Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kabine toplantısı sonrası net Kayseri açıklaması: Ne biz ne Suriyeli kardeşlerimiz bu sinsi tuzağa düşmeyeceğiz

Kabine, yaklaşık bir ay aranın ardından yoğun bir gündemle toplandı. Beştepe'deki toplantı sonrası Kayseri'de saldırılara ilişkin konuşan Erdoğan "Kamu düzeni kırmızı çizgimizdir. Bu hassas çizginin yok sayılmasına, çiğnenmesine eyvallah demeyeceğiz. Ne biz ne Suriyeli kardeşlerimiz bu sinsi tuzağa düşmeyeceğiz" dedi. Erdoğan Suriye'de Türk bayrağını hedef alan eylemlere de değindi.

Google Haberlere Abone ol
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kabine toplantısı sonrası net Kayseri açıklaması: Ne biz ne Suriyeli kardeşlerimiz bu sinsi tuzağa düşmeyeceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki kabine toplantısı sona erdi. Saat 17.07'de başlayan toplantı 2 saat 45 dakika sürdü. Cumhurbaşkaşkanı Erdoğan toplantı sonrası açıklama şu açıklamaları yaptı:

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı görevini yürütecek Murat Kurum ile Sağlık Bakanlığı görevini yürütecek Kemal Memişoğlu'na başarılar diliyorum. Görevden affını isteyen Mehmet Özhaseki ile Fahrettin Koca kardeşimize de emekleri için teşekkür ediyorum.

Aziz milletimizin Kurban Bayramını tekrar tebrik ediyorum.

Bayram tatilinin 9 gün olmasıyla vatandaşlarımız tatil bölgelerine gönül huzurluğu içinde gitti. Vatandaşlarımızın yolculuklarını güven içinde yapmasını sağlayan tüm güvenlik personelimize teşekkür ediyorum. Yurt içinde ve dışında görev yapan tüm kahraman askerlerimizi gözlerinden öpüyorum.

ORMAN YANGINLARI

Anız ve orman yangını haberleriyle sarsıldık. Diyarbakır ve Mardin'deki yangınlarda hayatını kaybeden insanlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.

Yaz mevsiminin her geçen yıl daha kurak ve sıcak geçmesiyle yangın riski de artıyor. Bölücü örgütün de orman yangınlarını bir terör yöntemi olarak kullandığını biliyoruz.

Tek bir ağacın bile zarar görmemesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu konuda örnek adımlar attık. Sadece filomuzdaki araç sayısını artırmadık. Üzerindeki ekipmanlar için en iyi teknolojiyi kullandık. Hali hazırda 14 Bayraktar TB2 ile yeşil vatanı 7 gün 24 saat izliyoruz. Orman yangınlarında İHA kullanan iki ülkeden biriyiz. Ormanlarımızı sürekli takip ediyoruz.

4744 havuz ve göletle araçlarımızın su ihtiyacını hemen karşılıyoruz. Pek çok teknolojik imkan da gücümüze güç katmaktadır.

Yangınlara karşı cansiperane mücadele eden kahramanlarımıza teşekkür ediyorum.

En ufak ihmalin bile büyük zararlara sebep olacağını unutmayalım.

KAYSERİ'DEKİ SALDIRILAR

Sollingen'de evlatlarını ırkçı teröre şehit vermiş bir millet olarak bize yakışmayan, inancımız, kültürümüz, medeniyet değerlerimizle asla bağdaşmayan sahnelerin yaşanmasına göz yummayız. Kamu düzeni kırmızı çizgimizdir. Bu hassas çizginin yok sayılmasına, çiğnenmesine eyvallah demeyeceğiz.

Geçmişte etki ajanları ve provokatörler eliyle ülkemize hangi bedellerin ödetildiğini gayet net hatırlıyoruz. Kayseri'de iğrenç ve rezil bir taciz vakası üzerinden aynı kaos planı tezgahlandı. İkinci perde ise Suriye'nin kuzeyinde sergilendi. Bunları kimin yazdığını çok çok iyi biliyoruz. Ne biz ne Suriyeli kardeşlerimiz bu sinsi tuzağa düşmeyeceğiz. Irkçı vandallığa ve provokasyonlara boyun eğmediğimizi altını çizerek söylemek istiyorum. Kimse kendini polisin, hakimin devletin yerine koyamaz. Kayseri'deki olaylar sonrasında ortalığı yakıp yıkan, polisimize saldıran 474 provokatör gözaltına alındı.

