MİT Başkanı İbrahim Kalın, Milli İstihbarat Teşkilatı Kale Yerleşkesi'nde “MİT 97. Kuruluş Yıl Dönümü Etkinlikleri”nde yaptığı konuşmada, "Güçlü ve dirençli bir Türkiye'nin bölge ve dünya barışı için vazgeçilmez olduğuna inanıyoruz." dedi.
"Vatanımızı karada, denizde, havada, uzayda ve siber dünyada korumak ve dirençli hale getirmek için stratejik bir bütünlük içerisinde hareket ediyoruz." diyen Kalın, "Haksız hiçbir eylem karşılıksız bırakılmayacaktır. Devlete ve millete yapılan hiçbir ihanet cezasız kalmayacaktır." ifadesini kullandı.
MİT Başkanı Kalın, "Türkiye'nin istihbarat teorisi üzerinde söz sahibi olması amacıyla Milli İstihbarat Akademisinin kuruluşunu ilan etmekten memnuniyet duyuyorum." diye konuştu.
MİT Başkanı Büyükelçi Prof. Dr. İbrahim Kalın; bugün yaşanan küresel sorunların temelinde küresellikten ve adil katılımdan çok ben-merkezci ve tek taraflı güç politikalarının yattığını belirterek, “Hegemonik güçler koydukları kuralları kendileri ihlal ederek uluslararası sistemin güvenilirliğini tahrip ediyorlar. Bu da düzen ve adalet için şart olan ‘sağlam zemin’ kavramını ortadan kaldırıyor” dedi.
UKRAYNA-RUSYA SAVAŞI
İbrahim Kalın, Ukrayna savaşında Rusya Federasyonu’na karşı uluslararası hukuku dile getiren ülkelerin İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında sessizliğe boğulduğunu ifade etti.
İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM
Filistin sorununda mevcut küresel sistemin sınıfta kaldığına vurgu yapan Kalın, iki devletli çözümün yeni çatışma ve krizlerin önüne geçecek yegâne yol olduğuna dikkat çekti.
MİT Başkanı, milletlerin ve ülkelerin özgürlüğünü, bağımsızlığını ve egemenliğini güvence altına almayan bir güvenlik mimarisinin adalet, güven ve yapıcı rekabet üretmesinin mümkün olmadığını vurguladı.
Kalın, “Türkiye’ye yönelik ‘güvenilir olmayan müttefik’ iddialarının arkasında yatan temel sebebin, Türkiye’nin egemen ve bağımsız bir ülke olarak kendi hak menfaatlerini korumak için kararlı bir şekilde hareket etmesi olduğunun” altını çizdi.
Kendine yeterlilik ve caydırıcılığın çok boyutlu tehditler ve küresel kırılganlıklar çağında egemenliğimizin ve bağımsızlığımız korumak için iki temel hayati unsur olduğunun altını çizen İbrahim Kalın, bu iki unsur olmadan bir ülkenin bağımsız politika izlemesinin ve egemenliğini güvence altına almasının mümkün olmadığını ifade etti.
Kalın, “Caydırıcılık şu demektir: Bir kişi size taş attığında karşıdan kurşun geleceğini bilmeli ve daha taşı eline almadan iki defa düşünmelidir. Devlete ve millete yapılan hiçbir kötülük cezasız bırakılmayacaktır.” diye konuştu.
İLGİLİ KURUMLARLA UYUM İÇİNDE HAREKET EDİYORUZ
Kalın, terörle mücadele, ülkemize yönelik casusluk faaliyetlerine engel olma, çatışma bölgelerinde risk yönetimi, stratejik istihbarat, organize suçlarla mücadele, siber vatanın korunması ve istihbarat diplomasisi alanlarında çok vektörlü ve çok boyutlu düşünme biçimlerini ve eylem yöntemlerini hayata geçirdiklerini ifade etti.
MİT Başkanı, “Sayın Cumhurbaşkanımızın dönüştürücü liderlik vasfı, tüm kurumlarımızın aynı stratejik hedef doğrultusunda çalışmasını sağlamaktadır. Bu bağlamda ilgili kurum ve kuruluşlarla tam bir uyum ve eşgüdüm içinde hareket ediyoruz. “ diye konuştu.
