Ankara'da bir grup gazeteci ile bir araya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Özel, önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu için dikkat çeken açıklamalar da bulundu.
"KEMAL BEY BAŞKA BİR ÇİZGİ BENİMSEDİ"
Gazetecilerin "Kemal Kılıçdaroğlu ile aranıza mesafe mi koydunuz? Artık pek anmıyorsunuz" sorusuna ise Özel, şu yanıtı verdi;
"Şimdi eski süreçlerde Kemal Bey'le kurduğumuz ilişki önceki genel başkanımıza vefamızı, iyi niyetimizi, kendisinin iyi olmasına ilişkin temennimizi söylediğimiz bir ilişkiden başka bir şey değildi. Son süreçlerde Kemal Bey bir başka çizgi benimsedi ve o bizi eleştiriyor. Ben de her yerde şunu söylüyorum; 'mevcut genel önceki genel başkanın mevcut genel başkanı koruma kollama ve ona onu sakınma görevi yok. Ama mevcut genel başkan, önceki genel başkanları sakınma görevi var ve ona karşı saygıda kusur etmeme görevi var.' Ben o saygıda kusur etmemeye çalışıyorum o yüzden.''
Gazetecinin, "ama cevap veriyorsunuz" sözleri üzerine Özel, ''Yok, çok dikkatli şeyler söylüyorum. Yani Kemal Bey'in söylediği sözlere. Şimdi o sözün içinde, şimdi gazeteci arkadaş soruyor, bu böyle mi, işte biraz önce sorulduğu gibi normalleşmeyle ilgili mesela bir takım itirazlar da doğrusunu anlatıyor ama öyle Kemal Bey'i hedef alma diye bir şey olmaz yani, yapmam, doğru da olmaz" diye konuştu
"ANKARA VE İSTANBUL'A KAYYUM ATAYACAKLARINI DÜŞÜNMÜYORUM"
İstanbul ve Ankara için kayyum atanacağı iddialarına yönelik ise Özel, şunları kaydetti;
"Ben böyle bir şeye kalkışacaklarını düşünmüyorum. Mevcut olanlardan geri adım atmalarını bekliyorum. Sayın Mansur Yavaş’a karşı son günlerde Melih Gökçek ve onun FETÖ’cü hesaplarından bir saldırı var. Sürekli imalar var. Sayın Başkanımıza da bir takım MİT’in içindeki bazı kişilere bazı talimatların gittiğine ilişkin bir hazırlık yapılmasına ilişkin bilgiler ulaşmış. Basın mensuplarına da ulaşmış bu bilgiler. Ben de sorulan bir soru üzerine MİT Başkanı’na yönelttim. MİT Başkanı’ndan bir cevap bekliyoruz. Konunun takipçisi olacağız. Bir randevu talebim olmayacak. Saraydan birileri MİT’in içindeki birilerine 'biraz araştırın, ABB’yi bu işe karıştırın' demiş. Öyle duyduk. O kadar, daha fazlası yok. Biz de 'bu konuyu netleştirin' diyoruz.''
ERDOĞAN'IN AÇTIĞI HAKARET DAVASINA İLİŞKİN AÇIKLAMA
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açtığı hakaret davasına ilişkin de Özel, şöyle konuştu;
"Elinizi vicdanınıza koyun. Açın bir şikayet dilekçesine bakın hakaret ve iftira dediği ne var? İçinde hakaret yok. Ben demişim ki 'Sayın Erdoğan’ın ortaya koyduğu yaklaşımla bakarsak 10 yıl geriye gidip; 10 yıl önce terör örgütü üyesiyle konuşmak, irtibat kurmak suçsa AKP’de bir tane suçsuz kalmaz, hepsi FETÖ’den içeri girer'. Çünkü 10 yıl önce Fethullah Gülen cemaatiyle temas kurmayan neredeyse hiçbir AKP’li yoktu. Bütün davetlere, organizasyonlara, olimpiyatlara birlikte gidiyorlardı. Övüyorlardı. Bunu hakaret kabul ediyor. Bir gün önce sen bize söylüyorsun yani bu hakaret değil ki. Sen benim belediye başkanımı bundan görev alıyorsun. Benim hakaretten kastım gerçekten Anayasa Mahkemesi kararlarında hakaret kabul edilen sözler."
