İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Selçuk Küçükkaya, Cengiz Çalışkan, Cenk Birtürk ve Musa Kuş ile 9 tutuksuz sanık katıldı. Taraf avukatları da duruşmaya katıldı. Sanıklar, bir önceki celse verilen mütalaaya karşı savunmalarını gerçekleştirerek beraatlarını talep etti.
KARAR ÇIKTI
Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Selçuk Küçükkaya'yı 'Siyasal ve askeri casusluk' suçundan 15 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ayrıca sanık Küçükkaya, Uğur Mumcu suikasti davasının sanığı Abdulhamit Çelik ve eşi Hülya Çelik'e yönelik 'İmzasız mektupla veya özel işaretlerle ve birden fazla kişiyle tehdit' suçundan 6 yıl 8 ay ve 'Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak' suçundan ise 5 yıl olmak üzere toplam 26 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı.
CASUSLUKTAN CEZA ALDILAR
Heyet, ayrıca sanıklar Cenk Birtürk, Fatma Birtürk ve Musa Kuş'u, Küçükkaya ile aynı suçlardan 18'er yıl 4'er ay hapis cezasına hükmederken, sanık Emre Birtürk'e 'Siyasal ve askeri casusluğa yardım' ile iki kişiye karşı 'Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak' suçlarından toplam 8 yıl 9 ay hapis cezası verdi.
BİR SANIĞA TAHLİYE
Heyet, diğer 11 sanığı 'Siyasal ve askeri casusluğa yardım' suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Firari sanık Serkan Özdemirci hakkındaki yakalama kararının devamına ve dosyasının ayrılmasına karar verildi. Sanıklar Selçuk Küçükkaya, Musa Kuş ve Cenk Birtürk'ün tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, sanık Cengiz Çalışkan'ı tahliye etti.
HEYET ÖRGÜT KURMADAN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Öte yandan mahkeme heyeti, tüm sanıklar hakkında 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurma' suçunu oluşturma ihtimalini dikkate alarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, İsrail İstihbarat Servisi'nin Türkiye'de ikamet eden veya ülkemizle ekonomik ilişkileri olan hedefindeki mağdurların ve aile bireylerinin yurda giriş-çıkış kayıtları, telefon görüşme ve sinyal bilgileri, banka hesap ve mal varlığı bilgileri gibi hassas verilerini toplayarak takipleri, bu kişilerin ev ve iş yerleri çevresinde olası bir eylem için keşif hazırlığı yapılması, bu kişilerin ilişkili oldukları işletmelerin ticari sır teşkil eden bilgi ve verilerinin tespiti ve temini amacıyla Taner Sezgin kod adını kullanan Selçuk Küçükkaya ile irtibat kurduğu belirtiliyordu. Küçükkaya'nın hedefteki şahısları takip ettirdiği elemanlarıyla iletişim kurabilmeleri için "Üçüncü göz uzman kadrosu" isimli bir whatsapp grubu kurduğu öne sürülüyordu. İddianamede, 17 sanığın "Devletin Gizli Kalması Gereken Bilgilerini Siyasal veya Askeri Casusluk Amacıyla Temin Etme" suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapisleri isteniyordu.
Sanıklar hakkında Uğur Mumcu suikasti davasının sanığı Abdulhamit Çelik'in evine beyaz gül, mermi ve tehdit notu içerikli paket gönderdikleri iddiasıyla açılan dava da bu davayla birleşmişti. Dosyaya ulaşan MİT raporunda ise Küçükkaya ve diğer sanıkların, kamu kurumlarından elde ettikleri gizli verileri kullanarak Türkiye'de cinayet, adam kaçırma, tehdit ve şantaj gibi suçları işlemeyi tasarladıkları kaydediliyordu. Sanık Selçuk Küçükkaya savunmasında, casusluk iddialarını reddederek 2018-21 yılları arasında daha çok boşanma davalarıyla alakalı dedektiflik yaptığını ve çalıştığı kişilerin istihbarat elemanı olduğunu bilmediğini söylemişti.