Son Dakika... Gazeteciler Barış Pehlivan, Serhan Asker ve Seda Selek gözaltına alındı

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun adını verdiği bilirkişiyle yapılan telefon görüşmesinin izinsiz bir şekilde kayda alınıp yayınlanmasıyla ilgili soruşturma kapsamında 3 gazeteci Barış Pehlivan, Serhan Asker ve Seda Selek gözaltına alındı. Pehlivan’ın ifadesi ortaya çıktı.

Google Haberlere Abone ol
Son Dakika... Gazeteciler Barış Pehlivan, Serhan Asker ve Seda Selek gözaltına alındı

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun adını verdiği bilirkişiye cevap hakkı tanıdığı telefon görüşmesi nedeniyle Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan Halk TV binasının önünden gözaltına alındı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu'nun dün düzenlediği basın toplantısında ismini açıkladığı bir bilirkişi ile yapılan telefon görüşmesini yayınlayan Halk TV ile yayının sunucusu hakkında soruşturma başlatmıştı.

Soruşturma, "Halk TV yayınında bilirkişi ile yapılan telefon görüşmesinin izinsiz olarak kayda alıp yayınladığı, bilirkişinin ismini hedef gösterilecek şekilde açıklanarak yargılamanın seyrini etkilemeye yönelik sözler sarf edildiği" gerekçesiyle, Türk Ceza Kanununun, "Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması ve Bilirkişiyi Etkilemeye Teşebbüs" suçundan açılmıştı.

Edinilen bilgiye göre, Barış Pehlivan bu soruşturma kapsamında, Halk TV'nin binasında gözaltına alınarak, Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. 

SERHAN ASKER DE GÖZALTINA ALINDI

Halk TV'de yayımlanan "Görkemli Hatıralar" isimli programın sunucusu Serhan Asker de İzmir'de gözaltına alındı.

Çekim için gittiği İzmir'deki havaalanında polisler tarafından gözaltına alındığını belirten Asker, hakkında yakalama emri olduğunu ve bunu gözaltı sırasında öğrendiğini ifade etti.

Asker'in sosyal medya üzerinden yaptığı açıklama şöyle:

"Yarınki Görkemli Hatıralar çekimi için geldiğim İzmir'de Havaalanında polisler tarafından uçaktan alındım... Hakkımda yakalama emri varmış..."

SEDA SELEK'E DE GÖZALTI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada gazeteci Seda Selek'in de gözaltına alındığı ortaya çıktı.

Savcılıktan yapılan açıklama şu şekilde:

"Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülmekte olan bir kısım soruşturmalarda ve mahkemeler nezdindeki kamu davalarında bilirkişi olarak görevlendirilen şahıslardan birinin  27/01/2025 tarihindeki Halk TV yayınında kendisiyle yapılan telefon görüşmesinin izinsiz olarak kayda alıp yayınlanmak suretiyle ifşa edilmesi, ayrıca bilirkişinin isminin hedef gösterilecek şekilde açıklanarak yargılananın seyrini etkilemeye yönelik sözler sarf edilmesi eylemlerine iştirak eden Barış Pehlivan, sunucu Seda Selek ve kanal sorumlu müdürü Serhan Asker hakkında Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması (TCK md. 133/3) “Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri hukuka aykırı olarak ifşa eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve dörtbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur” ve Bilirkişiyi Etkilemeye Teşebbüs (TCK md.277) “Görülmekte olan bir davada gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek veya bir haksızlık oluşturmak amacıyla, davanın taraflarından birinin, sanığın, katılanın veya mağdurun lehine veya aleyhine sonuç doğuracak bir karar vermesi veya bir işlem tesis etmesi ya da beyanda bulunması için, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs eden kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” suçlarından başlanılan soruşturma kapsamında şüpheliler yakalanarak gözaltına alınmıştır."

İŞTE PEHLİVAN'IN İFADESİ

Gözaltına alınan Barış Pehlivan’ın ifadesi yaklaşık bir saat sürdü. Barış Pehlivan’ın ifadesi şu şekilde:

“22 yıldır gazetecilik yapmaktayım. Bu güne kadar 5 kitaba ve binlerce haber ve yazıya imza attım. Şu an Halk TV'de haftada bir yayınlanan Kayda Geçsin isimli programın yorumcusu ve Cumhuriyet Gazetesi'nin köşe yazarıyım. Gazetecilik hayatım boyunca bir çok kez soruşturma ve davalara dahil edildim. 

