DÖNER ZİNCİRİ NASIL ÇALIŞTI?
Emniyet Genel Müdürlüğü, MASAK ve MİT Başkanlığının desteğiyle Antalya merkezli zincir bir süredir izleniyordu. Şüphelilerin döner zincirinin isim hakkı yöntemiyle genişlediği, bünyesine FETÖ nedeniyle yasaklı olan kişileri katarak büyüdüğü, örgütle bağlantısı devam eden kişilere gayri resmi ortaklık verdiği ortaya çıktı. 7 ülkede kurulan şirketlerle örgüte para transferi yaptıkları anlaşılan şirket yöneticileri, ayrıntılı izlendi. FETÖ bağlantısı olan muhasebecilerinin mali işleri düzenlediği, örgüt üyeleri arasında 220 milyonluk para transfer hacmi olduğu ortaya çıktı.
Şüphelilerin, kendi hesaplarına gönderdikleri paralar için açıklamada 'yüzde 5 hisse payı' yazarak şüphe çekmemeye çalıştıkları; şubelerde garson, kasiyer olarak SGK kaydı olan çalışanların şirket yetkililerine yüksek meblağda para transfer ettiği ortaya çıktı. Öte yandan şüphelilerin takibe takılmamak için birbirlerini hesaptan para gönderilmemesi yönünde uyardığı da öğrenildi.
Döner zincirinin şubelerine eleman alırken "soruşturması var mı, bizden mi" diye görüşmeler yaptığı ve etkin pişmanlıktan faydalandığı anlaşılan çalışanlara ise hisse vermeyip, bu kişileri işten çıkardığı saptandı.
KAPALI ÇARK SİSTEMİ
Sistemini "Referans Temelli Büyüme" olarak adlandıran şirket resmi belge olmaksızın, tamamen örgüt üyelerinin birbirine referans olmasıyla büyüdü. Şubeler, örgüte bağlı kişilere istihdam ve para sağlamak amacıyla kullanıldı. 1,5 yıl süren teknik ve fiziki takiple örgütün şubelerden, FETÖ'nün para toplama yöntemi olan, "himmet" adıyla para aldığı, gayri resmi ortaklar oluşturulduğu, hisse satışlarının da örgütle bağlantısı olan kişiler üzerinden yapıldığı belirlendi.