CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Parti Meclisi toplantısının açılış konuşmasını yapıyor.
Özel'in açıklamalarından başlıklar şöyle;
"Bir siyasi illüzyon çabası var. Sanki Erdoğan, Esad’ın diktatör olduğunu öğrendiği anda karşısında durmuş gibi. Oysa Esad da hep diktatördü, babası da hep diktatördü. Erdoğan Esad’la kol kolaydı. O hapishaneler yıllardır hep muhaliflerle doluydu. Sonra Erdoğan bir anda öğrenmiş gibi Esad bir anda Esed oldu.
"SURİYE'DE İSRAİL VE ABD KAZANDI"
Suriye’de Erdoğan kazanmadı, İsrail ve ABD kazandı. Türkiye’nin ulusal çıkarlarına ne kadar hizmet edeceği belli olmayan bir ara dönem başladı. Suriye'de 4 önceliğimiz var. Birincisi Suriye'de toprak bütünlüğünün sağlanması. İkincisi tüm Suriyelileri kapsayacak bir rejim. Üçüncüsü oradaki askerlerimizin korunması ve dördüncüsü de ülkemizdeki Suriyelilerin ülkelerine dönüşünün sağlanmasıdır.
"SURİYELİLERİN GEÇİCİ SIĞINMA STATÜSÜ KALDIRILSIN"
Erdoğan'ın duyduğu heyecanın sokakta olmadığını görüyoruz. Ülkemizde 4 milyonu aşan Suriyeli sığınmacı var. Kazandık demek için ya askeri bir kazanım, toprak kazanırsınız. Ya para kazanırsınız. 283 şehit ve sivil şehitler vermişsin, 200 milyar dolar para kaybetmişsin, kazandık diyorsun.
Şimdi Suriyeliler için ülkelerine dönme vakti. Bence onlar da Türkiye'den kökleri güçlü bir demokrasiye sahip olmanın tek adam yönetiminden daha önemli olduğunu öğrenerek dönecekler. Türkiye'nin sorunu hala Türkiye'de yer alan 4 milyonun üzerindeki Suriyelilerdir. Geçici sığınmacı statüsünün Suriye'deki şartlar da gözetilerek artık iptal edilmesi gerekiyor. Sığınmacıları alacağız diye 200 milyon dolar para kaybettik.
"CHP BELEDİYELERİYLE UĞRAŞMAYI BIRAKIN"
Belediyeleri 'silkeleyin' diyor. Artık bu sığınmacı sorununu belediyelerin de vatandaşın da sırtından silkeleyin, sonra gelin belediyelere. SGK'nın 100 liralık alacağının 10 lirası belediyelerde, bunların içinde de AK Parti, İYİ parti, MHP, DEM Parti herkes var. CHP'li belediyelerle uğraşmayı bırakın.
"AB KOMİSYONU BAŞKANINA SESLENİYORUM"
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e sesleniyorum; Buraya gelip bir Ortadoğu tek adam rejimi muamelesi yapamazsınız. Bu ülkeyi bir açık hava mülteci hapishanesi gibi göremezsiniz. (Angela) Merkel'den kalan bu geleneği bırakın. Bir tek adamla el sıkışıp anlaş, parayı ver... Böyle insanlık dışı anlaşmaları asla kabul etmiyoruz. Von der Leyen'e tekrar sesleniyorum; bu ülke parlamenter demokrasiyle yönetilmektedir. Tek adamla el sıkışıp işinizi göremezsiniz.
TRUMP'IN AÇIKLAMALARI
Trump, Erdoğan'a 'Çok güçlü bir ordu kurdu, çok zeki adam' demiş. Keşke TSK'yı kastediyor olsa; HTŞ'yi kastediyor. Bu tonu hatırlıyor musunuz? Bu ton Trump'ın Erdoğan'a yazdığı tehdit mektubundaki ton. Şimdi sırtını sıvazlıyor. Bu açıklama sadece ve sadece bir övgü değil. Sopa göstermek var. Ona verdiği görev, ödev var. Aksi takdirde geçmişte ne oldu hatırla diyor. Bu açıklamaya sevinen AK partililere diyorum ki; o mektup beni ne kadar utandırdıysa bu ton da o kadar utandırdı. Türkiye'nin cumhurbaşkanı bunu haketmiyor. Böyle konuşamayacakları bir cumhurbaşkanımız olacak.
"KENDİ ÇARESİZLİĞİMİ ÜLKENİN FELAKETİNE DÖNÜŞTÜRMEYE ÇALIŞIYOR"
Örneğin; Avrupa'da geçici sığınma statüsü 6 aylık verilir. En fazla 4 kez uzatılır. Sonunda ya bu işe son verilir ya da yeni bir statü verilir. Türkiye 2 milyondan fazla kişiyi 13 yıldır tutuyor. Şimdi o rejim yok, Esad yok. Gerekçe ortadan kalktı. İklim, yoksulluk ya da ekonomik kriz nedeniyle geçici sığınma statüsü verilemez. Önce teşvik ardından da ayrıcalıklar ortadan kaldırılarak memleketlerine dönmeleri için dönmeleri için kanuni düzenlemelere yönelik bir devlet kararlılığının uygulanması gerektiğini de ifade etmek istiyoruz. Türkiye'deki geriye kalan 2.2 milyon kişi... Yakalandığı halde sınır dışı edilmeyenler için ne düşündüğünü Erdoğan'ın açıklamasını istiyorum. Aklındaki şu; 6.5 milyon kişinin en az yarısını vatandaş yaparsam seçimlerde oy kullandırtırsam belki bir şansım olur diye kendi çaresizliğini ülkenin felaketine dönüştürmeye çalıştığını görüyorum. O yüzden isteyen gider, kalanlar başım üstündedir denmez. Onlar senin başın üstünde değil, milletin aşının ve işinin üzerinde oturuyor.
ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI
Sokakta AK Parti'nin pompaladığı şeyler değil de ne zaman gidecekler ve asgari ücret konuşuluyor. Seçimden önce 'Gerekirse yılda 3 kez daha zam yapar böylelikle enflasyon ayarlamasıyla yılda 4 kez asgari ücret güncelleriz' diyen Erdoğan 2024 yılı boyunca bir kez asgari ücret düzenlemesi yapmadı.
Asgari ücretlinin kirasına, ulaşımına, temel gıda harcamasına baktığınızda asgari ücretlinin enflasyonu yüzde 78. Bu zam verildiğinde 30 bin lira oluyor. Oysa refah payı verilip 35-40 olması gerekir. Asgari ücretle ilgili beklentinin 30 ve üzeri olduğunu görüyoruz. Bizim asgari ücret beklentimiz 30, altında yokuz. Her yerde de bu mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz.