CHP lideri Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuştu.
BAHÇELİ'YE YANIT
Özel'in konuşmasından satırbaşları şöyle:
CHP, siyasette gerilimden beslenen bir parti değildir. Kim olursa olsun, eski dosttan düşman olmaz. Siyasi rakipleri düşman bilmeyiz, kaba kuvvete sarılmayız, demokrasiden ayrılmayız. Ama birileri mevcudiyetini koruyacak diye CHP ile çatışmak istiyorsa, adı kim olursa olsun asla o çatışmanın parçası olmayız. Sayın Devlet Bahçeli'nin bugün kullandığı bütün ifadeleri, onları metne yazan ve kendi kusurlarını örtmeye çalışan, bütün MHP'lilerin yakından bildiği ve yaka silktiği o ikisinin kusuru görüyorum. Devlet Bey'in de canı sağ olsun.
HAKKARİ BELEDİYESİ'NE KAYYIM ATANMASI
Hakkari de kararını verdi. Hakkari'de her iki kişiden birinin oyunu alan Mehmet Sıddık Akış seçildi. Dün bir operasyonlar Hakkari Valisi'nin göreve atandığını gördük. İlgili iddianame 201 yılında başlayan soruşturmaya ait. Dava 2014'te açılmış. 14 yıllık mesele. İddianameyi hazırlayan savcı FETÖ'den firarda. İddiaları ispat imkanı yok. Dün yeni bir soruşturma açılıp, belediye başkanı yeni soruşturmaya istinaden gözaltına alınıp, suçu varsa, kaydı varsa, delil varsa elbette cezalandırılabilir ama usul yöntem bellidir.
Kayyum atamak Hakkari halkının kararına saygısızlıktır. Bir kanun hükmünde kararnameyle terörle ilişkiliyse kayyum atarım, içlerinden seçtirmem. Bu anlayış AK Parti'yi, Cumhur İttifakı'nın 31 Mart günü seçimlerde aldığı hezimenin en önemli birkaç sebeplerinden birisidir. Milletin iradesine saygısı olmayanın milletin gönlünde yeri olmaz.
Ahmet Türk ziyaretime geldi. Kendisi Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı. 2014'ten beri. Türkiye'de büyükşehir kanunu çıktığından beri Mardinliler Ahmet Türk'ü seçiyor. İrade bu kadar net. O günden bugüne 10 yıl 2 ay, bugünden sonra 5 yıl yapması lazım. Ama 2 yıl 4 ay belediye başkanlığı yapmış. Sonra o valiler, Süleyman Soylu'ya 30 bin liralık tespihler verip faturayı belediyelere ödetiyorlar. Sadece iddiayla kayyum atamak, yerine valiyi atamak demokrasiye yakışır değildir.
Hakkari'de atanan kayyumu da, Mardin'deki niyeti de CHP'nin belediyesine atanmasına nasıl tepki veriyorsak öyle veriyoruz. Sana göre bana göre demokrasi olmaz.
AYM'NİN İPTAL KARARI
Bu rejim 16 Nisan referandumunda rejime kasteden bir anayasa değişikliğini OHAL şartlarında oya sunulmasıyla başladı. Yetki kanunu seçimden kabine atanana kadar önceki yetki kanununa dayanarak yasal boşlukla KHK ile 703 sayılı devlet baştan aşağıya dizayn edildi. Durun anayasaya aykırı dedik. Aykırı ise Anayasa Mahkemesi'ne gidin dediler. Tuğla gibi bir başvuru yaptık. 60 günde inceleyip iddia ettiğimiz aykırılıkları Anayasa Mahkemesi 6 yıl inceledi. O sırada kabine atandı rektörler atandı. Üstüne bir seçim daha yaşandı beyefendiler kararı verdiler.
"DÜN AKŞAM İTİBARIYLA T.C'NİN KOLONLARI KESİKTİR"
Anayasa Mahkemesi kararı belediyelerin cumhurbaşkanı kararıyla kurulmasından rektörlerine cumhurbaşkanı tarafından atanmasına Merkez Bankası'nın atanması gibi düzenlemelerin tamamını iptal ettik. Anayasa Mahkemesi TSK'nın rütbeleri valilerin yardımcılarının atanması ek gösterge Yargıtay'ın yapısına kadar devlette yaptıkları her şeyi iptal etti 1 yıl da zaman verdi. Dün akşam itibarıyla Türkiye Cumhuriyeti devletinin kolonları kesiktir. Devleti sakatlamışlardır. Devletin bu hale getirilmesinde AK Parti ile MHP'nin anayasa tanımazlığı sebeptir.
YENİ ANAYASA AÇIKLAMASI
Anayasa istemek için önce mevcut anayasaya uymak gerekmektedir.
"HATAY'DA REZERV ALAN İSYANI VAR"
Afet sırasında orduyu göreve davet edemedi. Depremden sonra bir yıl içinde 650 bin konutun teslim edileceğini söylediler. Ancak 79 bin konut verdiler. Yani yüzde 10'unu verdiler. Orta hasarlı konutlar var. '5 Nisan 2024'e kadar konut güçlendirme ruhsatı alın' dediler. Paralarını verdiler, kredi aldılar. Şimdi 'konutunu güçlendirmişsin ama biz burayı rezevr alanı ilan edeceğiz' diyorlar. Hatay'da rezerv alana büyük bir isyan var. Bunun için rezerv alanı konusundaki mağduriyetin ortadan kalkması, sesinin duyulmasını istiyoruz.
