Düşünün çocuğunuz bir turnuva için başka bir ülkeye gitmiş, nasıl da mutlular, pırıl pırıllar. O başka ülkeye vardıklarında sizi arayıp çok iyi olduklarını da haber ettiler. Ve gece yarısı o ülkede deprem olduğunu öğreniyorsunuz. Gerisi... Gerisi yok.
Sonrası ise bir adalet mücadelesi. Tuzla buz olan, çocuklarınıza mezar olan o binanın sorumlularının hak ettikleri cezayı almaları için başlatılan büyük bir mücadele.
İsias Otel'de hayatını kaybeden 14 yaşındaki Selin Karakaya'nın annesi Ruşen Yücesoylu Karakaya MedyaTava'ya konuştu. Hissettiklerini, mahkeme sürecini ve Kıbrıslı çocukların adlarını yaşatmak için kurdukları Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği'nden bahsetti.
Selin Karakaya- Ruşen Yücesoylu Karakaya
ÖFKELİYİM AMA KARARLIYIM
Size nasıl olduğunuzu sormak istemiyorum Ruşen Hanım. Ama nasıl hissettiğinizi sormak istiyorum. Evladınız kaybetmenin üzüntüsüyle birlikte suçluların hak ettiği cezayı alması için verdiğiniz bir mücadele de var. Tüm bunların içinde kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Çok büyük bir öfke, acı ve çaresizlik içindeyim her gün. Öfkeliyim çünkü katillerle cezalarını almaları için duruşmalarda yüz yüze mücadele veriyorum. Öfkeliyim çünkü sorumlular düzgün bir otel yapsalardı, paraya değil de insan hayatına değer verselerdi şu anda kızım yanımda olacaktı. Acı içindeyim her gün, her dakika ve her saniye... Tek kızım benden ve hayattan koparıldı ve ben onu bir kum yığınının içinden çıkartıp toprağa verdim. Her an kızımın güzel yüzü gözümün önünde. Onunla birlikte olmam gerekirken yalnızım... Acı içindeyim çünkü Selin’imi çok özlüyorum. Çaresizlik hissediyorum çünkü kızımı kurtaramadım… Kalbim ağrıyor sürekli çünkü çaresizim… Kalbim Selin’imle ama bedenim burada...
Fakat aynı zamanda çok kararlıyım; çünkü kızımı ve tüm canlarımızı bizlerden koparan katillerin en ağır cezayı alması için mücadele veriyorum ve vermeye de devam edeceğim... Nefesim tükenene kadar adalet yerini bulana kadar bu mücadele devam edecek o yüzden çok kararlıyım...
KARŞI TARAFIN YALANLARINI DİNLEDİK
Aylardır sürdürdüğünüz bir mücadele var ve 4 gün süren bir mahkemede yıkılan İsias Otel’in sahiplerini gördünüz. Mahkeme süreci sizin için nasıl geçti?
4 gün süren mahkeme beni ve tüm aileleri psikolojik ve fiziksel açıdan çok yordu. Adıyaman’da 6 gün kaldık, uykusuzluk ve yorgunluktan Ada’ya döndüğümüzde bitkin düştük. İsias Otel enkazının her gün önünden geçmek çok zordu. Katillerin mahkemede söylediği yalanları dinlemek bizi daha da öfkelendirdi ama kararlılığımızı artırdı. Mahkemede geçirdiğimiz her dakika tam bir işkence gibiydi. Fakat ilk günden bugüne kadar olduğu gibi birbirimizden güç alarak ayakta kaldık. Aileler olarak herkesin ilk kez T.C. mahkemelerine girdiği ve ilk yaşadığı bir tecrübeydi. Avukatlarımız bizi ne kadar hazırlamış olsa da, bu olayın hazırlıkla asla atlatılamayacağını gördük hep beraber. İlk günden son güne kadar karşı tarafın yalanlarını dinledik, çocuklarımızı nasıl kaybettiğimizi ve bunun bizi ne hale getirdiğini anlattık. Söylenen her yalan bizi daha da öfkelendirdi ama adalet isteğimizi güçlendirdi. Biz güçlü olmaya, birlik olmaya, tek yürek olmaya devam edeceğiz ve bu davadan emsal bir karar çıkana kadar da mücadeleye devam edeceğiz.
SON NEFESİME KADAR
Başka bir ülkede adalet arıyorsunuz. Adaletin sağlanacağına inanıyor musunuz? Ve adalet yerini nasıl bulur?
