İstanbul’un Beykoz ilçesine bağlı Kavacık Mahallesi Fatih Sultan Mehmet Caddesi’nde 9 Temmuz’da meydana gelen kazada, Fatma Zehra Kınık, Baki Sokak’tan Fatih Sultan Mehmet Caddesi’ne çıkarken motosiklete çarpmıştı.
Kazada motosikletteki sürücü Yavuz Selim Öztürk ve arkasındaki Batın Barlasçeki motosikletten düşerken sürücüsüz motosiklet de yayalara çarparak yaralanmalarına sebep olmuştu. Motosikletten düşen sürücü Öztürk yaralı kurtulurken, başını kaldırımdaki beton dubaya çarpan Barlasçeki ise yaşamını yitirmişti. Gözaltına alınan otomobil sürücüsü Fatma Zehra Kınık, çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
Kızılay'ın eski Başkanı Kerem Kınık'ın kızı Fatıma Zehra Kınık Demir hakkında bilirkişi raporu hazırlanmıştı. Raporda, Fatıma Zehra Kınık Demir’in yüzde 100 kusurlu olduğu ifade edildi.
İLK DURUŞMA GÖRÜLDÜ
Önceki Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatma Zehra Kınık Demir'in, bir kişinin hayatını kaybetmesine ve iki kişinin yaralanmasına yol açtığı kazanın ilk duruşması 30 Ekim’de İstanbul Anadolu Adliyesi 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Basına ve izleyicilere kapalı gerçekleştirilen duruşmada, Fatma Zehra Kınık Demir savunmasını yazılı olarak mahkemeye sundu. Adli kontrolü de kaldırılan Demir’in yazılı savunması ortaya çıktı.
ZEHRA KINIK'IN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
BirGün'den İsmail Arı'nın haberine göre; Fatma Zehra Kınık Demir yazılı savunmasında şu ifadelere yer verdi;
“İddianamedeki suçlamayı kabul etmiyorum. Bu olayda benim herhangi bir kusurum veya ihmalim yoktur… Ben seyir halindeyken bir anda ön sol farıma bir motosiklet hızla gelerek bana çarptı. Aracımı hemen durdurup ne olduğunu anlamaya çalıştım. Sonrasında yaşadığım şok nedeniyle ağlamaya başladım. Orada motosikletin arkasındaki kişinin yerde yaralı bir şeklide yattığını gördüm. ‘Lütfen ambulans çağırın, birisi ambulans çağırsın’ diye oradakilerden yardım istedim. Birileri yaralının nefes aldığını söyledi. Yaralılar ambulansla kaldırılana kadar yanlarından hiç ayrılmadım. Ben kaza mahalline geldiğimde, motosikletin sürüklenip kaldırımdaki iki vatandaşa çarptığını öğrendim."
"BENİM BİR KUSURUM YOK"
"Benim bu kazanın oluşmasında hiçbir şekilde kusurum yoktur. Ben tamamen trafik kurallarına uygun bir şekilde yola çıktım ve hızım trafik kurallarına uygundu. Sağımı ve solumu kontrol ettikten sonra, minibüs sürücüsünün de yol verip geçmeme müsaade etmesi üzerine yola katıldım. Tüm gerekliliklere uygun şekilde hareket ettim. Ancak maalesef motosiklet gerçekten çok hızlı seyrediyordu. Olayın meydana geldiği cadde çok işlek bir cadde olup devamlı araçlar geçmektedir. Hemen yola katıldığım yerin solunda otobüs durağı vardır. Yol üzerinde de 30 kilometre hız ile gidilmesi gerektiği ve yaya yolu olduğunu gösteren tabelalar mevcuttur. Trafik kurallarına aykırı ve kask ve koruyucu ekipmansız motosiklet kullanmaları nedeniyle üzücü bu olay meydana gelmiştir. Bu olayda kesinlikle benim bir kusurum yoktur.
"İLK DEFA KAZA YAPTIM"
""Bu üzücü kaza sonrasında, maalesef hem şahsım hem ailem çok çirkin iftiralara maruz kaldık. Hakkımızda gerçek dışı haberler yapıldı. Yurt dışına kaçtığım söylendi. Ancak ben kaza olduktan bu yana Kavacık Polis Merkezi Amirliği’nde haftada 5 gün imza atmaya devam ettim.
19 yaşımdan beri ehliyet sahibiyim ye 7 yıldır araba kullanıyorum. 9 Temmuz'da ilk defa bir trafik kazası yaşadım. Gerçekten büyük bir şok ve hüzün yaşadım. Batın Barlasçeki'nin vefatı beni de derinden üzdü."
"BERAATIMI İSTİYORUM"
"Bu kazanın yaşanması gerçekten çok acı. Merhumun ailesine tekrardan baş sağlığı diliyorum, acılarını paylaşıyorum, yaralılara da acil şifalar diliyorum. Kusurlu olduğum yönündeki trafik kaza tespit tutanağını kesinlikle kabul etmiyorum. Hakkımda beraat kararı verilmesini sayın mahkemenizden saygılarımla arz ve talep ederim.”