"AK PARTİ GRİSİYLE YARIŞACAK HALİMİZ YOK"
Ankara’daki Ebru Gündeş konseri tartışmalarına ilişkin ise Özel, şunları söyledi:
"Bu iddianın 17 Mayıs’ta Gülşen, 18 Mayıs’ta Murat Boz, 19 Mayıs’ta Mor ve Ötesi, ayrıca 7 gün boyunca o devasa sahnenin yükselmesinin, AOÇ’de etkinliklerde aktif olduğunu, yüzbinlerce kişiye hizmet eden o devasa dijital sahnelerin, ekranların 71 milyon liranın toplamı olduğunu ifade etmiştim. Başkanımız sanatçılara ödenen paranın bahsedilen paranın onda birinin altında olduğunu söylemişti. AK Parti’li belediyelerin bahsedilen bedeli bundan 3- 4 yıl önce kullandığını gördük. Kocaeli Belediyesi geçen yıl 198 milyon ödediğini ve kendisinden fazla ödeyen 30 AK Parti’li belediyenin örneklerini verdi. Sayın Mansur Başkanın bu açıklamalarına ikna olmakla birlikte, gelecek yıla dönük olarak SODEM üzerinden bütün belediye başkanlarımıza, özellikle yaz sezonunda hangi sanatçıyı, hangi şartlarda ve ücretle misafir ettiklerini sorduk. Sahne kurum şirketleriyle yapılacak görüşmelerle hedefimiz CHP’li 417 belediyenin kaç kişilik konseri ne kadar verildiğini ve bunun bize tek bir fiyat olarak önerilmesini, bunların genel merkez koordinasyonunda kamu kaynakları en makul şekilde kullanılması iradesini koyduk. Birkaç ay içinde bunları çalışıp 2025’te bir eşgüdüm ve standardizasyon getirme konusunda CHP olarak kararlıyız. Bütün renkler kirlenirken birinciliği beyaza verirler. AK Parti grisiyle yarışacak halimiz yok. Biz beyazlığımızı korumaya devam edelim."
"AK PARTİ'YE BU İŞE YELTENMEMESİNİ TAVSİYE EDERİM"
"İmamoğlu davası ve siyasi yasak iddiası yakın mı" sorusunu Özel, "Bunun yakınlaştığına ilişkin bir havanın teyidi, sinsi planların önünü açar. O yüzden bunu ihtimal dahilinde görmeyim. Bu meseleyle ilgili net bir yerde duruyoruz. AK Parti’ye bu işe yeltenmemesini tavsiye ederim. Bunun bir hukuki değil, siyasi karar olduğunu herkes bilir. Bunu 2019’da yaptıklarında millet ağır bir bedel ödetti. Bir şiirden dolayı yasaklı duruma düşüp, bu mağduriyetle iktidara geldiğini gören Erdoğan’ın herhalde benzer bir durumu Cumhurbaşkanlığı adayında olası ve en kuvvetli rakiplerinden birine yaşatmayı istemesi akılla bağdaşır değil. O yüzden akıllarını başlarına alsınlar. Böyle bir şeye kalkıştıklarında Türkiye’nin ne kredi notu ne itibarı kalır. Böyle bir kötülüğü ben İstanbul’a Türkiye’ye yapmasınlar diyorum" diye yanıtladı.
"ŞEYH SAİT KONUSUNDA NASIL SESSİZ KALABİLİRİM?"
Mardin Büyükşehir Belediyesi'ne kayyum atanmasının ardından DEM Parti otobüsünde konuşma yapmasına ilişkin tepkilere ise Özel, "Biz aynı anda otobüse çıkmadık. Hatta Mardin’e gittiğimde Ahmet Türk, 'biz konuşmaları yaptık, otobüs sizin' dedi. 'Otobüs sivildir' dedi. Ben de 'sana desteğe geldim, sen niye çıkmıyorsun' dedim. Kollarına girip, birlikte çıktım ama otobüsün üzerinde genel başkanlar yoktu" dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan'ın Şeyh Sait ile sözlerine ise CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Duymadım, duysaydım da otobüs üzerinden cevap vermezdim. Çünkü o otobüs Ahmet Türk’le ve Mardin halkıyla dayanışma otobüsü. Tuncer Bakırhan’a had bildirme otobüsü değil. Ama Tuncer Bey orada yanlış yapmış. O otobüs cumhuriyetle hesaplaşma otobüsü de değil. Bu yüzden ben Tuncer Bakırhan’ın kullandığı cümlelerle mütabakatım yok, itirazım var. Ama bunu da daha önce Meclis’te tartışmalarda ifade ettim. Şeyh Sait konusunda nasıl sessiz kalabilirim? Terörle, cumhuriyetle, isyanlarla ilgili düşüncelerim belli. Buna cevap vermek yerine dokunulmazlık kaldırmak gibi meseleyi yine hak ihlaline dönüştüren aklın yarattığı sorun var ortada" dedi.