Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul Teşkilatı İftar Programı'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında İBB yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmalara geniş yer ayırdı. İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından vatandaşları sokağa çağıran CHP'yi sert dille eleştirdi. CHP'nin marjinal sol örgütlerin oyuncağı haline geldiğini söyleyen Erdoğan, Buradan CHP Genel Başkanı'na soruyorum. Sayın Özel neden korkuyorsunuz, neyden çekiniyorsunuz? Bu panik bu telaş niye? Türkiye hukuk devletidir. Cesaretiniz varsa bırakın demokrasi ve hukuk işlesin. Bırakın mahkemeler hiçbir baskı altında kalmadan kararını versin. " diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satırbaşları şöyle:
Siyonist rejim özellikle kadın ve çocukları katlederek oluk oluk Müslüman kanı döküyor.
İnsan hakları ve özgürlükler konusunda dünyaya ders verenlerin hiçbiri, henüz kundaktaki yavruların alçakça öldürülmesine tepki göstermiyor.
Türkiye olarak ateşkesin yeniden tesisi ve katliamların son bulması için çok yönlü bir diplomasi trafiği yürütüyoruz. Filistin davasına son nefesimize kadar samimiyetle sahip çıkacağız.
"MİLLET PROVOKASYONA GELMEDİ"
Kamplaşmayı körükleyen, kutuplaşmayı derinleştiren, kucaklaşmayı, muhabbeti, kardeşliği yücelten tarafta yer alacağız. Muhalefet ne yaparsa yapsın sağduyuyu, sabrı, sükûneti hiçbir zaman terk etmeyeceğiz. Bizim belediyelerimiz yolsuzluktan yana olmayacak. Bizim belediyelerimiz haksızlıktan yana olmayacak. Hak, hakikat, helal, haram nedir bunu bilerek halkına hizmet edecek. Bu mübarek günleri milletimizin iç cephesini takviye için fırsata çevirmeye çalışırken ana muhalefet tam tersi gündemle hareket ediyor. Önce Suriye'de eski rejim artıklarının çıkardığı olayları bahane ederek mezhepçilik fitnesini ateşlemek istediler. Alevi canlarımıza adeta pusu kurmaya kalktılar. Bu oyunu boşa çıkardık hamdolsun. Milletimiz bu oyuna düşmedi, provokasyonlara gelmedi.
"CHP BİR AVUÇ SOYGUNCUNUN APARATINA DÖNÜŞTÜ"
4 gündür milletin huzurunu kaçırma, insanlarımızı kutuplaştırma adına ne varsa hepsini yapıyorlar. Sadece görevini yapan polislerimize saldırmaya, yargı mensuplarımıza gözdağı vermekten sokak terörüyle milli iradeyi baskı altına almaya kadar ne ararsan bunlarda her şey var. Bugün basın yayın kuruluşlarını da alenen tehdit ederek nasıl bir ruh halinde olduklarını ifşa ettiler. Televizyonların, medya gruplarının adını bile vererek 'hepimizin hesabını tutuyorum' diyerek medyayı tehdit ettiler. Böyle siyaset olur mu? İstanbul başta olmak üzere şehirlerimizde bir gerilim, kargaşa atmosferi oluşturmak için her yolu deniyorlar. Mevcut yönetim altında CHP seçmenlerinin taleplerini Meclis'e taşıyan bir parti değil gözünü para bürümüş bir avuç belediye soyguncusunu aklayan bir aparata dönüşmüştür.
"BİZDE YOLSUZLUK, HIRSIZLIK YOKTUR"
Belediyelerden nemalanan çıkar şebekeleri CHP'yi boğazına kadar kire, pasa, çamura, yolsuzluğa, hukuksuzluğa bulaştırmış durumdadırlar. Çöp, çukur, çamur, işte aynısını yapıyorlar. Ama bir özellikleri var lafa her başladıklarına Atatürk'ün kurduğu partiyle övünenler Gazi'nin partisini hırsızların emrine vermişlerdir. CHP sadece sadece deveyi hamuduyla götüren haramilerin değil marjinallerin oyuncağı haline gelmiştir. Diploma sahtekarlığı dair ortaya akıl, ahlak sınırlarını aşan bir sürü pislik saçılıyor. Dolarlar, Avrolar fışkırıyor. Yüzlerce milyar liralık korkunç vurgundan bahsediliyor. CHP genel başkanı ve şürekâsı bunların hiçbirine cevap veremiyor. 'Sahtekarlık, hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet yoktur' diyemiyorlar. Ne biz ne arkadaşlarımız harama el uzatmadı diyemiyorlar. Belediye başkanı, yöneticilerine, yol yürüdükleri arkadaşlarına kefil olamıyorlar. Aslanlar gibi iddialara cevap vermek yerine bize saldırarak Cumhur İttifakı ortağımızın muhterem genel başkanına hakaret ederek gençlerin arkasına saklanarak marjinal örgütleri öne sürerek suç bastırmayla çalışıyorlar.