Dünyanın yüz yüze olduğu yeni risk alanlarından bir diğerinin de yapay zekâ olduğunu belirten Kalın, yapay zekâ, sanal gerçeklik, güçlendirilmiş gerçeklik, derin sahte ve diğer baş döndürücü gelişmeler karşısında siber vatanı korumanın en az fiziki sınırlarımızı korumak kadar hayati önemde olduğunu vurguladı.
Yapay zekayı “dijital çağın atom bombası” olarak tanımlayan İbrahim Kalın, “Sınırı ve çerçevesi çizilmemiş yapay zekâ çalışmaları insanlığın geleceğini doğrudan tehdit etmektedir” ifadesini kullandı. Kalın, yapay zekâ konusunda ulusal ve uluslararası düzenlemelerin acil olarak yapılması gerektiğini kaydetti.
Türkiye’nin son yıllarda savunma sanayi alanında “kuantum sıçraması” yaparak küresel ölçekte caydırıcı bir güç olduğunun da altını çizen Kalın, “Haksız hiçbir eylem karşılıksız bırakılmayacaktır.” diyerek Türkiye’nin terörle mücadelesinde kararlılık mesajı verdi.
“Sağlam istihbarat olmadan etkin diplomasi yapılamayacağını” vurgulayan MİT Başkanı, asimetrik ve hibrit tehditler, çok katmanlı ilişki ağları ve yeni ittifak yapıları çerçevesinde Teşkilatın istihbarat diplomasisindeki etkin rolüne dikkat çekti.
Kalın ayrıca, Teşkilatın stratejik analiz, oyun teorisi, senaryo çalışmaları ve stratejik istihbarat iletişimi imkânlarını kullanarak kol gücüyle akıl gücünü, saha bilgisiyle analiz yeteneklerini, bölgesel uzmanlıkla küresel okumaları birleştirerek, ülkemizin her alandaki hak ve menfaatlerinin uzun vadeli garantiye alınmasını hedeflediğini belirtti.
MİT Başkanı törende ayrıca, Milli İstihbarat Akademisi’nin açılışını da kamuoyuna duyurdu. Kalın, “Teşkilâtımızın uluslararası itibarının güçlendirilmesi, Türkiye’nin istihbarat teorisi ve metodolojisi üzerine söz sahibi bir ülke olabilmesi amacıyla Millî İstihbarat Akademisi’nin açılışını gerçekleştirdiğimizi ilan etmekten mutluluk duyuyorum. Akademimizin ülkemize istihbarat çalışmalarına, akademi dünyasına ve Teşkilâtımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum.” diye konuştu.
Millî İstihbarat Akademisi’nin “Batılı Ülkelerdeki Aşırı Sağ Hareketler” başlıklı ilk değerlendirme raporunu da bugün kamuoyuyla paylaştıklarını ifade eden Kalın, raporun konusunun seçilmesinde; yurt dışında yaşayan Türklerin de Avrupa’da yükselişe geçen aşırı sağ hareketlerin hedefi olmasının belirleyici olduğunu belirtti.
MİT Başkanı, Millî İstihbarat Teşkilâtının “Vatan İçin Her An Her Yerde” sloganıyla yenilenen internet sitesinin de duyurusunu yaptı. Kalın, “Teşkilâtımızın dijital dünyaya açılan penceresi olan internet sitemiz üzerinden kurumumuz ve faaliyetlerimiz hakkında bilgi alabilir, merak ettiklerinizi öğrenebilir, çalışmalarımızı takip edebilirsiniz. Arşivimizden bazı belgeleri de internet sitemizde kamuoyuyla paylaşmayı planlıyoruz” dedi.
Kalın, konuşmasını meslekte 30 yılını dolduran Teşkilat mensuplarına teşekkür ederek ve 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayarak sonlandırdı.
Kuruluş yıldönümünde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Milli İstihbarat Teşkilatı müzesinin açılışı da gerçekleştirildi. “Vatan, Gelenek ve Gelecek” kavramları üzerinden tasarlanan ve Teşkilâtın kuruluşundan itibaren yaşadığı değişimi, ülkemizde ve bölgemizde öne çıkan gelişmelerle birlikte sergileyen müzeden bir seçki de 19 Ocak’ta İstanbul Atatürk Kültür Merkezinde “Temas İstanbul” adıyla halkla buluşturulacak. Sergi, üç hafta süreyle halkın ziyaretine açılacak.