hayrına bir şey yapmıyordu.
'SGK'DAN PARA ALMAK İÇİN UZUN YATIRIYORLARDI'
Mahkeme Başkanı: 146. sayfada denetimle ilgili, hasta yatışları uzun muydu?
Sanık: Genelde uzundu.
Mahkeme Başkanı: Normalden uzun mu yatırıyorlardı?
Sanık: Evet, normalden uzun yatıyorlardı.
Mahkeme Başkanı: Neden?
Sanık: SGK’dan para almak için.
Mahkeme Başkanı, Sanık Hasan Basri Gökdemir’e soruyor:
Mahkeme Başkanı: (Sanığın bir konuşmasını okudu)
Sanık: Fırat Sarı’nın belirlediği basamaklar vardı. Denetim olunca bu basamakları düşürüyorduk.
Mahkeme Başkanı: Neden, doğru değil miydi?
Sanık: Başta söyledim zaten, doğru değildi.
Mahkeme Başkanı: Nasıl?
Sanık: Epikriz doldurunca... (anlaşılmadı).
Mahkeme Başkanı: O zaman epikrizleri yanlış doldurmanız gerekiyordu?
Sanık: Evet.
Duruşmayı takip eden İstanbul Tabip Odası ve Türk Tabipleri Birliği de iddianamede adı geçen doktorlar hakkında soruşturma başlattı.
"Bebeği öldür" diyaloğu sorulan Hemşire Hasan Basri Gök, "Çirkin bir cümle. Bebeğin sürekli kalbi durup geri getiriliyordu o yüzden. Sağlam bebeğin sevki mümkün değil. Çok uzun süre bekletildiği için akciğerleri de kötüleşiyordu. Entübe edip gönderiliyordu." şeklinde konuştu.
“BEBEK ŞU AN YAŞIYOR OLURDU”
Mahkeme Başkanı, Sanık Hasan Basri Gök’e soruyor:
Mahkeme Başkanı: Opara Bebeğin ölümü ile ilgili ne biliyorsun?
Sanık: WhatsApp görüşmelerini gördüm.
Mahkeme Başkanı: Kimle kim arasında?
Sanık: Tuğçe ve Doğukan. Fark etmemişler.
Mahkeme Başkanı: Fark etmemişler mi, fark edememişler mi?
Sanık: Fark edememişler, yoksa bebek şu an yaşıyor olurdu.
“BEBEK BAŞI KOMİSYON”
Mahkeme Başkanı: Fehmi Alperen kim?
Sanık: Birinci Hastanesi’nde görüyordum.
Mahkeme Başkanı: Bebek başı komisyon alıyor muydu?
Sanık: Evet, ama canlı canlı görmedim. Kimse böyle bir şeyi açıkça yapmaz zaten.
“BORÇ ALIP VERİYORDUK”
Mahkeme Heyeti: Aylık şu kadar para vereceğim diye bir anlaşmanız olmadı mı?
Sanık: 20-25 bin lira.
Mahkeme Heyeti: Epikrizlerle ilgili bir anlaşmanız var mıydı?
Sanık: Anlaşmamız yoktu.
Mahkeme Heyeti: Hasta sevkiyle ilgili bir anlaşmanız var mıydı?
Sanık: Benim sevk ettiğim bir hasta yok.
Mahkeme Heyeti: Hakan Doğukan ile para alışverişiniz neden?
Sanık: Borç alıp veriyorduk.
“ÖLÜM BAŞIMIZA KALMASIN, 'DEVLET BİZİ Sİ…K' DİYORSUN”
Savcı: "Ölüm başımıza kalmasın, 'devlet bizi si…k' diyorsun. Neden böyle diyorsun?"
Sanık: Vicdanen kendimi sorumlu hissettim.
Savcı: Bu ölen Serdarov Bebek miydi?
Sanık: Öyle olduğunu düşünüyorum.
Savcı: Fırat Sarı her çalışan ile irtibat kurar mıydı?
Sanık: Fırat Sarı ile herkes iletişim kurardı.
