Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Antalya Diplomasi Forumu için Türkiye'ye geldi. Mahmud oğlunun Türkiye'de motokurye Yunus Emre Göçer'e çarparak ölümüne neden olmasıyla ilgili de konuştu.
"OĞLUMA TESLİM OLMASINI SÖYLEDİM"
Mahmud, "Oğluma teslim olmasını söyledim. Türkiye'nin yargı sistemine güvendim" dedi.
NE OLMUŞTU?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, hakkında yakalama kararı bulunan sanık Mahmud'un, kullandığı araçla 30 Kasım 2023'te Kennedy Caddesi Aksaray istikametinde motosikletli Yunus Emre Göçer'e çarptığı anlatılmıştı.
Göçer'in çarpma neticesinde ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı, 6 Aralık 2023'te ise vefat ettiği bilgisine yer verilen iddianamede, şüphelinin ifadesinde, olayın motosiklet sürücüsünün dönüş olmayan yoldan dönmeye çalışması nedeniyle meydana geldiğini ve kendisinin bir kusuru olmadığını öne sürdüğü belirtilmişti.
İddianamede, alınan raporlara göre Göçer ile sanığın kanında alkol ve uyuşturucu maddeye rastlanmadığı kaydedilmişti.
Bilirkişi raporunda Göçer'in kusurunun olmadığı, sanığın asli kusurlu bulunduğu bilgisinin yer aldığı iddianamede, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 19 Aralık 2023 tarihli raporunda ise sanığın asli, Göçer'in tali derecede kusurlu bulunduğu tespitine yer verilmişti.
İddianamede, motokurye Göçer'in eşi Öznur Göçer'in 13 ve 15 Aralık'taki ifadelerinde sanıktan şikayetçi olduğunu, 20 Aralık'taki ifadesinde ise "bu aşamada herhangi bir şikayetinin bulunmadığını" beyan ettiği belirtilmişti.
Dosya kapsamındaki görüntüler, Adli Tıp Kurumu raporları, kolluk tutanakları ve tüm dosya içeriğinden yola çıkıldığında, sanığın kusurlu eylemiyle Göçer'in ölümüne sebebiyet verdiğinin anlaşıldığı aktarılan iddianamede, Muhammed Hasan Şeyh Mahmud'un "taksirle ölüme neden olma" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapsi istenmişti.
KARAR AÇIKLANMIŞTI
Kararını açıklayan mahkeme, sanık Mahmud'un "taksirle ölüme neden olma" suçundan önce 3 yıl hapse çarptırılmasına hükmetmişti.
Sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sonrasındaki davranışları ve cezanın fail üzerindeki olası etkisini dikkate alan mahkeme, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 62. maddesi gereğince indirim uygulayıp verilen cezayı 2 yıl 6 aya düşürmüştü.
Mahkeme daha sonra sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığı göz önünde bulundurulup sanığa verilen hapis cezasının 27 bin 300 lira adli para cezasına çevrilmesine hükmetmişti.
Ayrıca sanığın ehliyetine 6 ay el konulması kararlaştırılmıştı.