Başka bir ülkede adalet aramak bizi endişelendirse de adalete olan inancımızı kaybetmek istemiyoruz. Adaletin ama içi dolu doğru bir adaletin yerini bulacağına inanıyoruz. Deliller, bilirkişi raporları, tanıklar her şey gerçeği gösterecektir. Adalet yerini bu deprem suçlularının olası kast ile hüküm giydiği gün bulacağına inanıyoruz. Biz ne avukat, ne mühendis, ne savcı ne de bir hakimiz ama T.C. hukukunda nelerin olduğunu ve aslında bu katillerin suçunun olası kast ile yargılanma gerektiğini bu geçen süreçte çok net öğrendik. Bu davanın peşini son nefesimize kadar bırakmayacağız.
TÜRKİYE'DE İNSAN HAYATI DEĞERSİZLEŞMİŞ
Adalet arayışınızda Türkiye’den, Türk halkından yeterince destek gördüğünüzü düşünüyor musunuz?
Biz bir avuç Kıbrıslı Türk nerdeyse 1 senedir bu davanın takipçisiyiz. Biz adalete hukuka bilimsel gerçeklere inanıyoruz. Kıbrıs halkı tek yürek şampiyonlarımızın adaleti için her gün bizimle mücadele veriyor. Türkiye’den de çok destekçimiz var ama yeterli değil. Biz ilk günden beridir söylüyoruz Türkiye halkı kendi yaralarını sarmaya uğraşırken adalet aramak ve istemek onlar için çok geride kalmış.
İnsan hayatı çok değersizleşmiş ve ölüm fikri bir şekilde insanlara kabul ettirilmiş, kadercilik bazı gerçeklerin önüne geçmiş. Bu dava devam ettikçe ve biz tüm Türkiye’ye kararlılığımızı ve mücadelemizi gösterdikçe onların da artık hak aramak, adalet istemek, ve insan hayatının ne kadar değerli olduğu konusunda daha da fazla çaba göstereceğine inanmak istiyoruz. Ancak böyle bazı şeyler Türkiye’de değişebilir. Sosyal medyada bize önemli ölçüde destek var fakat gündemin çok hızlı değiştiği bu ülkede insanların önemli konularda bu gündem değişikliklerini belki de dengede tutması gerekiyor. İnsan hayatına değer veren, yaşam koşullarına iyileştirme yönünde olan konuların gündemde tutulması çok önemlidir. Bu yüzden Kıbrıs’ta aylardır tüm halk tek yürek “adalet” diyor sürekli... Bizim davamızın daha çok uzun bir süreci var ve Türkiye’den ve dünyadan bize olan desteğin her geçen gün artacağına inanıyorum.
BU BİR CİNAYETTİ
Söylediğiniz gibi sizin mücadeleniz bizim Türkiye’de pek rastlamadığımız bir şey. Bizler her şeyi çok çabuk unutuyoruz. Ama sizler öyle değilsiniz; sosyal medyada adalet arıyorsunuz, Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği’ni kurdunuz. Böyle kenetlenmeyi nasıl başardınız?
Biz biliyoruz çocuklarımızı, en sevdiklerimizi bir depreme kaybetmedik. Sevdiklerimizi defin ettikten sonra her bir araya geldiğimizde konuşulan gerçekler bunun bir cinayet olduğunu gösteriyordu ve biz de dedik ki tek bir çatı altında bu mücadeleyi sürdürmemiz gerek. O yüzden Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği’ni kurduk. Kıbrıs halkı böyledir aslında zor zamanlarda kenetlenmeyi çok iyi başarır. En üst kademesinden en alt kademesine kadar tüm halk şampiyonlarımızın adaleti için bizimle birlikte. Aileleri asla yalnız bırakmadılar. Kendimizi hiç yalnız hissetmedik. Yaşadığımız acıyı hep birlikte yaşıyoruz ve asla unutmayacağız şampiyonlarımızı... Tek yürek, tek güç hep beraber olacağız çünkü şampiyonlarımıza söz verdik.
Selin ve diğer çocukların anılarını yaşatmak için insanlar Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği’ne nasıl destek olabilir?
Adalet arayışımızın yanı sıra çocuklarımızın ve kayıplarımızın adlarını yaşatmak için de uğraşıyoruz. Hedeflerimiz hep eğitim odaklı projeler. Bu olay cehaletten yaşandı ve biz eğitime destek vererek bunun önüne geçmeyi kendimize görev bildik. Bağışlarla ayakta tutacağımız derneğimizle burslar verecek, okul inşa edecek, spor salonları yapacağız ki başka çocukların geleceğine yardım edelim.
Bağışlar için banka hesaplarımıza bağış gönderebilir herkes aynı zamanda derneğimize gönüllü üye de olabilirler. Türkiye’de ve yurt dışında yaşayanlar genelde banka hesaplarımıza bağış göndererek destek oluyorlar. Bizimle direkt irtibata geçip derneğimiz yararına etkinlikler düzenleyebilirler. Dernek telefon numaramız +90 539 115 01 15 ve mail adresimiz de [email protected].