"Volkanik kökenli dediğimiz depremlerin de aktiviteleri söz konusu. Yunan bilim insanlarına göre 20 bini bulan volkanik kaynaklı deprem olmuş durumda. Bunlara 'tremor' deniyor yani doğrudan bir deprem değil 'depremcik' diye bir sarsıntı diyebiliriz. Onlar çok sayıda oldu. Hala da devam ediyor ama daha düşük düzeyde, daha düşük seviyede. Bu volkanizmayla tektonik etkinliğin birlikte çalıştığı anlamına geliyor. Aşağıdaki magmanın hareketleriyle o bölgedeki kabuk yavaş yavaş kırılarak bu stresi ya da baskıyı, basıncı azaltmaya çalışıyor. Hem bir fayın üzerinde deprem oluyorsa hem de magmanın hareketiyle ilgili bir deprem varsa bunların birbirini tetiklediği anlamına geliyor. Şu anda hem magmanın hareketiyle oluşan depremcikler diyelim, hem de oradaki fayın stres nedeniyle yaptığı depremler birlikte çalıştığı anlamına geliyor. Şu anda tetikleme mekanizması işliyor."
"FAYIN KIRILMAKTA OLDUĞUNU GÖREBİLİYORUZ"
Prof. Dr. Sözbilir, Ege Denizi'nde depremlerle ilgili bir belirsizlik evresi yaşandığını ifade etti.
Depremlerin Santorini Adası yakınlarında bir fay üzerinde gerçekleştiğini anlatan Sözbilir, "Oradaki kırılan fayın ne tür bir fay olduğuna dair AFAD'ın çözümleri var. Onlara baktığımızda kuzey doğu uzanımlı bir fayın kırılmakta olduğunu görebiliyoruz" diye konuştu.
AFAD'ın gerekli önlemleri ilk günden bu yana aldığını hatırlatan Sözbilir, riskli bir durumda vatandaşların yapmaları gerekenlerle ilgili broşürlerin bastırılarak kıyılarda yaşayanlara dağıtıldığına dikkati çekti.