Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin 4 tutuklu sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davada ilginç ifadeler ortaya çıktı. Çocukların ifadeleri pedagog eşliğinde alındı.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülmeye başlayan davanın duruşmasının 2. gününde tutuklu sanıklar, Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nden cezaevi nakil araçlarıyla geniş güvenlik önlemi alınarak Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi. Duruşmaya katılanlar, adliye önü ve içerisinde 2 ayrı noktada yapılan aramadan sonra duruşma salonuna alındı.
Tutuklu sanıklar amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile Narin'in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi'ne sakladığını soruşturma aşamasında itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve avukatları duruşmada hazır bulundu. Duruşma kamerayla kayıt altına alınıyor. Davada dün 4 tutuklu sanık ile müşteki baba Arif Güran ve tanık Nevzat Bahtiyar'ın eşinin beyanları alındı.
Tanık çocuklar, SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile dinlendi.
Pedagog, çocuk M.E.G.’ye soruyor:
"Narin o gün camiye gitti. Kim kim evdeydiniz, neler yaşandı. Anlatabilir misin?"
M.E.G.: "Narin gittikten sonra Enes abimle oyun oynadık. Annemin telefonu ile oynuyorduk, o da annemin telefonu ile oynuyordu. 2 el attık, çıktık."
Pedagog: "Saat kaç gibiydi?"
M.E.G.: "Saati hatırlamıyorum."
Pedagog: "Saat 16.30’a kadar evde uyudun mu?"
M.E.G.: "O saatlerde bakkalın oraya indim."
Pedagog: "Şimdi tekrar sorayım, siz PUBG oynadınız. Sen uyandığında evde kimler vardı?"
M.E.G.: "Annem vardı ve Eren vardı."
Pedagog: "Abinin evden çıkma zamanı ne zamandı?"
M.E.G.: "Bilmiyorum."
Pedagog: "Hediye yengeni gördün mü?"
M.E.G.: "Geldiğini görmedim."
Pedagog: "Nereden biliyorsun geldiğini?"
M.E.G.: "Eren dedi."
Pedagog: "Ne dedi?"
M.E.G.: "Gördüm dedi."
Pedagog: "Sonra nereye gittin?"
M.E.G.: "Bakkala gittim."
Pedagog: "Kim vardı?"
M.E.G.: "Abim vardı."
M.E.G.: "Ben eve giderken Enes abim oradaydı, konuşuyorlardı."
Pedagog: "Ne konuşuyordu?"
M.E.G.: "Bilmiyorum, Ufuk Kaya vardı."
Pedagog: "Abimin terliği yoktu, Osman’a gelince bana terlik al dedi. Sonra Osman Dörtyol’a gitti, terlik baktı. O sırada annem sofrayı bıraktı, Narin’i çağır dedi."
M.E.G.: "Sonra koltuğun üzerine çıktım, camdan Melike, 'Narin orada mı?' dedim."
Pedagog: "Yok dedi."
M.E.G.: "Sonra annem gitti, yengem Maşallah oradaydı."
Pedagog: "Yengem yok dedi."
M.E.G.: "Sonra yengem hediyeyi aradı. Ben onların evine gittim. 'Narin orada mı?' dedim, yok dedi."
Pedagog: "Bu aralar saat kaç gibiydi?"
M.E.G.: "Karanlık olmuştu."
Pedagog: "Salim amcan neredeydi?"
M.E.G.: "Onu okulun orada gördüm."
Pedagog: "Okulda görünceye kadar hiç görmedin mi?"
M.E.G.: "Kimi?"
Pedagog: "Salim amcanı."
M.E.G.: "Yok, görmedim."
Pedagog: "Sonra Salim’in evine gittik, Gizemgil açtı kapıyı."
Pedagog: "Nevzat’ın da evi çok yakın değil mi?"
M.E.G.: "Oraya gitmedik."
Pedagog: "Peki, onlar duymadı mı siz ararken?"
M.E.G.: "Yok."
Pedagog: "Onlara bir şey söylediniz mi?"
M.E.G.: "Halit Zeyno orada oradaydı, Narin’i arıyoruz dedim."