"NE OLDU DA DİZLERİNİZ TİTREMEYE BAŞLADI?"
Sayın Özel neden korkuyorsunuz? Neden çekiniyorsunuz? Bu telaş bu panik havası, bu saldırganlık niye? Düne kadar şaibe yok diyordunuz. Ne oldu da birden etekleriniz tutuştu. Ne oldu da dizleriniz titremeye başladı. Şimdi kimi tasfiye edecek kimi sırtından hançerleyeceksiniz? Alengirli yollarla şimdi kimin ayağını kaydıracaksınız? Ortaya dökülen bu pislikler bizi ve milletimizi değil CHP içindeki vicdan sahiplerini de rahatsız etmektedir. CHP'ye çökmüş bir avuç paragözün asırlık partiyi parmağında oynatması, Gazi'nin partisi CHP diyen CHP vatandaşlarını endişelendiriyor. İSKİ skandalından 32 yıl sonra tekrar aynı olaylara şahit olmayı içine sindiremiyorlar.
"ÖZEL'İN BU DURUMA DÜŞMESİNDEN HOŞNUTSUZUZ"
CHP bünyesini zehirli bir sarmaşık misali saran bu harami, yağmacılardan temizlenmedikçe, siyasi itibarını ve parti kimliğini tekrar kazanamaz. Siyasette onur, haysiyet, güven bir kez kaybedilirse bir daha yerine kolay kolay konulamayan erdemlerdir. CHP genel Başkanı Özel iradesine vurulan zincirleri kıramamış, vesayetten kendisini kurtaramamıştır. Türkiye'nin ana muhalefet partisi genel başkanının bu hallere düşürülmesinden biz asla hoşnut değiliz. Biz karşımızda kalitemize ve kalibremize uygun muhalefet görmeyi arzu ederiz. Bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum; sokaklara çıkarak yanına sol örgütleri, marjinalleri, vandalları alarak milli iradeye parmak sallama artık geride kalmıştır. Sokak teröründen siyasete, adalete istikamet çizildiği günden eski Türkiye gibi mazide kalmıştır.
"BIRAKIN MAHKEMELER KARAR VERSİN"
Türkiye hukuk devletidir, hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bağımsız ülkedir. Cesaretiniz varsa bırakın demokrasi ve hukuk işlesin. Yüreğiniz yetiyorsa bırakın mahkemeler hiçbir baskı altında kalmadan Türk milleti adına kararını versin. Akla kara, masumla mücrim hukuk tarafından ortaya çıkarılsın. Türkiye'de hiç kimse hukukun kapsama alanı dışında değildir. Türkiye'de suç işleme özgürlüğü olan imtiyazlı azınlık yoktur ve olmayacaktır.
"EMELLERİNE ULAŞAMAYACAKLAR"
Demokrasinin, hukukun, meşru zeminin dışında çözüm arayanlar daima avuçlarını yalamışlardır. İnşallah bundan sonra da emellerine ulaşamayacaklardır. CHP ve yandaşların tahriklerle kamu düzenini bozmaya milletimizin huzurunu kaçırmaya kesinlikle izin vermeyeceğiz. Türkiye üzerine operasyon yapılmasına, ameliyat yapılmasına 85 milyonun arasına yeni nifak tohumları örülmesine müsamaha göstermeyeceğiz. Bu topraklar üzerinde bir ve beraber yaşamaya, kardeşçe yaşamaya inşallah devam edeceğiz. Bir olacağız, beraber olacağız, birlik olacağız, diri olacağız, kendi menfaatlerini korumak için 85 milyonun kardeşliğine pusu kuranları hep birlikte bozguna uğratacağız.