Bunlardan en önemlisi 2011 yılında devlet içindeki FETÖ örgütlenmesinin yaptığı Oda TV kumpası kapsamında tutuklanmamdır. 19 ay boyunca tutuklu kaldıktan sonra beraat ettim. Sonrasında bu yargılamayı yapan hakim ve savcılardan şikayetçi oldum ve onların yargılandiğı davada müşteki oldum. 

27 Ocak 2025 günü İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Saraçhane'deki binasında gerçekleşen basın toplantısına gazeteci olarak davetliydim. O basın toplantısında Ekrem İmamoğlu, CHP'li belediyeleri ilgilendiren soruşturma ve davalarda görev alan bir bilirkişiye dikkat çekti. Ben basın toplantısının konusunu orada öğrendim ve İmamoğlu özetle bu bilirkişinin imza attığı raporlarda hukuksuzluk olduğunu iddia etti. 

Basın toplantısını takip ettikten sonra ben ‘acaba bu bilirkişiye ulaşabilir miyim ya da özel bir haber yapabilir miyim’ diye düşünmeye başladım. Bunun üzerine bilirkişinin cep telefonuna ulaşarak aradım ve kendimi tanıttım, kendisine gazeteci olduğumu beyan ettim. Milyonların izlediği Ekrem İmamoğlu'nun basın toplantısında kendisi hakkındaki iddiaları bizzat kendisine sormak istedim. 

Asıl amacım onu Halk TV ekranlarında ağırlamak ya da yüz yüze bir röportaj yapmaktı. Sonuçta 16 milyon insanın yaşadığı İstanbul'un Belediye Başkanı isim vererek bir bilirkişi hakkında çarpıcı iddialarda bulunmuştu. Ben de bu iddiaların doğru olup olmadığını öğrenmek için kendisini aradım. Bu yaptığım hem Türkiye hem de dünya literatüründe cevap hakkını kullandırmadır. 

Sonuçta ben kendisine sorularımı sordum ve İmamoğlu'nun hedefindeki bilirkişi kendisi hakkındaki iddiaları yalanladı. Soruşturmaya da yansıyan tutanakta da görebileceğiniz gibi ben kendisini Halk TV ekranında ağırlamak veya kendisi ile birebir özel röportaj yapmak istediğimi beyan ettim, kendisi bunu kabul etmemekle birlikte bana başarılar dilemiştir. 

Hatta yaşı ile ilgili bir soruya da esprili bir yanıt vermiştir. Kendisi ile konuşmamız nezaket kuralları içerisinde, mesafeli bir üslupla gerçekleşmiştir. Buraya kadar anlattıklarım benim bu söyleşiyi bu telefon görüşmesini yapma gerekçeme ve amacıma dairdir. 

Savcılık makamının suç olarak isnat ettiği eylemlerin hiçbirinde benim sorumluluğum ve dahlim yoktur. Konuşmayı ben kaydetmedim. Ben kimseyle paylaşmadım. Ben yayınlamadım. Ve ben hiç bir yerde yaymadım. Hal böyle iken kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri hukuka aykırı olarak ifşa etmek ve bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs suçlarını işlemem mümkün değildir. 

Çünkü benim bu soruşturmaya konu olan meselede tek yaptığım şey iddiaların odağındaki kişiye bir gazeteci olarak soru sormaktir. Onun dışındaki hiçbir eylemde dahlim ve sorumluluğum yoktur. Kaldı ki bilirkişiyi etkilemeye teşebbüsten ziyade bizzat hedefteki isme kendisini ifade etmek hakkı verdim. 

Normalde bunu yaptığım için takdir görmek gerekirken şu an ilgim olmayan bir suçlama ile karşınızdayım. Bununla birlikte bilirkişide röportaj vermeyi yani bana yaptığı eylemin aynısını doğru bir yöntem olarak benimsemiş olacak ki 28 Ocak 2025 tarihli Yenişafak Gazetesi'ne de ayrıca konuşmuştur. Şimdi Yeni Şafak’a suç olmayan röportaj yapma faaliyeti, Halk TV'den Barış Pehlivan'a nasıl suç olabilir?

