Alisya Bahar Candan ve kamuoyunda "Nihal Candan" olarak tanınan ablası Gülnihal Çiçek'in de aralarında bulunduğu 21 sanığın "suç örgütüne üye olmak" ve "dolandırıcılık" suçlarından yargılanmalarına devam edildi.
Küçükçekmece 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Alisya Bahar Candan'ın da aralarında bulunduğu bazı tutuklu sanıklar ve tutuksuz sanık Gülnihal Çiçek katıldı. Duruşmada bazı müştekiler ve taraf avukatları da hazır bulundu.
Tutuklu sanıklardan Onur Apaydın, eski bir polis bir memuru olarak mahkeme karşısında olmaktan utanç duyduğunu belirtti.
"Kaan Hamzaoğlu" ismini kullanarak kendini zengin göstermediğini, Gülnihal Çiçek ve davada taraf olan kimseyi aldatmadığını iddia eden Apaydın, "2014 yılında 'Hamzaoğlu Araç Kiralama' ve 'Hamzaoğlu Büfe' olarak işletmelerim vardı. Ayrıca ben polis memuruydum. Tabelamda da o yıllarda 'Kaan Hamzaoğlu' yazıyordu. Eskiden beri beni hep Kaan olarak bilir ve öyle hitap ederler. Bana bu işletmeleri ailem açmıştı. 10 yıl polislik yapıp mesleği bırakacaktım. Araç kiralama dükkanımda 20'ye yakın araç vardı. Bu araçları emniyet görevlileriyle ilgili derneğe ve çevresine kiralıyordum" dedi.
Apaydın, o dönemde Zeytinburnu İlçe Emniyet Amirliğinde şoförlük yaptığını, aracın şirketine ait olduğunu dile getirdi.
Bu iş yerlerini Ümit Saral'ın "bitmek bilmeyen talepleri" nedeniyle kapatmak zorunda kaldığını savunan Apaydın, "Bu yapı içerisinde yer almaktan dolayı çok pişmanım ve herkesten daha üzgünüm. Kimsenin söyleyemediği Ümit Saral organize suç örgütünden bahsediyorum. Ben bu sisteme ucuza araba almaya, gelir elde etmeye girmedim. Benim bu yapının içinde yer almamın nedeni benim ve ailemin daha fazla yıpranmaması içindi. Kendim için bir maddi kazanç düşünmedim" ifadelerini kullandı.
Polisler tarafından yapılan kontrolleri atlattığı iddiasını kabul etmeyen Apaydın, müşteki sanık Ahmet Faruk Mercan vasıtasıyla herkesin birbirine bağlandığını öne sürdü.
"ASİMİLE OLDUM"
Apaydın, örgütte lider konumunda olmadığını ileri sürerek, şunları söyledi:
"Bana Candan kardeşlerden sonra lider dediler. Benim bu olaylardan herhangi bir maddi menfaatim yoktur. İhtiyacım da yoktur. Polisliği bıraktıktan sonra asimile oldum. Kendinizi onlardan biriymiş gibi hissediyorsunuz. Avukatımla bir mekanda oturuyorduk. Bir tanıdığım geldi. Candan kardeşlerle olan ilişkimi bildiği için onları çağırmamı istedi. Ben 'Aramız kötü olduğu için gelmezler' dedim. Israr edince bir arkadaşım aracılığıyla kızları çağırttım. Candan kardeşler başka masada oturdu. Onların masasına arkam dönüktü. Candan kardeşler zaten beni görünce mekandan uzaklaştılar."
Mahkeme heyeti başkanı, tutuklu sanıkların bu hallerinin devam etmesine karar verdi.
Tutukluluk durumunu 18 Eylül'de yapacakları duruşmada değerlendireceklerini ifade eden mahkeme heyeti duruşmayı erteledi.