"150 KİŞİ ÖLDÜ SORUMLULAR AK PARTİLİ OLDUĞU İÇİN DIŞARIDA"
Antalya Kepez'de yaşanan teleferik kazasında 1 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Bu olayla ilgili 1 kişi hayatını kaybetti ancak CHP'li olduğu için içerde tutuluyor. Ancak depremde Palmiye Sitesi yıkılıyor; 150 kişi hayatını kaybediyor. Bu olayla ilgili AK Partili olduğu için sorumlular dışarda gezebiliyor. Böyle düzene yazıklar olsun.
"ENFLASYON BİR YILDA YÜZDE 70'LERE ÇIKTI"
Bugün bir yıkımın da yıldönümü. Sayın Bakan Nebati'den kurtuluşun, Sayın Bakan Şimşek'e tutuluşun yıldönümü. Önceki gittiğinde dolar 20 TL'ydi, bu rasyonelin döneminde dolar 32 TL. Enflasyon ise yüzde 70'lere çıktı. Son 18 ayın en yüksek enflasyon oranıdır bu. Enflasyonun düşmesi demek fiyatların düşmesi demek değildir.
"ENFLASYON ANCAK EKSİ OLURSA FİYATLAR DÜŞMEYE BAŞLAR"
Enflasyonun düşmesi demek fiyatların düşmesi demek değildir. Enflasyon ancak eksi olursa fiyatlar düşmeye başlar. Şu anda TÜRK-İŞ'in hesabına göre açlık sınırı 19 bin lira. Emekliye verilen maaş 10 bin lira. Asgari ücret 17 bin 2 liradır. Yani 3 aydır asgari ücret 1 yıldır emekli maaşları açlık sınırının altındadır. Türkiye Avrupa'da enflasyonu en yüksek ülkedir, dünyada Arjantin ve Suriye'den sonra enflasyonu en yüksek ülke Türkiye'dir. Bu ülkede ekonomi kötü yönetilmektedir. Mürekkep aynı mürekkeptir bu sorunun sebebi Recep Tayyip Erdoğan'dır."
"BEKLENTİ CHP'NİN ONLARIN SESİNİ DUYMASIDIR TÜRKİYE'YE DUYURMASIDIR"
Bu sürece kamuoyu normalleşme süreci dedi katkı verdi. Birileri yumuşama diyor birileri normalleşme diyor. 2024 yılında eğer emekli 10 bin lira alıyorsa asgari ücretliye temmuzda zam yapmama planlanıyorsa staj çıraklık mağdurları ortada duruyorsa şuursuzca müfredat yapılıp kimse dinlenmeden yine kötü bir eğitim sistemi bu ülkeye dayatılıyorsa bunları konuşmak itiraz etmek CHP'nin boynunun borcudur. Normali budur normalleşmenin gereği budur. İnsanlar açken küstüm konuşmuyorum onlarla muhattap olmuyorum miting yapmıyorum sokakları karıştırmasınlar anlayışı bugün işçi sınıfının asgari ücretlilerin beklentisi değildir. Beklenti CHP'nin onların sesini duymasıdır Türkiye'ye duyurmasıdır. Bu süreçte yumuşama ifadesi satın alınınca normalleşme toplumsal destek bulunca partilerin içindeki bazı odaklar bugün ittifak halinde iktidarda olanların içindeki bazı odaklar normalleş olursa bize ihtiyaç kalmaz emeklinin sesini sen de duy. Kavga edelim hükümet bunları etsin muhalefet sussun öyle yağma yok. Normalleşme olursa biz kıyı da mı kalırız normalleşme yumuşamak demek biz otoriter bir iktidarız yumuşarsak düşeriz mutlaka sertleşmeliyiz... Türkiye bir yol ayrımında karar verecek.
ERDOĞAN'A KIRMIZI ÇİZGİ YANITI
Birileri yumuşama derken kırmızı çizgilerim var diye bir hat çekip sakın o hattın arkasına saklanıp anayasaya uymamayı kayyum politikalarıyla halkın iradesine el koymayı kırmızı çizgi görüyorsa orada ne yumuşamadan ne normalleşmeden bahsedilemez. Gezi'de hepimiz adına yatan kardeşlerimiz haksız yere orada tutulacaksa birileri anayasaya uymamayı milli bir tutum gibi pazarlayacaksa o zaman bu millet normalleşmeye verdiği krediyi size tanımaz. Birisi istemiyor diye kriminal tipler genel başkanlarına hakaret ettirip bizimle kavga ettiremezler.
"BÖYLE GİDERSE ERKEN SEÇİMİ MİLLET İSTER ÖNÜNDE KİMSE DURAMAZ"
Böyle giderse erken seçimi millet ister önünde kimse duramaz. Bu kadar net. Millet sesini duymayana duyurur kendini görmeyene gösterir önümüzdeki demokratikleşme normalleşme ve mağdura sahip çıkma emeklinin yüzünü güldürme asgari ücretliye sahip çıkma dönemini okuyan okur okumayana bu millet okumadığı mektubu genel seçimlerde okutur."