Seferihisar ilçesi açıklarında 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde binalar yıkılıp, hasar görürken, 117 kişi öldü, çok sayıda kişi de yaralandı. Depremin 4'üncü yıl dönümüne sayılı günler kaldı. DEÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, sismolojik istasyonların verdiği bilgilere bakıldığında İzmir depreminden sonra bölgedeki artçı aktivitesinin sürdüğünü belirtip, "Geçen 4 yıldan bugüne artçı depremlerin sayısı 30 bini geçmiş durumda" dedi.
"OLASI BİR DEPREMİN SONUÇLARI ÇOK AĞIR"
İzmir'de karadan ve denizden geçen onlarca fayın bulunduğunu belirten Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "İzmir'de karada 17 potansiyeli olan diri fay var. Ayrıca 4 tane de gelecekte deprem üretme potansiyeli olabilecek fay mevcut. Denizde de bir o kadar fay bulunuyor. Yani 40 civarında fay, tehlike oluşturuyor. Yaptığımız çalışmalarda bu fayların arasında 7.2'ye kadar deprem üretebilecek faylar mevcut. Bunlar arasında Tuzla fayı, özellikle öne çıkıyor. Arkasından Gülbahçe, Seferihisar ve İzmir fayı geliyor. Bu 4 fay, aslında İzmir için en büyük deprem tehlikesini oluşturuyor. Çünkü il merkezine çok yakın bu faylar. İzmir fayı gibi bir kısmı tamamen il merkezinden geçiyor. Olası bir depremde şu anki şartlar altında ciddi can ve mal kaybına yol açabileceğini düşünüyorum" dedi.
"2 BİN YILDA BİR DEPREM ÜRETEN TUZLA FAYI SÜREYİ DOLDURMUŞ"
DEÜ olarak fayları incelediklerini vurgulayan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Bu fayları kesip, inceliyoruz. 3-4 yıldan beri gözlemlediğimiz sonuçlar var. Bunlardan biri Tuzla fayı. Yaklaşık 2 bin yılda bir deprem üretiyor. Yaptığımız incelemede bu aralığı doldurmuş. Son depremi 2 bin yıl önce yapmış. Dolayısıyla deprem yapma aralığını doldurmuş" dedi.
"DEPREM MASTER PLANLARI HAZIRLANIYOR"
30 Ekim 2020 yılı depreminde acılar yaşandığını belirten Prof. Dr. Sözbilir, "İzmir olarak doğal afetlere, depreme karşı hazırlıklı değiliz. Biz özellikle faylar üzerinde çalışmalar yaptık. Hangi zemin deprem sırasında nasıl davranacak, bunu depremden önce belgelemeye çalışıyoruz. Çalışmalar sürüyor. Büyükşehir Belediyesinin yaptığı yapı stoku yönünden çalışmalar var. Özellikle Bornova ve Konak taraflarında. Ama bizim 30 ilçemiz var. İlçelerin tümünde yapmak gerekiyor. Bunun yanında DEÜ olarak bizler, deprem master planları yönünde çalışmalar yapıyoruz. İzmir'in deprem bilişim sistemini oluşturmuş durumdayız. Yani İzmir'in faylarıyla, zeminiyle ilgili bilgiler ortaya konmuş durumda. Bunları yapı stokuyla ilgili bilgilerle birleştirdiğimizde, deprem senaryosu kapsamında, İzmir'de hangi fay çalıştığında neler yaşanacağını önceden görmüş olacağız. Buna göre de kentsel dönüşüm yol haritası ortaya çıkmış olacak" diye konuştu.
"DEPREM BİZDEN HIZLI İLERLİYOR"
"Türkiye ölçeğinde baktığımızda deprem bizden hızlı ilerliyor" diyen Prof. Dr. Sözbilir, "Biz fayı çalışırken, fay deprem üretiyor. Bu da bizim biraz geride kaldığımızı gösteriyor. Bu yüzden çok acele etmeliyiz. 10 kat daha hızlı olmalıyız ki depremi önceden yakalayıp önlem alabilelim" dedi.