Bununla birlikte eğer o ses kaydını yayınlamak suç ise bu gün AKP yöneticisi Hamza Dağ'dan AKP'li eski belediye başkanı Melih Gökçek'e kadar birçok ismin de bu suçu işlediğini ifade etmek gerekmektedir. Zira ben bu ses kaydını kendi sosyal medya hesabımdan paylaşmamama rağmen bu isimler ve daha fazlası kendi sosyal medya hesaplarından hiçbir sansüre gerek duymadan paylaşıp yaymışlardır. 

Özetle ben Türkiye'nin konuştuğu bir isme söz hakkı verdim. Suçlamalarla ilgim yoktur. Bir kez daha ifade etmeliyim ki söz konusu telefon görüşmesini ben kaydetmedim. Ben paylaşıp yayınlamadım ve hiç bir yere de yaymadım. Son olarak ifade etmeliyim ki söz konusu bilirkişiyi etkileme saiki ile hareket ettiğim ileri sürülmekte ise de bilirkişi raporu hazırlanmış olduğu soruşturma dosyalarında bu görevini tamamlamış, kanaatini raporlaştırmış olan bir kişiyi etkilemek suçunu işleme kabiliyetimin de olamayacığını ifade etmem gerekmektetir. 

Zira benim soruşturma dosyalarına raporlarını sunmuş olan bir kişiye yönelik suç işlemem artık mümkün değildir, işlenemez bir suç durumu söz konusudur. Son olarak ben gazeteciyim. Sadece gazetecilik refleksi ile hareket ettim. Yaptığım haberler bir kesimi rahatsız etmiş ya da bunlardan bir rahatsızlık duymuş olunabilir ancak bu durumun gazeteciliğin doğası gereği olduğunu ve gerçek gazeteciliğin halkı aydınlatma ve çağının tanığı olmaktan başka bir düşünceyle hareket etmeyeceğini de belirtmek isterim. 

Suç işleme kastım asla söz konusu değildir. Basın mensubuyum sadece gazetecilik yaptım." 

Emniyette, Pehlivan'a, "Soruşturma talimatına konu olan 27 Ocak 2025 tarihindeki Halk TV yayınında paylaşımı yapılan ses kaydının tarafınızca alınmadığını yukarıda beyan ettiniz. Bu ses kaydı kim tarafından alınmıştır" sorusu yöneltildi. 

Pehlivan, "Ben bütün gazetecilik hayatımca çok sayıda ifade verdim. Bu tarz soruların sonucunda kamuoyunda insanların itibar suikastine uğradığını gördüm. Bu nedenle bu sorunuza verebileceğim yanıt şudur. Her ne kadar bu telefon görüşmesini ben kaydetmesem de ben paylaşmasam da, ben yayınlamasam da, bunda dahli olan kanal yönetiminin tek amacının gazetecilik olduğunu söyleyebilirim" dedi. 

Emniyette, "Paylaşımı yapılan ses kaydının bahse konu programa kim ya da kimler tarafından canlı yayında yayınlanmak üzere gönderildiği hakkında ifadenizi veriniz" sorusu yöneltildi. 

Pehlivan, "Bu sorunuza şöyle yanıt verebilirim. Ben Barış Pehlivan olarak ve diğer meslektaşım Seda Selek de kanalın yayın çizgisi, yayın politikası ve neyin yayınlanacağı konusunda söz sahibi ve sorumluluk sahibi değiliz" dedi. 

Emniyette, "Bahse konu programda paylaşımı yapılan ses kaydına dair yukarıda sorulan sorulara cevabınızı verdiniz. Başkaca ifadenize eklemek istediğiniz bir husus var mıdır. Var ise nelerdir?" diye soruldu. 

Pehlivan, "Özetle bu kaydın kaydedilmesi ve paylaşılmasında dahlim yoktur. Ben sadece röportaj yaptım. Üzerime atılı olan suçlamayı kabul etmiyorum. Serbest bırakılmamı talep ediyorum" dedi.

Kaynak: Medyatava Haber Merkezi
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin