İstanbul Ümraniye'de polis Şeyda Yılmaz'ı şehit eden ve 26 suç kaydı olan şüphelinin adliyeye sevk edildiği görüntüler tartışma yaratmıştı.
Çöp poşeti giydirilen ve hayvan toplama aracıyla adliyeye sevk edilen görüntüler sosyal medyada tartışma yaratmıştı.
Görüntüleri kimileri olumlu bulurken kimileri de karşı çıkmıştı.
Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk de dün bununla ilgili bir haber yaparak polisler hakkında soruşturma açıldığını belirtmiş ancak İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise bu habere çok sert tepki göstererek polisler hakkında ne bakanlığın ne de valiliğin herhangi bir soruşturma açmadığını açıklamıştı.
O görüntülerle ilgili tv100.com yazarı Hacı Yakışıklı da bir yazı yazarak dikkat çekici ifadeler kullandı ve yazısının başlığını "Suçluya cezayı polis değil mahkeme verir" dedi.
İşte Hacı Yakışıklı'nın o yazısı
İstanbul Ümraniye'de vatandaşın huzuru ve güvenliğini sağlamaya çalışırken şehit olan polis memurumuz Şeyda Yılmaz'a Allah'tan rahmet diliyorum, Rabbim ailesine sabırlar versin.
Onu vuran kişinin cezası benim nazarımda kısasa kısas olmalı; yani masum bir canı alanın cezası aynı şekilde mukabele etmek olmalıdır.
Şeyda'larımız hayatını kaybederken onların katilleri hapiste bile olsa yaşamamalı, hukukumuz bu cezaya açık olmalıdır.
Bununla beraber suçluyu bırakın “poşet geçirerek” götürmeyi, gerekirse o poşetle itlaf etmek vicdanları ancak soğutur.
Lakin cezayı mahkeme verirken bunun infazını da yetkili memurlar yapmalıdır.
“İntikam” alınacaksa da kanunlar üzerinden alınır. Kızgınlık, intikam, öfke farklıdır; hukuk farklıdır.
Suçlular mukavemet göstermediği sürece polisler tarafından fiziksel ve sözlü şiddete maruz kalamazlar.
Eğer suçlu mukavemet gösteriyorsa fiziksel müdahale yapılır. Hatta gerekirse polisimiz tehlike karşısında “vurma” yetkisini kullanır. Polisimizin kılına zarar gelmemelidir.
2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu, 16.Madde bu hususta açık yetkiler vermektedir.
Sokak ortasında birisini vurmak cinayettir. Ancak bunu uygun koşullar altında polisimiz yaparsa buna suçu ve suçluyu durdurmak denir.
Suçluya poşet geçirilmesi olayını “suçluya acıdığım için” değil, bunun başka yanlışlara sebep olacağını düşündüğüm için doğru bulmuyorum.
Bir de katillere mahkemede “takım elbise, kravat” giydirilmemeli, kahverengi renkte tulumla hâkim karşısına çıkmalıdır .