Bursa'da ilişki sırasında dini nikah adı altında birlikte yaşadığı 5 aylık hamile N.M.T.’nin , boğazını sıkıp ölümüne neden olduğu suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen tutuklu sanık Y.A.M.A., çıktığı son duruşmada olayın basında yer alması nedeniyle kendisinin ve ailesinin mağdur olduğunu söyleyerek, duruşmanın gizli görülmesini istedi.
Olay, 2023 Temmuz ayında Yıldırım ilçesi Ortabağlar Mahallesi'nde meydana geldi. Suriye uyruklu Y.A.M.A., 4 çocuğunun annesi olan M.A.'dan Aralık 2022’de boşandıktan sonra, uzaktan akrabası olan N.M.T. ile dini nikah yaparak birlikte yaşamaya başladı. İddiaya göre, olay günü öğle saatlerinde Y.A.M.A. ile N.M.T. birliktelik yaşadı.
İlişki sırasında Y.A.M.A., N.M.T.’nin başını yataktan aşağı sarkıttı. Y.A.M.A. ardından her iki kolu vücudunun altında kalan hamile kadının boğazını önce sağ, sonra da sol eliyle sıktı. Bu sırada, boğazından hırıltı sesi gelip ağzından köpük çıkan kadın hareketsiz kaldı. Durumu fark eden Y.A.M.A., saat 13.00 sıralarında evden çıkıp arkadaşları ile buluşmaya gitti. Saat 17.00 sıralarında tekrar geldiği evde, N.M.T.'nin hareketsiz yattığını gören şüpheli, bu kez cep telefonu ile aradığı arkadaşı İ.O.'dan yardım istedi. Eve gelen İ.O., sağlık ekiplerine haber verdi. Sağlık ekibinin yaptığı kontrolde N.M.T.’nin hayatını kaybettiği tespit edildi. İhbar üzerine adrese sevk edilen polis ekipleri, Y.A.M.A.'yı gözaltına aldı.
FANTEZİ SAVUNMASI YAPTI
Emniyetteki sorgusunda, N.M.T.'yi bilerek ve tasarlayarak öldürmediğini söyleyen şüpheli, olayın birliktelik sırasında fantezi yapmak istemesi sonucu yaşandığını öne sürdü. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Y.A.M.A., tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olayla ilgili Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, “Tanığın ifadesinin ardından yapılan soruşturma sonunda, Suriye uyruklu Y.A.M.A.’nın, birliktelik sırasında cinsel fantezi süsü vererek, hamile olduğunu bildiği N.M.T.’nin boğazını sıkıp öldürmek sureti ile üzerine atılı suçu işlediği belirlendi” görüşüne yer verildi.
Hakkında, Bursa 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde ‘kadına karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan Y.A.M.A. mahkemedeki savunmasında, N.M.T. ile aralarında hiçbir sorun olmadığını belirtip, “Kendisiyle birliktelik yaşarken, eşimin baş kısmı yataktan aşağı sarkıyordu. Her iki kolunu vücudunun altına almıştı. Ben de fantezi amacıyla önce sağ elim sonra da sol elimle boğazını tutuyordum. Bu sırada kendisinden hırıltı sesi duydum. Ağzından köpük gelince korkup birlikteliğimize son verdim. Daha sonra hareketsiz olduğunu görünce kolunu havaya kaldırdım. Kolu yatağın üzerine düştü. Sonra gidip duş aldım. Yataktan indirip battaniye sardım. Bu sırada tamamen hareketsiz yatıyordu. Ne yapacağımı bilemediğim için saat 13.00'te evden çıktım. 17.00'de geri döndüm. Telefon ile yardım istediğim arkadaşım bana bir tanıdığını gönderdi. O kişi de sağlık ekiplerine haber vermemizi söyledi. Sonrasında gözaltına alındım. Ben, eşimi kesinlikle öldürmek istemedim” dedi.
"BEYİN KANAMASI GEÇİRMİŞ OLABİLİR"
Y.A.M.A., mahkeme başkanının maktulün boynundaki morlukların nasıl olduğu sorusuna ise “Ölüm olayı birliktelik sırasında istemeyerek meydana geldi. Birliktelik yaşadığım kişi amcamın kızı olur, onu neden öldürmek isteyeyim. Onu çok seviyordum. Çok uzun süre cinsel birliktelik yaşadık. Boynundaki morarmalar onu öptüğüm için olabilir. Nasıl öldüğü ile ilgili bir fikrim yok o esnada beyin kanaması da geçirmiş olabilir” diye yanıt verdi.
TUTUKSUZ YARGILAMASI İSTENİLDİ
Sanık avukatı Mert Ata Kılıç ise yaptığı savunmada müvekkilinin eşinin öldürmeye yönelik kasti bir eylemi olmadığını, karşılıklı eylemlerin söz konusu olduğunu belirterek, “En aleyhte değerlendirmeyle ihmali bir davranıştan söz edilebilir. Bu da müvekkilimin olay anında şok etkisiyle ambulansa haber vermemesidir. Müvekkilim ile maktule arasında yaşanan cinsel ilişki sırasında karşılıklı fantezi amaçlı eylemler söz konusudur. Müvekkilin de bahsettiği gibi maktulenin boynundaki morarmalar bundan kaynaklıdır. Suç vasfının müvekkil lehine değişme ihtimali vardır. Tutuklama, tedbirden ziyade cezalandırmaya dönüşmüştür. Bu nedenle müvekkilin şu aşamada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına karar verilmesini talep ederiz” dedi.
ESKİ EŞ: ÇOCUĞU DÜŞÜRMEYE ÇALIŞIYORDU
Sanığın, 19 yıl önce ülkesinde evlenip, olaydan 8 ay önce boşandığı M.A. ise soruşturma sırasında verdiği ifadede, Y.A.M.A.’nın evliliklerinden olan 4 çocuğunu sevmediğini belirterek, “Her hamile kaldığımı öğrendiğinde, birlikteliğimiz sırasında boğazımı sıkıp karnıma bastırarak, çocuğu düşürmeye çalışıyordu” diye konuştu.
HABER ÇIKINCA MAĞDUR OLMUŞ
Tutuklu sanık Y.A.M.A.'nın yargılanmasına devam edildi. Mahkeme tarafından tanık olarak çağrılan, tutuklu sanığın boşandığı M.A., ifade vermeme hakkını kullanarak, konuşmak istemediğini söyledi. Duruşmada söz alan Y.A.M.A. ise suçsuz olduğunu yineleyip, “Olayın basında çıkmasının ardından ben ve ailem perişan olduk. Zor günler geçiriyoruz. Bu nedenle yargılamanın gizli yapılmasını istiyor, tahliyemi talep ediyorum" dedi.
Mahkeme heyeti, sanığın yargılamanın gizli yapılması ve tahliye talebini reddedip, duruşmayı erteledi.