Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Bayraktar, maden ocağı yerleşkesinde bulunan Kriz Yönetim Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, haritalar üzerinden arama kurtarma çalışmalarında gelinen son duruma ilişkin bilgi verdi.
Heyelan sonrasında yaklaşık 10 milyon metreküplük toprak aktığını, hesaplamalara göre Sabırlı Deresi'ne ise yaklaşık 5 milyon metreküp toprağın hareket ettiğini söyleyen Bayraktar, heyelanın iki yönlü gerçekleştiğini hatırlattı.
Arama kurtarma çalışması süren 9 kişiden 6'sının bu dere yatağına gelen toprak alanının içerisinde, 3'ünün ise manganez ocağının içerisinde olduğunu düşündüklerini kaydeden Bayraktar, çalışmaları bu bölgeye yoğunlaştırdıklarını dile getirdi.
Manganez ocağında 1,5 milyon metreküpe yakın bir toprak bulunduğunu, bu toprağın 35 metre yüksekliğe ulaştığını, bunun da neredeyse 12 katlı bir apartmana karşılık geldiğini aktaran Bayraktar, şöyle konuştu:
"Dolayısıyla oraya erişmeye çalışıyoruz. Özellikle geçtiğimiz 3 gün içerisinde çok ciddi bir heyelan riski devam ediyordu. Dolayısıyla AFAD çalışanlarımızın da çalışma alanını riske sokacak bir durumdaydı. Biz özellikle dün akşam itibariyle biraz daha sahanın stabil, durgun olduğunu gördük. Onun için de çalışmalarımızı geceden itibaren yoğunlaştırdık. Çok büyük bir topraktan bahsediyoruz, yaklaşık 210 bin metrekarelik bir alanı etkiledi. Dolayısıyla burada özellikle yaptığımız radar ölçümleri, dedektörlerle yaptığımız çalışmalar neticesinde potansiyel işçi kardeşlerimizin ulaşacağı yerleri tespit edip oralara yoğunlaşmış durumdayız."
Dere yatağına gelen toprağın kaldırılmasının öncelikli konulardan biri olduğunu, bunun çok zaman alabileceğini dile getiren Bayraktar, "Ama bu toprakları da herhangi bir yere gelişigüzel bir şekilde koyma şansımız yok. Dolayısıyla bu kontamine olmuş toprağı, en emniyetli olabilecek yer olarak manganez ocağının yanında geçmişte çalışılmış bir mermer ocağına aktarmayı planlıyoruz. Buna karar verdik. Mermer ocağını hazırlıyoruz. Gerekli tedbirleri almak suretiyle inşallah buradan toprağa hızlı bir şekilde şuraya aktarmış olacağız." diye konuştu.
"SU VE TOPRAK ANALİZLERİ YAPIYORUZ"
Bakan Bayraktar, haritalar üzerinde Sabırlı Deresi yatağını göstererek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buradan herhangi bir şekilde suya, hem buradaki suya hem de yer altı suyuna kontaminasyon, bulaşma olmasın istiyoruz. Onun için bu işlemi biraz hızlı yürütüyoruz. Her gün farklı lokasyonlardan, suyla alakalı 9 ayrı lokasyondan ölçüm alıyoruz. Barajın hem kaynak kısmında hem çıkış kısmında iki ayrı noktadan su ölçümü yapıyoruz ve halk sağlığını etkileyecek herhangi bir olumsuzluk var mı ona bakıyoruz. Önceki günlerde ve en son dün itibariyle yaptığımız ölçümlerde herhangi bir olumsuzluğa rastlamış değiliz.
Onun dışında Çöpler Deresi ve Sabırlı Deresi'nin hem gözlem kuyularında hem Sabırlı Deresi'nin burada kurduğumuz seddi önünde ve arkasında ölçümlerimizi gerçekleştiriyoruz. Dediğim gibi çok şükür bu 9 lokasyonun hiçbirinde suda halk sağlığına zarar verecek herhangi bir olumsuzluk söz konusu değil bugün itibariyle. Ama biz yakın bir şekilde hem suyu hem toprak analizlerini yapıyoruz hem buradaki laboratuvarlarımızda yapıyoruz hem de Ankara'da yapıyoruz. Dolayısıyla işin çevresel boyutu, çevreye verdiği olumsuzlukla alakalı konuları da yakın bir şekilde takip ediyoruz."
