MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında tarihi bir çıkış yaparak PKK elebaşı Abdullah Öcalan’a ikinci bir çağrı yaparak gelsin DEM Parti grubunda konuşsun örgütün lağvedildiğini duyursun ve umut hakkı için gerekli yasal düzenleme yapılsın ifadelerini kullandı.
Bahçeli’nin bu ifadeleri siyaseti alt üst ederken MHP’li yetkililer de Bahçeli’nin ifadeleri sonrası sosyal medya adreslerinden değerlendirmelerde bulundu.
MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız da Bahçeli’in ifadeleri sonrası sosyal medyadan bir paylaşım yaptı.
Yıldız yaptığı açıklamada “Türk siyasetinde 21 Ekim bir milattır. Bugünden sonra siyasi değerlendirmeler 21 Ekim’den önce, 21 Ekim’den sonra diye yapılacaktır” ifadelerini kullandı.
Yıldız ikinci açıklamasında şunları söyledi:
Modern Ceza Hukukuna zaman içinde yeni kavramlar girmiştir.
Bu kavramlardan biri de “Umut Hakkı” ya da hükümlünün salıverilmeyi umut etme hakkıdır.
Bu kavram müebbet ağır hapis cezasına mahkum edilmiş hükümlünün bir gün salıverilmeyi beklemek hakkını ifade etmek için kullanılmaktadır.
Bahçeli'den Öcalan'a ikinci çağrı: Gelsin TBMM'de DEM Parti grubunda konuşsunGündemBahçeli grup toplantısında Öcalan’a yaptığı çağrı şöyle:
"Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini açıklasın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenleme yapılması ve bundan da yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil ne Edirne, adres İmralı'dan DEM'e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız.Türk milleti bölücü terörle yaşamaya mecbur değildir. Ortak gelecek ve tam bağımsızlık için bunu dahi sineye çekmeye hazırız. Yeni yüzyıl yeni hayat yeni Türkiye temelinde bagajları boşaltalım, milli ülküleri hep birlikte yaklayalım. Üçüncü hüküm cümlem de şu şekildedir; Diyarbakır Anneleri, çocuklarıyla buluşturulmalıdır. uzattığım elin bir diğer anlamı da budur. Terör yöntemleriyle herhangi bir yakın veya uzak hedefe ulaşıldığı görülmüş duyulmuş şey değildir. Barışçıl yöntemler varken teröre müracat cinayettir."