Mahkeme Başkanı araya girdi:
"Net bir şekilde soralım. Hediye yengen geldiğinde kim kapıyı açtı, sorusunu yöneltir misiniz uygun bir dille?"
Pedagog, tekrar sormaya başladı:
Hediye yengen geldiğinde evde kim vardı?
M.E.G.: "Eren açmış."
Pedagog: "Sen orada mıydın?"
M.E.G.: "Yok."
Pedagog: "Neredeydin?"
M.E.G.: "Evde."
Pedagog: "Neresinde?"
M.E.G.: "Oturma odasındaydım."
Pedagog: "Başka kim vardı?"
M.E.G.: "Annem vardı."
M.E.G.: "Bir koltukta annem, diğerinde abim uyuyordu."
Pedagog: "Sen Hediye yengenin geldiğini kendin gördün mü?"
M.E.G.: "Kendim görmedim."
Pedagog: "Hediye yengen ikinci kez daha gelmiş, o zaman sen ne yapıyordun?"
M.E.G.: "Hatırlamıyorum."
Pedagog: "Sen Eren söyledi dedin, birinciyi mi söyledi, ikinciyi mi?"
M.E.G.: "Birinciyi."
Pedagog: "Sen saatten emin misin peki?"
M.E.G.: "Saat 16.30 gibiydi, bazı şeyleri hatırlamıyorsun ya, saati nereden hatırlıyorsun?"
Mahkeme Başkanı: "Hatırlamıyorsa zorlamayalım."
Mahkeme Başkanı: "Ben size iddiayı anlatayım, siz uygun bir dille anlatın. Söz konusu Narin’in cansız bedeninin evde olmasıyla ilgili."
Pedagog: "Abin Enes’in davranışı nasıldı?"
M.E.G.: "Ben iki üç geç bayıldım."
Pedagog: "Evet, çünkü endişelendin ama abinin davranışları nasıldı?"
M.E.G.: "Abim mısır tarlasına gidip aradı."
Pedagog: "Peki, kendini ısırması, yüzündeki morluklar nasıl olmuş, biliyor musun?"
M.E.G.: "Yok."
Pedagog: "Narin kaybolduktan sonra kimse Enes’e kızdı mı, kimse Enes’e sataştı mı?"
M.E.G.: "Yok, olmadı."
Pedagog: "Şimdi sen evden ilk çıktığında Enes’in yanında kim vardı?"
M.E.G.: "Muhammet ve Yağmur vardı."
Pedagog: "Enes hiç Tahirlerle birlikte miydi?"
M.E.G.: "Bilmiyorum."
Mahkeme Başkanı araya girdi:
"Net bir şekilde soralım. Hediye yengen geldiğinde kim kapıyı açtı, sorusunu yöneltir misiniz uygun bir dille?"
Pedagog, tekrar sormaya başladı:
Hediye yengen geldiğinde evde kim vardı?
M.E.G.: "Eren açmış."
Pedagog: "Sen orada mıydın?"
M.E.G.: "Yok."
Pedagog: "Neredeydin?"
M.E.G.: "Evde."
Pedagog: "Neresinde?"
M.E.G.: "Oturma odasındaydım."
Pedagog: "Başka kim vardı?"
M.E.G.: "Annem vardı."
M.E.G.: "Bir koltukta annem, diğerinde abim uyuyordu."
Pedagog: "Sen Hediye yengenin geldiğini kendin gördün mü?"
M.E.G.: "Kendim görmedim."
Pedagog: "Hediye yengen ikinci kez daha gelmiş, o zaman sen ne yapıyordun?"
M.E.G.: "Hatırlamıyorum."
Pedagog: "Sen Eren söyledi dedin, birinciyi mi söyledi, ikinciyi mi?"
M.E.G.: "Birinciyi."
Pedagog: "Sen saatten emin misin peki?"
M.E.G.: "Saat 16.30 gibiydi, bazı şeyleri hatırlamıyorsun ya, saati nereden hatırlıyorsun?"
Mahkeme Başkanı: "Hatırlamıyorsa zorlamayalım."
