Demokrat Parti Kurultayı'nda adaylık kavgası çıktı. Adaylığı kabul edilmeyen İlay Aksoy "Bugün bu Parti'de darbe yapıldı, sizin AK Parti'den hiçbir farkınız yok" dedi.
Divan Başkanı, bazı delegelerin imzalarını geri çektiğini bazı imzaların geçersiz sayıldığını açıkladı.
Aksoy sosyal medyadan şu açıklamaları yaptı:
Herkes duysun ve bilsin ❗❗❗
Bugün Demokrat Parti kongresinde AÇIK AÇIK DARBE YAPILDI.
DELEGELERİN İRADELERİNE İPOTEK KOYULDU.
Kendilerine "demokrat" diyenler demokrasiden zerre miskal nasip almamışlar.
Demokrat Parti'nin 15'inci Olağan Kongresi, "Söz yeniden milletin" sloganıyla yapıldı. Kongrede, aday gerginliği yaşandı. Divan Başkanı, Genel Başkan adaylığı için İlay Aksoy adına toplanan imzalardan bazılarının imza atan delegelerce geri çekildiğini, bazı imzaların ise geçersiz sayıldığını açıkladı. Bunun üzerine gerginlik çıktı.
Yaşanan tartışmanın ardından yapılan seçimde, 1208 delegeden 778'i oy kullandı. 765 oy alan Gültekin Uysal, yeniden genel başkanlığa seçildi. 13 delegenin oyu ise geçersiz sayıldı.
Seçilmesinin ardından teşekkür konuşması yapan Uysal, "Güzel bir günü hep birlikte yaşadık. İrademizi perçinledik, gönül birlikteliğimizi perçinledik, akıl birlikteliğimizi perçinledik. Bu büyük ülkenin yeniden tarihini değiştirmek, yeni bir tarih yazmak adına bir irade koydunuz. Hepinize müteşekkirim. 'Söz yeniden milletin' diye çıktığımız bu süreçte millet adına söz söyleyeceğiz" diye konuştu.
İKİ İSMİN İSTİFASI GÜNDEMDE...
Demokrat Parti (DP) İzmir Milletvekili Salih Uzun ve İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt ortak açıklama yaparak, henüz yasal süre olmasına karşın "apar topar" 17 Kasım’da düzenlenecek olan kongrede görev almayacaklarını duyurdu. Ortak açıklamada, “Yapılacak olan kongrede hiçbir kurul üyeliği için aday olmayacağımızı ve bu yaklaşımla oluşturulacak parti yönetiminde de hiçbir görev almayacağımızı şimdiden kamuoyuna ve Demokrat Parti camiasına saygıyla bildirmek isteriz” ifadeleri kullanıldı.
Açıklama şu şekilde:
“Bilindiği üzere; 2025 Mart ayına kadar yasal süresi olmasına rağmen Demokrat Parti, 17 Kasım 2024 tarihinde ‘apar topar’ büyük kongreye götürülmektedir. Anlaşılmaz bir ‘oldubitti’ ile alınan bu kongre kararı ne partimize fayda getirecek ne de merkez sağ siyasete umut olabilecektir. Açıktır ki camiamızın uzun süredir hasretle beklediği derlenip toparlanma ihtiyacına ve arayışına denk düşmemektedir.
Yapılacak olan kongrenin partimize ve ülkemiz muhalefetine bir can suyu sağlayabilecek şekilde yeniden ele alınması, bu sebeple de kongre tarihinin değiştirilmesi gerektiğini defaatle dile getirmiş olmamıza rağmen, talebimiz ısrarla dikkate alınmamıştır. Böylesi bir yaklaşımla oluşturulacak parti yönetimi ve kurulları ise daha başından Demokrat Parti’nin taşıması gereken tarihsel misyonundan ve yükümlülüklerinden kopartılmış olacaktır. Mesele şüphesiz ki bir takvim meselesi değil, anlayış meselesidir. Sonuç itibarıyla yapılacak olan kongrede hiçbir kurul üyeliği için aday olmayacağımızı ve bu yaklaşımla oluşturulacak parti yönetiminde de hiçbir görev almayacağımızı şimdiden kamuoyuna ve Demokrat Parti camiasına saygıyla bildirmek isteriz.”
Kongrede konuşma yapan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, "Siyaseti kendimiz için yapmıyoruz, siyaseti kendi evlatlarının geleceğini teminat altına almak için yapanlara inat, siyaseti 86 milyon için yapıyoruz" dedi. Uysal, 29 Ekim ve 10 Kasım'da Anıtkabir'e binlerce vatandaşın gittiğini belirterek, "Büyük Atatürk, 16 Mayıs'ta Bandırma Vapuru'yla Anadolu'ya silah ve mühimmat taşıdığını zannederek, Kız Kulesi açıklarında durdurulduğunda bizim için her zaman örnek olacak bir hüküm ortaya koymuş. 'Onlar zannediyorlar ki biz Anadolu'ya silah ve mühimmat taşıyoruz. Oysa bilmiyorlar ki biz Anadolu'ya cesaret ve irade taşıyoruz' diyen Büyük Atatürk'ü rahmetle, minnetle, şükranla yad ediyorum. Şehitlerimizi de rahmetle yad ediyorum" diye konuştu.
"Bugün Türkiye rehin alınmıştır. Milleti yoksulluğa mahkum ederek iradesi felç edilmiştir" diyen Uysal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Doğruyla yanlışın yer değiştirdiği böyle bir dönemde inandıklarından asla ve kat'a sapmadan 'Bir elime ayı verseniz, bir elime güneşi verseniz, davamdan vazgeçmem' diyen büyük Peygamber'in sünnetine uyarak biz de kim ne teklif ederse etsin, sağımıza solumuza bakmadan işte Kurucu İrademizin ortaya koyduğu fikirler çerçevesinde çizgimizi değiştirmedik. Değiştirenler olmadı mı? Elbette oldu. Elbette çetin yollarda yürümek herkesin harcı değildir. Çetin yollarda yürümek işte bugün bu salonda irade koyan demokratlardır.