BAYRAK TEPKİSİ

Suriye'nin kuzeyindeki kışkırtmalara gerekli müdahalelerde bulunuldu. Bayrağımıza uzanan mülevves elleri kırmasını bildiğimiz gibi, ülkemize sığınan mazlumlara uzanan elleri de kırmasını biliriz. Fitne teşebbüsleri bir kez daha boşa çıkmıştır. 

TARIM DESTEĞİ AÇIKLAMASI

Türkiye'nin tarım alanında son 21 yılda nereden nereye geldiğini rakamlarla ortaya koyduk. Hükümetlerimizin tarım politikalarını eleştirenler ön yargıyla hareket etmektedir. Bunlar ne ülkemizi tanıyor ne de dünyayı takip ediyor. Tarım konusunda istismar malzemesi olarak bakıyor. Bedava traktör vadedip sonrasında işi pişkinliğe vuruyorlar.

Bunlar dalga konusu yapılacak konular değildir. Ülkemiz için stratejik bir sektördür. Çiftçi kardeşlerimizin alın terlerinin hakkını daima vermeye çalıştık. 1 trilyon 364 milyar lira tarım desteği verdik. 2024'te 56 milyar lira destek ödemesi yaptık. Yıl sonuna kadar bu rakam 91,5 milyar liraya çıkacak.

YAŞ ÇAY ALIM VE BUĞDAY FİYATLARI

Yaş çay alım fiyatının Yanında üreticilerimize destekleme primi verilmesi uygulamasını ilk kez biz başlattık. Yeni çay fabrikaları yaparak Çaykur'un kapasitesini biz artırdık.

Buğday fiyatlarında ise dünya piyasasının bir hayli üzerindeyiz. TMO alım fiyatı desteklerle birlikte ton başına 359 dolar olup dünya fiyatlarından 89 dolar yüksektir.

Toplam tarımsal destek bütçemizin 4'te 1'ini buğday ve arpa üreticilerimizin maliyetlerine katkı amacıyla kullanıyoruz. Çiftçimizin ürününü en hızlı şekilde almak ve gerekli depolamayı yapmak, zamanında ödemesini yapmak için gayret gösteriyor.

Milletimizin efendisi olan çiftçimizi mağdur etmeyiz. Buradan siyasi rant devşirilmesine izin vermeyiz. Tüm imkanlarımızla yanlarında olacağız. Bir kez daha çiftçilerimize hayırlı ve bereketli bir hasat sezonu diliyorum.

Türkiye 3 kıtanın kavşak noktası olan bir noktada bulunuyor. Böyle bir coğrafi konuma sahip olmak ülkemizi siyasi, ekonomik ve askeri avantajları sağlamanın yanı sıra tehditleri de beraberinde getirmektedir. Suriye krizi en fazla bizim bölgemizi etkiledi. Rusya-Ukrayna savaşında olumsuz etkilendik. İsrail'in Gazze'deki saldırıları yüreğimizi yakıyor.

Doğu Akdeniz'de ısınan sular bizi tedirgin ediyor. Batılı güçlerin askeri desteğini arkasına alan İsrail'in gözünü komşularına diktiğini görüyoruz.

NETANYAHU'YA SERT TEPKİ

Lübnan'a yönelik tehdit dilinin artması bizi endişelenmektedir. Batı destek verdikçe ve İslam alemi de sessiz kaldıkça Netanyahu denen caninin işgal politikasına devam edeceği anlaşılıyor.

Türkiye olarak ilk günden beri bunun Gazze ile sınırlı kalmayacağını dile getirdik. İran'la yaşanan füze gerilimi, İsrail'in Lübnan'a yönelik artan saldırıları bizi haklı çıkardı. Karşımızda devlet adamı vasfının asgari şartlarını dahi karşılamayan, gözü dönmüş, akılını vicdanını kaybetmiş bir katil vardır. Masumların kanından beslenen bu zalim, kendi vatandaşlarının güvenliğini daha hiçe saymaktadır. İsrail saldırganlığı durdurulmadıkça bölgemizdeki hiçbir devlet kendini emniyette hissedemez.

