Sosyal medyada kullandığı ifadeler nedeniyle ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçundan yargılanan eski AKUT Başkanı Nasuh Mahruki’nin yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, Mahruki'nin 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.
Mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) karar verdi.
Mahruki karar sonrasında yaptığı ilk açıklamada, "Bundan sonra mücadeleme Türk milletiyle birlikte devam edeceğim. Üst mahkemenin bu hukuksuzluğu düzelteceğine inanıyorum. Adalete güveniyorum." dedi.
NE OLMUŞTU?
Mahruki, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener’in elektronik oy açıklamasına ilişkin “İktidar ve YSK son bir kez daha seçimleri çalmak için tezgah kuruyor” paylaşımında bulunmuştu. Mahruki, 'Yargı organlarını alenen aşağılama' ve 'Sansür Yasası' olarak bilinen 'Dezenformasyon Yasası' kapsamındaki 'Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak' suçlarını işlediği iddiasıyla hakkında başlatılan soruşturmanın ardından tutuklanmıştı.
Mahruki, hakimlikteki ifadesinde yazar ve motivasyon konuşmacısı olduğunu, neyle suçlandığını bilmediğini söylemiş, sosyal medya hesabından paylaştığı bilgilerin gazeteciler ve siyasetçilerin yazmış olduğu yazı ve gazete kupürleri olduğunu kaydeden Mahruki, "Hiçbirini yanıltıcı bir bilgi olarak yayımlamadım, hepsinin belgesi elimdedir. Bir şekilde kamuoyunun ve mahkemenin algısını yanıltmak için kötü niyetli yüzlerce kişi tarafından paylaşılmıştır. Tamamen bir algı oluşturulmuştur. Söz konusu yayımlar benim uydurduğum şeyler değildir. Bu paylaşımların hangisinin yanlış olduğunu dahi bilmiyorum" ifadelerini kullanmıştı.
Sulh ceza hakimliğinin tutuklama kararında, Mahruki'nin X adlı sosyal medya uygulamasındaki kendisine ait olduğunu kabul ettiği hesabından, toplumun genelini ilgilendiren ve kamuoyu tarafından yakından takip edilen seçmen kayıtları, yabancılara vatandaşlık verilmesi, yapılan ve yapılacak seçim işlemlerinin yürütülmesiyle ilgili devletin kurum ve organları tarafından usulsüzlükler yapıldığı, ölülere oy kullandırıldığı, sayısız yabancıya vatandaşlık verildiği gibi kamu düzeniyle ilgili gerçeğe aykırı bilgilerle halkı yanıltarak algı oluşturmaya çalıştığı iddia edilmişti.