Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 18.11'de merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 5,6 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Sarsıntının 5,99 kilometre derinlikte olduğu belirlendi. Bu depremden sadece 5 dakika sonra yinde Sulusaray'da bu sefer 3.7 büyüklüğünde deprem oldu. Dün gece yarısı da Tokat'ta 4.7 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti.
Prof. Dr. Şükrü Ersoy katıldığı bir canlı yayında, "Bu Kuzey Anadolu Fayı'nın anakolu üzerinde değil. 6.5'a kadar deprem oluşturabilir ama 7'ye kadar çıkmaz. Bu deprem şöyle kritik. Hissedilmekle kalmaz. Türkiye'deki yapıların hasar sınırları 5.5 başlıyor. Bu nedenle 5.6 önemli" dedi.
"Bu Kuzey Anadolu Fayı'nın anakolu üzerinde değil. 6.5'a kadar deprem oluşturabilir ama 7'ye kadar çıkmaz" diyen Prof. Dr. Şükrü Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu deprem şöyle kritik. Hissedilmekle kalmaz. Türkiye'deki yapıların hasar sınırları 5.5 başlıyor. Bu nedenle 5.6 önemli. Mühendislik olarak hatalı binalarda bazı hasarlar meydana gelmiş olabilir. 5 km yüzeye yakın olması daha geniş alanda hissedilmesini sağlar. 5.6 büyüklüğündeki deprem bayağı hissedilir ama önemli olan hasarın meydana gelip gelmemesidir. Türkiye deprem ülkesi ve bunu kabul etmek gerekiyor. Depreme karşı dirençli şehirler yapmamız lazım. Bu depremler devam edecek. Harita üzerindeki bilgilere göre bu anakol üzerinde olmadığı için 7'nin üzerinde bir deprem olmasını normalde beklemem. Bunun garantisi yok. Depremlerin meydana geldiği fayın uzunluğuna bakarak bu yorumu yapıyorum. 5.6 büyüklüğündeki deprem müstakil olabilir. Kuzey Anadolu Fayı'nın anakolu üzerinde değil. Ona paralel bir fayın üzerinde. Kuzey Anadolu Fayı kadar uzunluk teşkil etmediği için çok büyük depremler oluşturmaz. Bundan sonra da deprem olacak ama daha küçük depremlerle sönümlenmesi gerekir. Bu ana depremse artçı depremler de olacaktır. Artçı depremlerin 4'ü geçmesini beklemeyiz.
Kırsal kesimdeki yapılar ciddi mühendislik görmediği için oralarda hasar görülebilir. Umarız ki şu olmamıştır. Depremde insanlarımız fazlaca panikleyip balkondan atlayabiliyorlar. Deprem anında beklemek gerekir. Deprem sırasında kaçmak çok mantıklı değil. Madem deprem ülkesiyiz o zaman örgütlü bir toplum olmak zorundayız. Planınızın olması lazım. Deprem yakaladığı sırada önceden bir planınız olması lazım. Balkondan atlamadan evin içinde çöp-kapan-tutun pozisyonunda olmalıyız. Bazı eşyalarımızı üstümüze devrilmesin diye sabitlemeliyiz. Deprem geçtikten sonra da afet çantamızı alıp toplanma alanına gitmeliyiz. Yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı tüm devreleri kapattıktan sonra gitmeliyiz. Bunları önceden planlamak lazım. Depremden herkes korkar. Bir deprem hocası olarak ben de korkarım. Bu insanı bir fonksiyon.
"DEPREM BİZİM İÇİN DOMATES FİYATINDAN DAHA MI ÖNEMSİZ?"
Prof. Dr. Naci Görür sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı:
HALKIMA DUYURU: Şu anda televizyonlarda yaşanan sahneleri çok iyi biliyorsunuz değil mi? Tıpkı komedi gibi. Deprem oluyor. Televizyonlar konuşmaya başlıyor. Deprem uzmanları sıra sıra boy gösteriyor. Kayıp yoksa şükr edilecek . Gece dışarıda kalınacak. Sonra da unutulacak. Eğer deprem büyükse acı ve keder.
Sevgili halkım bu daha ne kadar sürecek? Neden deprem dirençli yerleşim alanları için talepte bulun muyorsunuz? Harekete geçmiyor musunuz? 6 Şubatı ne çabuk unuttunuz? Deprem bizim için domates fiyatından, kırmızı et fiyatından daha mı önemsiz? Mülkün sahibi sizsiniz
"DAHA BÜYÜK BİR DEPREM ÜRETMESİNİ BEKLEMİYORUM"
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ise şunları söyledi:
TOKAT SULUSARAY M5,7 01-02.30 arası M4,7 olan öncülerden sonra, 18.11'de M5,7’lık deprem Çekerek Irmağına koşut sağ yanal atımlı Gökçe Kırığı üzerinde oluşmuştur.
54 yıllık deprem bilimci olarak bu ikincil kırığından daha büyük bir deprem üretmesini beklemiyorum.
"BÖLGEDE İLGİNÇ BİR HAREKETLİLİK VAR"
Deprem Uzmanı Prof. Dr. Zafer Akçığ yaşanan depremle ilgili NTV'de şunları söyledi:
"Daha büyük bir depremin öncüsü olabilir mi? Kişisel görüşüm, Kuzey Anadolu Fayı 1999'a kadar evrimini tamamladığı için daha büyük bir depremin olmaması gerekir. Bu sarsıntının lokal ve daha küçük faylarda oluşan bir deprem olduğunu düşünüyorum.
Depremlerden kaçma şansımız yok. Türkiye'nin yaklaşık yüzde 90'ı deprem sınırının içinde. Depremlerde maalesef en büyük hasarı eski veya kurala uygun yapılmamış yapı stoğunda görüyoruz. Bizim bu depremleri yaşamaya alışmamız lazım. Artçılar gelmeye başladığına göre bu deprem sönümleniyor diyebiliriz. Gelişigüzel bir olay olduğu için daha evvel olan 4 küsürlük depremlere baktığımızda bölgede ilginç bir hareketlilik var. Görebildiğim kadar sönümlenmeye doğru gidebilir. İlk yapılacak işlem, vatandaşların bir müddet binalarına girmemeleri. Sağlam binalara da gelecek öneriler doğrultusunda dönmeli.
Bence risk, afet ve kriz yönetiminde. Bütün belediye başkanlarının önerdiği kentsel dönüşüm kavramı üzerinde birleşmemiz lazım. Tüm Türkiye'nin birleşmesi lazım."