20 yıldır Türkiye bir operasyonlar dönemi içerisinden geçiyor. 20 yıldır bu ülkede milletin iradesi boğulmaya çalışılıyor. Kim neyi bayraklaştırmışsa o değerin içini boşaltmak için ülkede bir kavga var. Ama kamunun menfaati adına ortada bir siyaset yok. İşte içinden geldiğimiz itirazın bize bugün yine bu itirazı seslendirmesi sebebi bu ızdıraptır. Bizim her daim yol göstericimiz milletimizin ızdırapları, hayalleri ve özlemleridir.
2002 yılında bugün iktidar olan adlarının dışında her yerleri kara olan, adları ak olacağına keşke alınları ak olsaydı. Büyük şair Eşref'in dediği gibi 'sularının haricinde her yerleri akıyor.' İşte bu iktidar, 2002 yılında uluslararası küresel kapital finans sisteminden iki tane rol aldı. Birincisi 80 yıllık Cumhuriyet'in, dişinden tırnağından artırdığı ile kurduğu bütün ekonomik altyapıyı, bütün iktisadi altyapıyı yok etmektir. İkincisi siyasi rol olarak da Büyük Orta Doğu Projesi'nin eş başkanı olarak da bölgede 10 yıllardır dayatılan parçalanmaya, kan ve gözyaşına, işgallere, zulümlere, soykırımlara çanak tutmaktır."
"ORTADA BIR IKTIDAR YOK, BIR GÜNAH IMPARATORLUĞU VAR"
Yeniden ABD Başkanı seçilen Trump'ın kabinesinde İsrail'in Gazze'deki soykırımını destekleyenlerin bulunduğunu söyleyen Uysal, "Trump'ın kabinesi açıklandı. Her biri aşırı bir şekilde İsrail yanlısı, aşırı bir şekilde Gazze'deki soykırımı destekliyor. Aşırı bir şekilde maalesef biz yönetenlerin yanlış politikaları neticesinde Suriye'nin kuzeyinde bir PKK devleti kuruldu. Ondan yana tavır alanlardan oluşuyor. Garabete bakın en makulü Trump. Düşünün gerisini" diye konuştu.
Çiftçilerin sorunlarına değinen Uysal, "14 milyonluk bütçenin içinde neredeyse 2 milyon faiz vereceğiz. Ne kadarını çiftçiye, ne kadarını esnafa, ne kadarını emeklimize, ne kadarını dar gelirli vatandaşımıza aktaracaksınız" diye sordu. Uysal, "Cumhuriyet şuurlu bireylerin rejimidir. İşte o şuurda olan insanlar bugün Türkiye'de direniyor. Allah, kitap diyerek aldatıyorlar. Bir günah imparatorluğunu kurmak için var gücüyle çalışıyorlar. Ortada bir iktidar yok, bir günah imparatorluğu var" dedi.
"ON BINLERCE ŞEHIDIMIZIN KANI NE OLACAK?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'İsrail Türkiye'ye saldırabilir' açıklamasını ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın TBMM'ye konuşmaya davetini hatırlatan Uysal, "Aklımızı kaybetmemek için kendimizi zor tutuyoruz. Şehitlerimizin kanı ne olacak? Şehit Neşe öğretmenin, şehit Aybüke öğretmenin ve şehit Necmettin öğretmenin kanı ne olacak? On binlerce şehidimizin kanı ne olacak? Neymiş, Türkiye tehdit altındaymış. Türkiye niçin tehdit altında? Sizin yanlışlarınızın neticesinde bir tehdit altında" ifadelerini kullandı.
"KANIMIZIN SON DAMLASINA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ"
Kara Harp Okulu'nun mezuniyet töreninin ardından teğmenlerin kılıçla yemin etmesiyle ilgili soruşturma kapsamında, teğmenlerin ihraç talebiyle disipline sevk edilmelerine de değinen Uysal, "Harbiye'den mezun olan genç teğmenler birincisi de dahil olmak üzere 'Mustafa Kemal'in Askerleriyiz' diyenleri ihraç edeceksiniz, kanlı katil Öcalan'ı Meclis'e yollayacaksınız. Kanımızın son damlasına kadar buna karşı mücadele edeceğiz" dedi.
CHP'li ve DEM Partili belediyelere kayyum atanmasına ilişkin Uysal, hiçbir demokrasinin kendini tahrip edecek bir şiddete, teröre, bölücülüğe müsaade edemeyeceğini belirtti. Ancak meselenin hukuki değil, siyasi olduğunu söyleyen Uysal, "Yerel seçimlerle beraber deyim yerindeyse ölümü görmüş, milyonlarca suç üstü yakalanmış, yolsuzluklarla iktidarı kaybettiğinde başına ne geleceğini bilen ve bunu da ikrar eden bir iktidar, milletin hesabından kaçmak için mahkemelerin hesabından kaçmak için şimdi yeni bir oyun peşinde" şeklinde konuştu.
Uysal, "Allah'ın izniyle bir gün devri sabık uygulamasıyla bunların burnundan fitil fitil getireceğiz. Bunlardan hesap sormayalım da madalya mı takalım? Bunlardan elbette hesap soracağız" dedi.
Gültekin Uysal, bundan sonraki seçimlere Demokrat Parti adı ve logosuyla gireceklerini açıkladı.