Yeni Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Ankara Büyükşehir Belediye başkan adayı Suat Kılıç ile Sincan Osmanlı Semt Pazarı'nı ziyaret etti. Pazar alanında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erbakan, MKYK üyesi Abdurrahman Akyüz'ün İstanbul'daki adaylarının Kurum lehine çekilmesine ilişkin değerlendirmede bulundu. Erbakan, "Kendisi MKYK üyesi, böyle bir konuda yorum yapma veya da karar alma yetkisi kendisinin yok. Onun açıklamalarından sonra genel merkezimiz gerekli açıklamaları yaptı. Bizim İstanbul adayımız Mehmet Altınöz’dür. Kesinlikle çekilme gibi adayı geri çekme gibi bir durum söz konusu değil. Bütün gücüyle Mehmet Altınöz de diğer adaylarımızla bütün seçim bölgelerinde seçim çalışmalarına devam ediyorlar. Bütün bölgelerde kendi adaylarımızla ahlaklı belediyecilik, milli görüş belediyeciliği ile seçimlere gidiyoruz" diye konuştu.
'SEÇİM GELMEDEN BİR HAFTA ÖNCE 500 BİN ÜYE SAYISINI AŞTIK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın küsenlerin, geri döndürülmesine ilişkin açıklamasına yönelik konuşan Erbakan, şunları söyledi:
"Gidenlerin geri getirilmesi her siyasinin hedefidir. Daha önceki seçimde de Sayın Cumhurbaşkanı bunları söylüyordu. Şimdi de onu söylemesi gayet doğal, biz de kendi kitlemizi ve oy oranımızı, üye sayımızı arttırmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Milletimizin de buna teveccühü olduğunu görüyoruz. Seçim gününe kadar 500 bin üye sayısı hedefi koymuştuk. Seçim gelmeden bir hafta öncesinde 500 bini aştık. Bu hızla gidersek 1 milyona da birkaç ay içerisinde ulaşacağız. Bu ciddi bir büyüme. Türkiye'nin en hızlı büyüyen siyasi partisiyiz. Bunun sandıklara da 31 Mart'ta yansıyacağını açık bir şekilde görüyoruz ve söylüyoruz. Ekonomik sıkıntılardan, adaletsizliklerden bunalan dertli, rantçı ve heykelci belediyecilikten bunalan her kesimden insan geliyor. Tabii AK Parti'den de geliyorlar. Bizim hedefimiz 31 Mart'ta yerel yönetimlerde iktidar, ardından 2028 yılında milli görüşü Yeniden Refah Partisi ile iktidara taşımak."
'BÜYÜK BİR SESSİZLİK VAR'
İsrail ile ticaret konusuna değinen Fatih Erbakan, bu konuda büyük bir sessizlik olduğuna dikkat çekerek, "Büyük bir sessizlik var. 6 asır Filistin'in, Gazze'nin, Kudüs'ün hamisi olmuş Osmanlı'nın torunları olarak katil siyonist rejime bu ürünleri göndererek bu ticareti yapmamız akıl alacak gibi değil" değerlendirmesinde bulundu.