Kadıköy'deki bit pazarında İstanbul Özel İtalyan Lisesi'nde öğrenim gören 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi'yi bıçaklayarak ağır yaraladıkları iddiasıyla tutuklanan iki şüpheli hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.
18 yaşından küçük şüpheliler B.B. (15) ve U.B.'nin (16)' "çocuğa karşı kasten öldürmek" suçundan 24 yıla kadar hapsi istendi.
Ayrıca iddianamede olay günü Mattia'nin yanında bulunan arkadaşlarının da ifadelerine yer verildi. Tanık D.A.D.'nin arkadaş grubu olarak pazara gittiklerini, tanıdığı bir çocuğun kendilerine "bisiklet çetesi" şeklinde laf attığını, Mattia'nın da şahsa "bisiklet değil kaykay" dediğini, aralarında sözlü tartışma çıktığını, sonra da birisinin maktule saldırmaya başladığını, daha sonra da diğerinin 3-4 kez bıçakladığını söylediği belirtildi.
Andrea Minguzzi oğlunun öldürülmesiyle ilgili konuşmuştu.
17 yıldır Türkiye’de yaşadıklarını, bu ülke insanını çok sevdikleri için Malta’da duramayıp Türkiye’ye döndüklerini anlatan acılı baba, başlarına gelen felaketi hiç beklemediklerini söylemişti.
Korkunç haberi telefonda aldığını söyleyen Andrea Minguzzi, “En hızlı şekilde hastaneye gittik ama vardığımızda oğlum komaya girmişti. Ben o bıçaklanma görüntülerini izleyemedim bile” demişti.
“BUNU YAPANLAR ÇOCUK SAYILAMAZ”
Gözyaşlarına hâkim olamayan baba “Oğlumu kalbinden 5 kere bıçakladılar. Bunu yapanlar çocuk sayılmamalı, en ağır cezayı almalı” ifadelerini kullanmıştı.
“AHMET HEPİMİZ İÇİN KURBAN OLDU”
“Oğlumu hiçbir şey geri getirmeyecek ama onun için yapabileceğim ne varsa yapacağım” diyen baba, Mattia Ahmet’in Türkiye’de şiddete karşı bir sembol haline geldiğini söyledi ve göz yaşları içinde ekledi:
“Benim oğlum melek oldu, hepimizin kurbanı oldu. Bizim beklediğimiz mucize gerçekleşmedi ama Türkiye bir mucizeyi gerçekleştirdi. İyi insanların varlığını bize gösterdi. Oğluma bu kadar sahip çıktığınız için teşekkür ediyorum.”
Mattia Ahmet’in evlat acısıyla kahrolan annesi Yasemin Akıncılar'ın sözleri de yürek yakmıştı.
“YAŞAYAN BİR ÖLÜ GİBİYİM”
Hastanede yaşam mücadelesi verdiği 2 hafta boyunca oğlunu hiç yalnız bırakmadığını, her gün yanına gidip ona pozitif enerji vermeye çalıştığını söyleyen anne, “Ne yaptıysam olmadı… Çok acı çekiyorum. Yaşayan bir ölü gibiyim ama adaleti sağlamak için ayakta durmaya çalışıyorum. Ahmet geri gelmeyecek ama ben başka çocuklar için mücadele etmeye devam edeceğim” demişti.
“İÇERİDE ÖLMELERİNİ İSTİYORUM”
“Katil katildir” diyen acılı anne, oğlunu katledenlerin çocuk indiriminden faydalanmaması gerektiğini, en ağır cezayı almalarını istediğini söyledi ve ekledi:
“İçeride gün yüzü görmeden ölmelerini istiyorum.”
“ÇOK MUTLUYDUK, PARAMPARÇA OLDUK”
Konuşmakta çok zorlanan ve gözyaşlarına boğulan Yasemin Akıncılar şunları söyledi:
“Ben gerçek bir melek dünyaya getirmişim. Onu daha çok sevebilmek için başka çocuk yapmadım. Oğlum bana ‘anne’ değil, ‘çiçeğim’ derdi. Biz üç kişilik çok mutlu bir aileydik. Paramparça olduk. Dayanılır gibi değil. Her gün mezarına gidiyorum. Sesimi sadece Türkiye değil, dünya duydu. Başka ailelerin başına böyle şeyler gelmesin”