Yenidoğan çetesi bebeği boğarak öldürmüş... Tüp bebeğin boğazında kaldı. Ne hemşire ne de doktor gördü

SGK'dan günlük 8 bin lira ödeme almak için yenidoğan bebekleri yoğun bakımda tutup yanlış tedavilerle öldüren çetenin yaptıklarına dair yeni belgeler gelmeye devam ediyor.

Yoğun bakıma alınıp çetenin kurbanı olan bir bebeğin doğru uygulama ile entübe edilmediği için boğulduğu ortaya çıktı. Akciğer görüntüsünden oksijen tüpünün kısa kaldığı anlaşılan bebeğin akıbeti bilinmezken çetenin yazışmalarıyla ortaya çıkan olay dava dosyasına dahil edilmedi.

Mahkemenin davaya müdahil olmasını kabul etmemesine isyan eden İYİ Parti Grup Başkanvekili, Balıkesir Milletvekili doktor Turhan Çömez, çetenin kurbanı bebeğin belgelerini sosyal medyasından paylaştı.

Yenidoğan Çetesi sanıklarından Hakan Doğukan Taşçı'nın dün hakim sorgusu yapıldı. Taşçı'nın itiraflarını alıntılayan Turhan Çömez sağlık sistemiyle ilgili eleştirilerini sıralayarak, "Defalarca söyledim, sistem çökmüş, çetelere teslim olmuş, denetim yok, işbirliği var!" dedi.

MAHKEME DOSYAYA ALMADI

Çetenin kurbanı bir entübe edilen bebeğin akciğer görüntüsünü de paylaşan Çömez, "Doktor filme bakarak 'tüpü göremedim' hemşire de 'kısa kalmış' diyor. Tüp bebeğin boğazında kalmış, akciğerlerine ulaşmamış ve oksijen gitmiyor! Bu belgeleri mahkemeye sunalım dedik, 'gerek yok, istemiyoruz' dediler" sözleriyle isyan etti.

ÇETENİN BEBEĞİ NASIL BOĞDUĞU ORTAYA ÇIKTI

Turhan Çömez'in paylaşımı şu şekilde:

Sanık Hakan Doğukan Taşçı’dan ilk itiraf geldi:

“Şu an İstanbul’da özel hastanelerde gece çocuk yoğun bakımlarda doktor durmuyor. Sistem zaten bu şekilde.”

Defalarca söyledim, sistem çökmüş, çetelere teslim olmuş, denetim yok, işbirliği var! Bir başka örnek. Yenidoğan yoğun bakımda yine doktor yok, hemşire bebeği entübe ediyor. Sonra da filmi doktora yolluyor. Doktor filme bakarak “tüpü göremedim” diyor. Hemşire de “kısa kalmış” diyor.

Yani tüp bebeğin boğazında kalmış, akciğerlerine ulaşmamış ve oksijen gitmiyor! Bebeğin hayatta kalıp kalmadığını bilmiyoruz.

Tüm bu belgeleri mahkemeye sunalım dedik, “gerek yok, istemiyoruz” dediler. Kokuşmuş düzen!"