Milli Savunma Bakanlığı kaynakları tarafından yapılan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
SURİYE’NİN YENİ DÖNEMİNDE TSK’NIN ROLÜ
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, yeni dönemde Suriye’nin savunma ve güvenliğine destek kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin rolünün ne olacağına dair sorulara şu cevabı verdi:
"Komşumuz Suriye’deki yeni yönetimin devlet organlarını işler hale getirme çabalarını takip ediyor ve destekliyoruz. Sn. Cumhurbaşkanımızın direktifleri doğrultusunda, iki ülke arasında stratejik ilişkiler kurulması ve çeşitli alanlarda işbirlikleri tesis edilmesine yönelik muhataplarımızla girişimlerde bulunulacaktır. Bu çerçevede, savunma alanındaki işbirlikleri, sadece güvenliğimizin pekiştirilmesi değil, aynı zamanda bölgesel barış ve huzurun tesis edilmesi adına kritik öneme sahiptir. TSK, Suriye halkının yanında durmaya ve bu geçiş sürecinde de kendi görev alanına giren hususlarda destek olmaya devam edecektir. Dışişleri Bakanlığımızın koordinesinde hazırlıklarımız devam ediyor. Suriye’deki devlet organlarının işler hale gelmesi sonrasında muhataplarımızla karşılıklı görüşmeler yaparak hazırlanacak yol haritasına göre hareket edilecektir.”
SURİYE’DE SON DURUM
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Suriye’deki son duruma ilişkin sorular üzerine şunları söyledi:
“Suriye’de yeni bir döneme girilmiştir. Suriye artık Suriyelilerindir. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da biz yine Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda; terörle mücadeleden taviz vermeden, Suriye’nin toprak bütünlüğü, siyasi birliği, güvenlik ve istikrarının sağlanması için yeni yönetimle yakın iş birliği ve koordinasyon içerisinde olacağız.
Münbiç ve Tişrin Barajı’nın kontrolü tamamen Suriye Milli Ordusu’ndadır. Terör örgütü son çırpınışlarını yaptığından bilinçli bir dezenformasyon yaparak kamuoyunda algı yaratmaya çalışmaktadır. Terör örgütü tarafından bu bölgelerde ilerleme kaydedildiğine dair açıklamaların sahadaki gerçeklikle ilişkisi yoktur.
Kendini iyi bir durumda göstermeye çalışan terör örgütünün yalanlarına inanmamak gerekmektedir. PKK/YPG terör örgütü ya silah bırakacak ya da yok olacaktır. Terör örgütünün içinde yer alan ve Suriye vatandaşı olmayanlar Suriye’yi terk edecekler. Suriye vatandaşı olanlar da silahı bırakacak ve yeni sisteme entegre edilip edilmeyecekleri veya nasıl entegre edilecekleri Suriye yönetimi tarafından belirlenecektir. Yaptığımız açıklamalarla ve yeni Suriye yönetimiyle gerçekleşen görüşmelerde terör örgütünün silah bırakmaktan başka şansı olmadığını, bu konuda kararlılığımızın tam ve kesin olduğunu aktarıyoruz. Bu konuda yeni Suriye yönetimi ile fikir birliğinde olduğumuzu müşahade etmekteyiz.”
FRANSIZ SAVAŞ UÇAĞININ KKTC HAVA SAHASINI İHLALİ
Bakanlık kaynakları, Fransa’ya ait bir savaş uçağının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hava sahasını ihlal etmesiyle ilgili olarak şunları söyledi:
“KKTC’nin güvenliğine tehdit oluşturabilecek her türlü gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Fransa’ya ait uçuşların bölgede yakından takip edildiği ve koordine içerisinde bulunulduğunu ifade etmek isteriz. Bahse konu olay hakkında Fransa Askeri Ataşesi Bakanlığımıza davet edilmiş ve bölgedeki hassasiyetlerimiz aktarılmıştır. İletişim kanalları açık tutularak Fransız muhataplarımızla gerekli değerlendirme yapılmaktadır. Uluslararası hukuka aykırı şekilde yapılan tüm faaliyetlere karşı KKTC’nin güvenliğinin sağlanması, hak ve menfaatlerinin korunması için gerekli askeri ve siyasi tedbirleri almayı sürdürüyoruz. Geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da garanti ve ittifak anlaşmaları çerçevesinde Kıbrıs Türklerinin güvenliği, huzuru ve refahı için gereken tedbirleri her ne pahasına olursa olsun almaya devam edeceğiz.”
YÜKSEK DİSİPLİN KURULU’NUN TOPLANTISI
Bakanlık kaynakları, Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilen Teğmenlerle ilgili 16 Ocak 2025 tarihinde gerçekleşecek toplantıya ilişkin soru üzerine şunları söyledi:
“Yüksek Disiplin Kurulu, 16 Ocak’ta Teğmenlerin durumunu değerlendirmek üzere toplanacaktır. Şuanda Teğmenlerin savunmaları alınmaktadır. YDK’nın bütün verileri değerlendireceği gün 16 Ocak’tır. 16 Ocak’ta karar verilmesi durumunda, hazırlanacak “gerekçeli karar” sonrasında kamuoyu ile paylaşılması beklenmektedir."