Müsavat Dervişoğlu'ndan seçim iddiası!

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu partisinin grup toplantısında konuştu ve ardından da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Dervişoğlu'na CHP'deki adaylık tartışmaları ve ön seçim kararı soruldu.

Google Haberlere Abone ol
Müsavat Dervişoğlu'ndan seçim iddiası!

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Muhalefete seslenen Dervişoğlu, "Bugün vatandaşın haklı erken seçim arzusunu dillendirerek bunun talebini yaratmanın umuduna yaslananlara sesleniyorum Erdoğan, bir daha seçilmeyi, ölene kadar seçilmeyi adım adım planlamaktadır" diye konuştu.

Grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dervişoğlu CHP'deki adaylık tartışmalarına ilişkin gelen soruya ise "Türkiye’nin en önemli meselesidir cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir. Değiştirilmesi gereken bu sistemin kendisidir. Siyasilerin bunun üzerinde konuşmaları ve Türkiye’nin temel meselesi olan bu meseleyi kişiselleştirmeden aşabilmenin yol haritalarını belirlemesi lazım. O sebeple beklentisi olan herkese elbette saygım vardır ama aslolan Türkiye ve Türk milletidir" şeklinde yanıt verdi.

Dervişoğlu'nun Meclis grubunda yaptığı açıklamalarından satır başları şöyle:

BU GELMEKTE OLAN BİR FELAKETTİ

Bakınız, tablo ortadadır. Ekonomideki kötü gidişat durdurulamaz noktaya varmaktadır. 2024 yılı sonu itibariyle bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısı kabaca 5 milyona ulaşmıştır. Aileleri de hesaba katarsak 20 milyondan fazla insanımız kredi kartı borç batağındadır.

Sadece kredi kartı borcundan ötürü yasal takibe alınanların sayısı 2023 yılına göre geçen yola ortanla iki katı artmış, ve 1,5 milyon kişiye yaklaşmıştır. Bireysel kredi borcundan dolayı 1 milyon 200 bin kişiye ulaşmıştır. Vatandaşımıza reva görülen şudur: Kredi kartı ve kredi borcu sarmalında vatandaş didinecek, Hayatta kalmaya çalışacak, Bu saray azınlığı da refah içinde kalacak Vatandaşımızınsa üzerine düşen görev şudur: Bu iktidara güle güle demek! Eğer cümleten bunu yapamazsak, bu rakamların da iki katını telaffuz edeceğiz. Bu gelmekte olan bir afettir. Tıpkı deprem gibi, bağıra bağıra gelmektedir.

BUNLAR OHAL BAĞIMLISI

Geçen hafta geçirdikleri Devlet Denetleme Kurulu Kanunundan, yani kayyım yetkisini genelleştirdikleri düzenlemeden sonra, şimdi de Siber Güvenlik yasası diye,
yeni bir istibdat yasası çıkartıyorlar. Söz konusu yasa teklifi ile Cumhurbaşkanı’na bağlı, Siber Güvenlik Kurulu Başkanlığına olağanüstü yetkiler verilmektedir. Olağanlaşmış sürekli bir istisna halinde olağanüstü yetkili bir iktidar yaratmak için, bir adım daha ilerlemek istemektedir. Getirilen yasa teklifi ile Diğer yasal düzenlemelerde de olduğu gibi, yargı organı yine devre dışı bırakılmak, Saraydan tek tuşla işleri halletmek istemektedirler. Çünkü Bunlar OHAL bağımlısıdır.

OHAL REJİMİNİ AİLE MESAJLAŞMA GRUBUNUZA KADAR SOKMAK İSTİYORLAR

Erdoğan ve avanesi, sonsuza kadar sürdürmek istedikleri OHAL ve istibdat rejimini, çocuğunuzun evdeki bilgisayarına, sizin aile mesajlaşma grubunuza kadar sokmak istemektedir. Emin olun hepiniz birer potansiyel suçlu, potansiyel terörist, potansiyel tutuklusunuz. Belediye başkanı, Parti genel başkanı, gazeteci, hoca, avukat, İş adamı, sanatçı aydın hiç farketmez. Korku düzenleri için her an kendinizi hapishanelerde bulabilirsiniz. Ülkemizin nüfus ve vatandaşlık bilgilerini, kimlik, mal-mülk, banka bilgilerini, vatandaşın soyunu sopunu, tahlillerini, hastalık geçmişini e-devlet üzerinde koruyamayıp, dünyadaki suç çetelerinin ve dolandırıcıların eline teslim edenler, adına siber güvenlik dedikleri bu yasayla, Sözüm ona internet ve diğer dijital mecraları koruyacaklar öyle mi? Ben bu gülünecek gerekçeye gülemiyorum Çünkü durum çok vahim ve bunların niyetleri çok şeytancadır.

Bugün vatandaşın haklı erken seçim arzusunu dillendirerek bunun talebini yaratmanın umuduna yaslananlara da sesleniyorum Erdoğan, bir daha seçilmeyi, ölene kadar seçilmeyi adım adım planlamaktadır. Çekindiği bir şey yoktur. Kural, anayasa, kanun tanımamaktadır. Milletten utanmamakta, Allah’tan da korkmamaktadır. İktidarsız bir an bile nefes alamayacak kaybedecek çok şeyi olan bir dikta rejimi karşısında, geçmişte yaptığınız gibi, bunlar “atı alıp Üsküdar’ı geçerken” Arkasından sessizce el sallamaya hazırlananlara sesleniyorum: Umut, safdilce ayakta tutulamaz. Böyle devam ederse ve muhalefet aklını başına almaz ise, önümüzdeki seçim süreci, demokratik bir ülkenin, olağan şartları içerisinde milli iradenin tecelli ettiği bir şekilde olmayacaktır.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin