Dilara Gülatan'ın gazeteci Uğur Dündar hakkında açtığı babalık davası mahkeme tarafından reddedildi. Mahkeme kararı sonrasında Dündar "Çarşamba akşamı Dilara G.'nin annesi Suphiye (Sofi) Orancı hakkında yüz kızartıcı belgeleri yayınlayacağım." demişti. Ancak Dündar bu kararından vazgeçti. Davada ise yeni bir gelişme yaşandı. Gülatan'ın avukatları dava sürecinde yargılamanın eksik yapıldığını ve çok sayıda gri alan bulunduğunu iddia edip itiraz edeceklerini açıkladı. İşte avukatların açıkladığı o şüpheli durumlar...
Uğur Dündar, 'belgeleri yayınlayacağım' demişti... Vazgeçti! İşte Uğur Dündar'ın babalık davasındaki 'şüpheli' durumlar
Dilara Gülatan'ın gazeteci Uğur Dündar hakkında açtığı babalık davası mahkeme tarafından reddedildi. Mahkeme kararı sonrasında Dündar "Çarşamba akşamı Dilara G.'nin annesi Suphiye (Sofi) Orancı hakkında yüz kızartıcı belgeleri yayınlayacağım." demişti. Ancak Dündar bu kararından vazgeçti. Davada ise yeni bir gelişme yaşandı. Gülatan'ın avukatları dava sürecinde yargılamanın eksik yapıldığını ve çok sayıda gri alan bulunduğunu iddia edip itiraz edeceklerini açıkladı. İşte o şüpheli durumlar...
Gazeteci Uğur Dündar geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabı X üzerinden, "D.G'nin hayatımda hiç tanımadığım annesi Suphiye (Sofi) Orancı hakkında ARENA'ya ulaşan yüz kızartıcı belgeleri yayınlamaya başlayabiliriz. Bunlar arasında öyleleri var ki ekrana getirdiğimizde içinizden tükürme duygusu geçecek" açıklamasını yaptı. Dündar'ın programı dün akşamdı ancak ne belge yayınladı ne de bu konu hakkında açıklama yaptı.
Faruk Bildirici Dündar'ın paylaşımını etik açıdan doğru bulmadığını ve dava bittikten sonra anne aleyhine belge ekrana getirmesinin, haberciliği, kişisel sorunu için kullanması anlamına geleceği eleştirisini Dündar'a iletti. Dündar da Bildirici'nin eleştirisine hak vererek bu yayından vazgeçti. Bildirici, bu kararın gazetecilik açısından daha doğru olduğunu söyledi, bazı medya organlarının bu konuda yanlı yayın yaptığını iddia etti.
Bildirici, "Sözünü ettiği gibi davayla ilgili yeni belgeler bulduysa Uğur Dündar onları mahkemeye sunmalıydı; dava bittikten sonra ekrana getirmesi, haberciliği, kişisel sorunu için kullanması anlamına gelir. Doğal olarak böyle bir yayında da nesnellik olamaz, duygular devreye girer; 'kamusal yarar'dan söz edilemez. Bu eleştirimi, yazımı yayına vermeden önce Uğur Dündar'a da ilettim, bir kez daha düşünmesini önerdim. Kendisi de eleştirime hak verdi ve sözünü ettiği yayından vazgeçti. Ortak noktada buluşmuş olmaktan dolayı sevindim doğrusu. Hem böylesi gazetecilik açısından daha doğru oldu." dedi. Davada ise yeni bir gelişme gündemde...