Mahkeme Başkanı: "Ben size iddiayı anlatayım, siz uygun bir dille anlatın. Söz konusu Narin’in cansız bedeninin evde olmasıyla ilgili."
NARİN’İN 6 YAŞINDAKİ KARDEŞİNİN İFADESİ ALINACAKTI, İPTAL EDİLDİ
9 yaşındaki M.K. ifade veriyor.
Pedagog: "Sen Narin’i kaybolduğu gün gördün mü?"
M.K.: "Camide gördüm."
Pedagog: "Sonra Narin’i nerde gördün?"
M.K.: "Bakkaldan geliyordu."
Pedagog: "Narin, ne yapıyorsun dedim."
M.K.: "Bakkaldan geldim," dedi.
SALİM GÜRAN’IN 16 YAŞINDAKİ KIZI ANLATIYOR
Pedagog: "Baban kaçta çıktı?"
G.G.: "15.30 gibi babam çıktı."
Pedagog: "Nereye?"
G.G.: "Tarlaya gitmiş."
Pedagog: "Sonra ne oldu?"
G.G.: "Eve gelmedi."
Pedagog: "Sonra babanı ne zaman gördün?"
G.G.: "Babam eve gelmedi. Narin kaybolunca babamı aradım."
Pedagog: "O zaman saat kaç gibiydi?"
G.G.: "Karanlıktı.. Yüksel yenge geldi, kalktı çaldı."
Pedagog: "Peki, baban 15.30 gibi evden çıktı ya, hiç telefonla konuşup sana bir şey söyleme dedi mi?"
G.G: Hayır
Mahkeme Başkanı araya girdi: "Kendisi evden çıkmış mı? Hiç, babası evden çıktıktan sonra eve gelen oldu mu?"
Pedagog: "Peki, baban evden çıktıktan sonra siz ne yaptınız?"
G.G.: "Oturduk."
Pedagog: "Evde kimler vardı?"
G.G.: "(Duyamadım.)"
Mahkeme Başkanı araya girdi: "Enes eve gelmiş mi, hiç sorar mısın?"
Pedagog: "Enes sizin evinize gelmiş mi?"
G.G.: "Hayır, hiç gelmedi. Ben de evden hiç çıkmadım."
Pedagog, Melike Güran’a soruyor:
(Defalarca haber yapıldığı için adını açık yazıyorum.)
Pedagog: "Melike, şimdi Narin’in kaybından sonra kavga olmuş. Anlatır mısın?"
Melike: "Narin kaybolduğu gün kadınların arasında kavga oldu. Yüksel yengemi ambulansa götürdüler. Narin’in teyzesi annem ve Birsen anlamda parmağını salladı, ben de sinirle ayağa kalktık. 'Yeter, biz bir şey bilmiyoruz,' dedim."
Pedagog: "Yasemin neden öyle dedi?"
Melike: "Annemler çok ifadeye gelip gitti. Herkes herkesten şüpheleniyordu, bence ondan."
Pedagog: "Peki annen kavga esnasında bir şey dedi mi Yasemin’e?"
Melike: "Hayır, annem ona bakıyordu."
Mahkeme Başkanı: "Narin ne zaman eve geldi, sorar mısın?"
Pedagog: "Narin olay günü size geldi mi?"
Melike: "Kapı çaldı, 'Narin,' dediler, ben Narin’i görmedim, köydekiler hep 17.00-18.00 diyordu."
Sorular pedagog eşliğinde Melike Güran’a yöneltiliyor:
Pedagog: "Melike, bu olaylardan sonra İstanbul'a gidip geldi. Konuştunuz mu?"
Melike Güran: "Bize geldi ama hiç konuşmadık."
Pedagog: "Anneniz ya da ablanız konuştu mu?"
Melike Güran: "Hayır."
Pedagog: "Saat konusunda Enes’in size telkini oldu mu?"
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren araya girdi: "Enes’in ‘bu saate görmeniz imkansız’ gibi söylemi olmuştu. Bunu sorar mısınız?"
Pedagog sordu: "Melike, bu konuda ne düşünüyorsun?"
Melike Güran: "Hayır, ben duymadım."