DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin haftalık Meclis grup toplantısında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Bakırhan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin partisinin grup toplantısındaki "MHP her sözünün arkasındadır. 22 Ekim tarihinde ne dediysek onun arkasındayız. İmralı ile DEM arasında yüz yüze temas gecikmemeli. İnandığımız yolda hiçbir baskıya aldırış etmeyiz" sözlerine cevap verdi.
"ÖCALAN'LA GÖRÜŞMEK İÇİN BAŞVURU YAPACAĞIZ"
Abdullah Öcalan ile görüşme yapmak için Adalet Bakanlığına başvuracaklarını söyleyen DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Öcalan ne dedi, ne istedi. Biz bunu bilmiyoruz. Öcalan'ı dinleyip dinlemediğini nasıl anlayacağız? Gelsin bakalım ne diyor. Tecrit var, görüş yasağı koyacaksınız. Bir zahmet tecridi kaldırın, bakalım ne diyor. Tülay Hatimoğlu ile birlikte bugün başvuru yapacağız, eğer samimilerse bu başvurunun önündeki engelleri kaldırırlar. Madem Öcalan'ı işaret ediyorsunuz kapısını açın" ifadelerini kullandı.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan'ın açıklamalarının satırbaşları şöyle;
Dün 25 Kasım kadına yönelik Şiddete karşı kadınlar devlet ve erkek şiddetine karşı alanlardaydı. Kadın mücadelesinden, özgürlüğünde korkan zihniyetin bu mücadeleyi engelleme girişimini karşı kadınlar bir kez boşa çıkardı. Kadınların özgürlük mücadelesi bizim partimizin de mücadelesidir.
"KAYYUMLARDAN MEDET UMMAK KORKAKLIKTIR"
Sabah bir Türkiye klasiğiyle uyandık. Bu sabah yine bir operasyon çekildi. Arkadaşlarımızı gözaltına alındı. Alınan bu kararı kınıyorum. Emekten basına kadar muhalif olan herkese operasyon çekilmeye devam ediliyor. Arkadaşlarımız bir an önce serbest bırakılmalıdır.
Türkiye'de 2015'ten itibaren kesintisiz bir darbe süreci işliyor. Bu darbeci zihniyet Dersim ve Ovacık'ta kayyım atayarak kendisini bize hatırlattı. önce yargıç cübbesi devreye girdi, sonra da Dersim halkının iradesi alçakça gasp edildi.
100 yıldır Kürtleri yok sayan, Alevilerin inancını yok sayan bu anlayış şimdi güncellenmiş kayyum sistemiyle yoluna devam ediyor. Ama bilmiyorlar ki bizim davamız hakiki bir davadır. Kayyumlardan medet ummak korkaklıktır, çaresizliktir. Kürtlere Alevilere yönelik 100 yıllık hukuksuzluk bugün kayyum atamasıyla devam ediyor. İşte kesintisiz Kürt düşmanlığı budur.
"KÜRT MESELESİNİ TERÖR OLARAK GÖRMEK GAFLETTİR"
Belediye eş başkanına terör diyor, asıl terör kayyumdur. Asıl terör halkın iradesine kayyum atamaktır. Size soruyorum, anadilinde eğitim istemek mi terör? İrademe sahip çıkıyorum demek mi terördür? Dersim'i inancına göre yönetmek mi terördür? Kürt meselesini terör meselesi olarak görmek gaflettir. Kürtler hakkını istiyor. Buna saygı duyun. Ya Kürt meselesini çözeceksiniz ya da bu onurlu mücadele karşısında çözüleceksiniz. Siz karar verin.
"KÜRTLER HAMİ İSTEMİYOR, ONURLU BİR BARIŞ İSTİYOR"
Bahçeli, Erdoğan, Bakan Fidan sürekli 'coğrafyamız tehdit altında' diyor. Peki bu tehdidi nasıl bertaraf edeceksiniz? Kürtlerin haklarını yok sayarak mı bertaraf edeceksiniz? Bu soruların cevabını bir türlü alamıyoruz, top çevirip duruyorlar. Bu yol, yol değil; bu yoldan bir an önce çıkarak lütfen kendinize gelin diyoruz. Çıkıp ikide bir diyorlar ki Kürtlerin hamisiyiz. Olayı yanlış anlamışlar. Kürtler hayır diyor. Kürt halkı hami değil, onurlu bir barış istiyor, eşit ve adil bir yaşam istiyor.
"ÖCALAN'LA GÖRÜŞMEK İÇİN BAŞVURU YAPACAĞIZ"
Öcalan ne dedi, ne istedi. Biz bunu bilmiyoruz. Öcalan'ı dinleyip dinlemediğini nasıl anlayacağız? Gelsin bakalım ne diyor. Tecrit var, görüş yasağı koyacaksınız. Bir zahmet tecridi kaldırın, bakalım ne diyor. Tülay Hatimoğlu ile birlikte bugün başvuru yapacağız, eğer samimilerse bu başvurunun önündeki engelleri kaldırırlar. Madem Öcalan'ı işaret ediyorsunuz kapısını açın.
Bakırhan'ın bu açıklamaları sonrasında DEM Parti Eş Genel Başkanları İmralı'ya gitmek için Adalet Bakanlığı'na faks ile başvuruda bulundu.