Ankara'nın güvenliğini, Kudüs'ün, Ramallah'ın güvenliğinden ayrı göremeyiz. Dış politikada atacağımız adımları da bu gerçekler ekseninde planlıyoruz.

"KİMSENİN TOPRAĞINDA GÖZÜMÜZ YOK"

Komşularımızdan başlayarak bölgemizdeki tüm aktörlerle münasebetlerimizi ilerletmeye devam ediyoruz. Bu çabalarımızın somut çıktılarını birçok yerde gördük. Suriye'deki ihtilafa siyasi çözüm bulmak için çok uğraştık. Astana'da rejim ve muhalefetin aynı çizgide buluşması için çabaladık. Sahada bazı konularda müspet neticeler de aldık. Sulhe ve sükunete hizmet edecek ilave adımlar atılması mümkündür. Bizim kimsenin toprak bütünlüğünde gözümüz yoktur.

ESAD İLE GÖRÜŞME OLACAK MI?

DEAŞ'a en büyük darbeyi Türkiye indirmiştir. Biz terör örgütlerinin cirit attığı bir Suriye istemiyoruz. Biz ayrılıkları derinleştirme yerine ortak paydayı büyütme derdindeyiz.

Çözüm için kiminle görüşülmesi gerekiyorsa geçmişte olduğu gibi yine görüşmekten imtina etmeyiz.

Türkiye dostlarını yarı yolda bırakan bir devlet değildir. Tek parti zihniyeti, Azerbaycanlı kardeşlerimizi Sovyetlere teslim ederek ülkemize Boraltan Köprüsü faciasını yaşatmıştı. 44 gün süren vatan muharebesinde Azerbaycan'a sağladığımız güçlü destekle aynı zamanda tek parti yönetiminin ülkemize bulaştırdığı utanç lekesini de temizledik.

ERKEN SEÇİM OLACAK MI?

14-28 Mayıs'ta yasama ve yürütmede son sözünü söyleyen milletimiz 31 Mart'ta da yerel yönetimlerde kimleri başında görmek istediğini belirtmiştir.

Seçimler elbette demokrasinin bayramı, şölen günüdür. Tarihimizde sandıkta tezahür eden iradeyi yok sayanların olduğu da ülkemizin bir gerçeğidir. Kimi zaman sandığın itibarına gölge düşürerek yaptılar, kimi zaman seçmene hürmetsizlik ederek yaptılar. Son dönemde bu kibirli tavrın, seçmen iradesinin yok sayma aymazlığının yeniden nüksettiğini görmekteyiz. Erken seçim tartışmalarına bu zaviyeden bakılması gerektiği kanaatindeyiz. Bu tartışmalar muhalefet cephesindeki iç savaşın dışa yansımasından ibarettir. Cumhurbaşkanlığı sisteminde erken seçim yoktur.

Bunun yerinde seçimlerin yenilenmesi kararı alınması vardır. Hiçbir temeli olmayan bu tarz sahte gündemlerle muhalefet kendi içindeki bilek güreşini perdelemeye çalışmaktadır. Biz sadece ve sadece işimize odaklanıyoruz. Türkiye son 1 yılını seçim gündemiyle geçirmişken bölgemizde hergün yeni bir kriz, çatışma patlak verirken, dünya belirsiz girdabında sürüklenirken, ülkemizin ve milletimizin çözülmesi gereken meselesi var iken, sırf eski ve yeni takım arkadaşlarına çalım atmak için bu tür şartlara meyledilmesini doğru bulmuyoruz. İş dünyasından siyasetçisine, esnafından memuruna, ev hanımından öğrencisine kadar herkes planını programını buna göre yapmalıdır.

Fuzuli gündemlerin peşine takılmadan milletin emanetini vermeye gayret edeceğiz.

Kaynak: Medyatava Haber Merkezi
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin