tv100.com yazarı Hacı Yakışıklı'nın "Kemal Bey'in dönüş hesapları" başlıklı yazısı
Siyasette parti genel başkanları “bu işi” bıraktıktan yahut “kaybettikten” sonra uzun süre sahneye çıkmazlar.
Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Tansu Çiller’i siyaseti bıraktıktan yıllar sonra gördük. Biraz yaşlanmış, biraz gözlerinin renginde dönemin acılarının verdiği ıstırabı hâlâ taşıyan bir Çiller…
Mesut Yılmaz yıllarca ortaya çıkmadı, Bülent Ecevit de öyle…
Ama Kemal Kılıçdaroğlu belki de siyaset tarihinde ilk olacak şekilde Ankara’da ofis tuttu ve “hiçbir şey olmamış gibi” görüşmeler yapmaya devam ediyor.
Kemal Bey “Genel Başkan koltuğunu” kaybetti, ama siyaseti bırakmadı.
CHP’de şu an aktif siyaset yapmayan ama dönemin en hızlı milletvekillerinden biriyle görüştüm. Kemal Bey ve ekibiyle de irtibatı var.
“Kemal Kılıçdaroğlu şu ana dek iki defa kendisinden randevu isteyen Ekrem İmamoğlu’na cevap vermedi” dedi.
Görüşemezler mi?
Elbette görüşebilirler, sonuçta iki ay öncesine kadar “Baba-Oğul gibi” olan siyasetçilerden bahsediyoruz.
Ancak konuştuğum isimler Kemal Bey’in dönüş hesapları yaptığını söylüyorlar.
Özgür Özel hâlâ “CHP Genel Başkanı” unvanının altını dolduramadı.
TBMM’de PKK terörüne karşı ortak bildiriye imza atmaması birçok CHP seçmeninin de garipsediği skandal vaka oldu ki Kemal Bey olsa o bildiriye imza atardı; sonra yine söyleyeceğini söylerdi.
Amacım “Kılıçdaroğlu güzellemesi yapmak” değil!
Ekrem İmamoğlu İstanbul’da kaybettiği an Özgür Özel’in koltuğu da sallantıya girecek.
CHP’de bu kez Olağanüstü Kongre olacak ve “gerçek adaylar” sahneye çıkacak.
Belki CHP’nin geleceği açısından daha hayırlı olabilir.
Sayın Özel “gerçek bir genel başkan adayı” olamadığı gibi “gerçek bir Genel Başkan” da olamadı.