Elazığ’da gittiği parktaki süs havuzuna düşen Ali Aras Poyraz (2), hayatını kaybetti.
Olay, öğle saatlerinde merkez Kültür Mahallesi’nde bulunan bir parkta meydana geldi. Ailesiyle birlikte parka gelen Ali Aras Poyraz, oynadığı sırada süs havuzuna düştü. Çevredekilerin sudan çıkardığı Ali Aras, ilk müdahalenin ardından Fırat Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı. Ali Aras, doktorların tüm müdahalelerine rağmen hayatını kaybetti.
Ailesi büyük bir acı yaşadı.
Ali Aras’ın cansız bedeni, otopsi için morga götürüldü. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
ELAZIĞ'DA BAŞKA BİR OLAY, BAŞKA BİR ACI...
Elazığ'da yaşanan başka bir olayda da 1 aylık eşi fizyoterapi teknikeri Burcu Demir'i (32), çalıştığı hastanenin bahçesinde öldüren uzman çavuş Murat Coşansel, duruşmada, cinayeti ağır tahrik altında işlediğini öne sürdü. Demir'in babası ise olaydan 1 hafta önce Burcu'nun aradığını ve ağlayarak, eşinin kendisini tehdit ettiğini söylediğini aktardı. Coşansel'in tutukluluğuna karar verilen duruşma, 11 Temmuz'a ertelendi.
Olay, 8 Şubat'ta, Olgunlar Mahallesi Atatürk Bulvarı'ndaki özel hastanenin önünde meydana geldi. Fizyoterapi teknikeri olarak görev yapan Burcu Demir, olaydan 1 ay önce evlendiği eşi uzman çavuş Murat Coşansel ile tartıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine Coşansel, tabancayla Burcu Demir'e ateş etti. Başından ve göğsünden vurulan kadın yere yığıldı, Coşansel aracıyla kaçtı. Burcu Demir'in öldüğü belirlenirken, Coşansel ise olayda kullandığı tabancayla yakalanıp gözaltına alındı. Tutuklanan Murat Coşansel'in, Elazığ 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlandı. Duruşmaya Demir’in ailesi, yakınları, taraf avukatları ile sendika ve siyasi parti temsilcilerinin de katıldı.
'TESLİM OLMAK İÇİN HEMEN YOLA ÇIKTIM'
Sanık Murat Coşansel de duruşmada hazır bulundu. Mahkemede Coşansel, Burcu Demir'in kendisini aldattığını ve cinayeti ağır tahrik altında işlediğini öne sürdü. Mahkeme başkanı, Coşansel'e "Neden taksiyle geldin? Öldürmek istemediysen neden araç kiralamadın, daha ucuza gelir" diye sordu. Coşansel de "Esnaf arkadaşımdan borç alıp ödeyecektim" dedi. "Neden hemen teslim olmadın?" sorusuna ise "Teslim olmak için hemen yola çıktım" yanıtını verdi. Telefonunun kapalı olduğunu iddia eden Coşansel'in, incelenen görüntülerde telefonunu kullandığı da belirlendi.
Tanık olarak dinlenen sanığın amcası da ifadesinde aileyi suçlayıp, "Ağır tahrik var, kim olsa dayanamazdı, kızlarına sahip çıksalardı böyle olmazdı" dedi. Mahkeme başkanı tanığın beyanına tepki göstererek "Kim, nasıl terbiye vereceğini sana mı soracak" karşılığını verdi.
Murat Coşansel daha sonra savunmasında, olayın yaşandığı tarihin bir önceki günü eşiyle tartıştıklarını, taksiyle Sinop'tan Elazığ'a geldiğini, sabah çalıştığı hastaneye gittiğini ve bir süre konuştuktan sonra kendisine almış olduğu yüzüğün parmağında olmadığını görmesi üzerine tartıştıklarını söyledi. Daha sonra belinden silahını çıkartıp 1 el ateş ettiğini, sonrasını da hatırlamadığını ifade eden Coşansel, kendisini getiren taksiye ücretini ödeyip gönderdiğini, başka bir taksiyle de Zafran Mahallesi'ne gidip bir marketten alkol aldığını, ormanlık bir alanda içtikten sonra aynı mahalledeki dede evine gittiğini belirtti. Fevzi Çakmak Karakolu'na giderken de 100 metre kala polislerin kendisinden kimlik sorması üzerine teslim olduğunu söyledi.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET
Ölen Burcu Demir'in babası da sanığın hikaye anlattığını ve olaydan 1 hafta önce kızının ağlayarak Coşansel'in kendisini tehdit ettiğini söylediğini aktardı. İddianamede, tutuklu sanık Murat Coşansel hakkında 'Kasten öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenirken, Demir ailesinin avukatı da Coşansel'in eşine karşı tasarlayarak ve canice hisle suç işlediğini ifade ederek, bu suçtan yargılanmasını talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı, 11 Temmuz'a erteledi.