Fırat Sarı’nın avukatı: Ocak ayında işletmeden ayrıldığınızı söylediniz. Ayrıldıktan sonra Fırat Sarı sizi tehdit etti mi?
Mahkeme Başkanı: Bunu niye soruyorsunuz?
Fırat Sarı’nın avukatı: Örgüt diyorsunuz, herhangi bir baskı olduysa diye soruyorum.
Hasan Basri Gök: Baskı olmadı.
“MERT DAHA FAZLA PARA İSTİYORDU”
Gıyasettin Mert Özdemir’in avukatı, Hasan Basri Gök, soruyor:
Gıyasettin Mert Özdemir’in avukatı: Siz, Fırat Sarı’nın yakın asistanı olduğunuzu beyan ettiniz. Ayrıca bölgedeki birçok özel hastanenin yoğun bakımlarının doldurulması için hastaneler arasında bir rekabet olduğunu söylediniz. Gıyasettin Mert’in hasta sevki yaptığını belirttiniz. Bu konuda beyanınız nedir?
Hasan Basri Gök: Mert ile Fırat neden kavga ettiler bilmiyorum, ama Mert daha fazla para istiyordu. Mert, kendi yürüyebileceğini anladı ve diğer hastanelerle anlaştı.
“TAHLİYE TALEBİ”
Hasan Basri Gök’ün avukatları, savunmalarında şunları söyledi: "Müvekkilimin tutuksuz yargılanması yönünde tahliye talebimiz var." "İtiraflarda bulunarak dosyanın bu aşamaya gelmesinde fayda sağlamıştır. Bu nedenle tutuksuz yargılanmasını talep ediyoruz."
****************
İKİNCİ DURUŞMA BAŞLADI
Bugün diğer sanıkların dinlenmesine devam ediliyor.
Gazeteci İhsan Yalçın, Rojda Atıntaş ve Emrullah Erdinç davada yaşananları sosyal medya hesaplarından anbean paylaşıyor.
*****************
NE OLMUŞTU?
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne 27 Mart 2023'te CİMER üzerinden gelen ihbar üzerine başlatılan soruşturma, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar ve Terör Suçları Soruşturma Bürosunca yürütüldü.
En az 12 bebeğin ölümüne ilişkin savcılığın hazırladığı fezlekede, 19 hastane ve sağlık hizmeti şirketi "malen sorumlu" 22'si tutuklu 47 "şüpheli" olarak yer aldı.
Toplam 725 sayfalık fezleke doğrultusunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianameyle dava açıldı. Şüpheliler hakkında toplam 17 bin yıl hapis cezası isteniyor.
Kamuoyunda bilinen adıyla Yenidoğan Çetesi, çete üyesi hastane ve 112 personeli vasıtasıyla sağlıklı olmasına rağmen yenidoğan bebekleri yoğun bakıma sevk ederek SGK'dan günlük 8 bin TL para aldı. Yapılan incelemelerde çete üyelerinin yenidoğan bebeklerin yoğun bakımda kalma süresi uzadıkça ailelerinden de tedavi ve malzeme masrafı altında para aldığı ortaya çıktı.
Türkiye, Yenidoğan Çetesi ve ona ortak olan hastanelerin 'Bebek Cinayetlerini' Gazeteci Emrullah Erdinç'in haberi ile öğrendi. Yenidoğan Çetesi, soruşturmasıyı yürüten Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'in çete üyesi Mustafa Kemal Zengin tarafından makamında tehdit edilmesi ile kamuoyunda gündem oldu.
Çetenin başında terör örgütü PKK'dan hapis yatmış Doktor Fırat Sarı'nın olduğu belirlendi.
Emniyet tarafından hazırlanan fezlekede Sarı'nın örgüt yöneticisi Dr. İlker Gönen ile hareket ederek, hastanelerin uygun olup olmadığına bakmaksızın, bebekleri hastanelere usulsüz yöntemlerle sevk ettirdikleri, bebek hastaların uzun süreli yatış işlemlerinin yapılmasını sağlayarak SGK'den yüksek miktarda gelir elde ettikleri belirtildi.