Bakan Bayraktar, buradaki toprağın kaldırılmasının arama kurtarmayı da destekleyecek bir konu olduğunu dile getirerek, konuyla ilgili soruşturmanın ise titizlikle devam ettiğini ifade etti.
Adli soruşturma kapsamında 6 kişinin tutuklandığını, 2 kişinin adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığını hatırlatan Bayraktar, dün madenci aileleriyle de bir araya geldiklerini belirtti.
Onlara gerekli bilgileri verdiklerini ve her şeyi bütün şeffaflığıyla anlattıklarını vurgulayan Bayraktar, "Temiz suyun buradaki dere havzasına karışmadan daha farklı yollarla aktarılmasıyla alakalı da özellikle DSİ'nin koordinasyonu ve kontrolünde ciddi bir çalışmayı yürütüyoruz. Yani hem çevreyle alakalı gerekli tedbirleri almaya devam ediyoruz hem de yoğun bir şekilde arama kurtarmaya gece gündüz devam ediyoruz. Ümit ediyorum en kısa sürede bu kardeşlerimize ulaşırız." ifadelerini kullandı.
"KAMYONA AİT PARÇALAR BULDUK"
Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bayraktar, toprak kaymasının olduğu gün dinamit patlaması olduğu iddialarıyla ilgili soru üzerine müfettişlerin bu konuda soruşturmasının sürdüğünü ancak toprak kaymasının olduğu gün patlatma yapıldığıyla alakalı kendilerinde bir veri olmadığını söyledi.
Patlamayla ve sahada bulunan dinamitle alakalı şu ana kadar gördükleri bir aykırılık olmadığını aktaran Bayraktar, "Ama soruşturma bitmeden de bir şey söylemek erken olur diye düşünüyorum." dedi.
Başka bir gazetecinin "kayıp madencilerin kullandığı bir kamyonun parçalarının bulunduğu" iddiasıyla ilgili sorusu üzerine de Bayraktar, "Evet bu kamyona ait parçaları bulduk. Dolayısıyla oraya odaklanmış durumdayız." diye konuştu.
"5 işçinin konteyner içerisinde olduğu ve 6 metre derinlikte tespit edildiği" iddialarına ilişkin soru üzerine ise Bayraktar, bu konuda çok net bir bilgilerinin olmadığını, madencilerin dere yatağına gelen kısımda konteynerin içerisinde veya civarında olduklarının tahmin edildiğini, tespit edilen bazı lokasyonlar bulunduğunu bildirdi.
TOPRAK HAREKETLİLİĞİNDE DAHA STABİL BİR GÖRÜNTÜ
Bakan Bayraktar, toprak istiflerinin nasıl yapıldığı ve mevzuatın ne kadarına izin verdiğine ilişkin soruya da şöyle cevap verdi:
"3 ayrı lokasyonda istiflemeden söz edebiliriz. Yani üçe bölünmüş gibi düşünebiliriz. Maden firması atıkla alakalı Çevre Şehircilik Bakanlığının ilgili birimlerine planlamalarını sunarak izinlerini alıyor. Uygulama, soruşturma konusu, zaten ana konulardan bir tanesi. Uygulama esnasında yaptıkları farklı bir şey var mı? Bu soruşturmanın neticesinde ortaya çıkacak."
Yeni bir göçük ihtimali olup olmadığına yönelik soruya da Bayraktar, ana toprak kaymasının olduğu manganez ocağı tarafında toprak hareketlerini cihazlarla takip ettiklerini, son 3 günde bazı hareketler olduğu için daha temkinli hareket ettiklerini ifade ederek dün akşamdan bu yana ise biraz daha stabil bir görüntü olduğu için sahada daha yoğun bir çalışma yaptıklarını anlattı.
Bakan Bayraktar, bu noktada bir aksilik yaşanmadan en kısa sürede 3 kişiye ulaşmayı planladıklarını da sözlerine ekledi.