Gaziantep İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, kaçakçılıkla mücadeleye yönelik Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde çalışma yaptı. Yapılan çalışmalar neticesinde, Şehitkâmil ilçesinde danışmanlık hizmeti adı altında faaliyet gösteren bir işyerinde yüksek miktarda döviz ve altın bulundurulduğu bilgisi alan ekipler teknik ve fiziki takip çalışmaları sonucunda yasadışı ve kayıtdışı para transferi yöntemi olan “hawala” sistemi kullanarak haksız kazanç elde eden (M.A), (S.B), (M.A), (A.B), (C.H), (M.A), (A.İ) isimli 6 şüpheli şahsa operasyon yaptı.
Yapılan operasyonda şüpheliler yakalanarak gözaltına alındı. Diğer yandan 2 ayrı işyerinde, şüphelilerin üstünde ve araçlarında yapılan aramalarda ise 2 milyon 336 bin 773 ABD Doları, 6 bin 30 Euro, 9 bin 870 Türk Lirası, 31 bin 256 Suudi Arabistan Riyalı, 1 kilogram külçe altın ve 348 gram hurda altın ele geçirildi ve işyeri kamera kayıtları, 1 ajanda, 1 para sayma makinesi ile 6 adet cep telefonuna el konuldu.
Gözaltına alınan şüphelilerin tamamı işlemlerinin ardından çıkarıldıkları adli makamlarca tutuklanarak cezaevine teslim edildi.
-Hawala eski bir yöntem midir?
İlk ortaya çıkışı bilinmese de, kaynaklara baktığımızda bu sistemin 13. yüzyıldan beri özellikle Hint Okyanusu çevresinde okyanus arası ticarette kullanıldığını görüyoruz. 20. yüzyıla geldiğimizde ise Ortadoğu, Doğu Afrika ve Güney Asya’da yine yaygınlıkla kullanılan bir sistem. Suriye’deki iç savaş öncesi dönemde de oradaki insanlar bu sisteme aşinaydı. Özellikle bu ülkelerde kullanılmasının sebebi verdikleri göçle ilgili. Örneğin buralardan çalışmak için Körfez ülkelerine giden kişiler geride bıraktıklarına ailelerine bu yöntem ile para gönderiyordu. Tabii bu ağlar da göç ettikleri her yere onlarla birlikte gidiyor.
-Hawala para transferini nasıl tarif edebilirsiniz?
Hawala’da karşı tarafa para gönderecek kişi önce kendi bulunduğu yerde parayı teslim edebileceği bir aracı buluyor. Bu aracıya ise genellikle diğer kişilerden aldığı referans üstünden ulaşıyor - ki bu referans ona güvenmesinde önemli bir koşul. Aracıya göndermek istediği meblağı verip teslim alacak kişinin bilgilerini paylaşıyor. Daha sonra aracı, paranın ulaşacağı yerde hizmet veren diğer bir aracıyla iletişime geçiyor ve o kişiye belirlenen miktar kadar para aktarılmasını söylüyor. Ancak aracılar arasında fiziksel para gönderimi olmuyor, karşılıklı hesap defterleri var. Aracılar arasında çıkan hesap dengesizlikleri farklı yöntemlerle ve belirli zaman aralıklarıyla gideriliyor. Ama bu işlemlerde de paranın fiziksel transferi pek söz konusu değil. Gönderdiğiniz miktar 200-300 Türk lirası hatta bin dolar kadar nispeten düşükse transferler anlık olabiliyor. Aracıların birçoğu yazışmalarını WhatsApp üzerinden gerçekleştiriyor ve doyasıyla bilgi anında karşı aracıya iletilmiş oluyor. Ulaşımı zor olan bölgelere ise en fazla iki günde aktarım sağlanıyor - ki bu kadar uzun sürmesi nadiren görülüyor. Teslimatta alıcılar paralarını çoğunlukla elden alırken bazı aracılar motokurye gibi dolaşıp evlerine kadar giderek hizmet veriyor. Taraflar arası güven nasıl sağlanıyor? Savaş nedeniyle Suriye’nin birçok farklı yerinden aynı yerlere göç eden kişiler arasında aile ve akraba bağlarından ayrı ama neredeyse aynı güçte yeni güven ilişkileri oluşuyor. Hawala’nın savaş öncesinde ve sonrasında kullanımındaki en önemli fark bu. İşin ilginç yanı, hem para transferi yapan kişinin aracıya, hem de iki aracının birbirine duyduğu güven. Tamamen güvene dayalı bu ilişki gayri resmî bir şekilde yürüyor. Burada özellikle havale ağlarında iki farklı güven ilişkisinden söz edebiliriz: İlki savaştan önce birbirini tanıyan ve birbirine eş, dost, akraba gibi tanışıklıklar üzerine dayanan ilişkiler ve bu şekilde birbirine güvenenler; diğeri ise bu yerel bağları birbirine eklemleyen ve genellikle savaş sonrası göç ve sürgün deneyimleri üzerine kurulu trans-lokal ilişkiler. Sistemin etkin işlemesinde havale ağlarının savaş esnasında bu şekilde çeşitlenmesi çok önemli.
Hawala sektörünün büyüklüğünü tespit edebiliyor muyuz?
Hawala’nın sektör büyüklüğünü ortaya çıkarmak çok zor, insanlar bu konuda açıkça konuşmak istemediğinden anket gibi yöntemlerle veri toplamak mümkün değil. Ancak özellikle rejimin kontrolü dışında kalan bölgelerde tamamen hawala kullanılıyor. Ben de bu sistemi kullanan ve aracı olarak hizmet veren görüştüğüm 115 kişi ile bire bir ilişki kurarak bilgi edinebildim. Sahadayken kimi zaman hastane hizmeti almalarına, kimi zaman ev bulmalarına yardım ettim. Bir eğitim merkezinde Türkçe dersi verdiğim de oldu. Yine de insanlar haklı olarak bu konuda bir araştırmacıyla konuşmaya çekinceliydi. Örneğin görüştüğüm biri 2-3 ay kadar bana bu konu hakkında bilgisi olmadığını söylese de sonrasında ‘Benim de bir kuzenim transfer yapıyor aslında, onunla görüşebilirsin’ dedi. Böylece insanlarla etkileşim kurarak aracılarla da tanışmaya başladım. Sonuç olarak, 'nerede bir Suriyeli varsa havale ağları oraya kadar uzanıyordur' diyebilirim. Araştırmam sırasında en çok duyduğum şeylerden biri buydu. Zaten sistemin bu kadar etkin çalışmasının sebebi de savaş nedeniyle doğan müthiş ihtiyaç ve buna karşılık birçok sıradan Suriyelinin aracılık yapmaya başlaması. Suriye’de küçük köylerde bile transfer yapan birkaç alternatif bulunabiliyor.